Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Van Şubesi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) konferans salonunda “Ziman Stargeha Gelan e (Dil, halkların korunağıdır)” paneli düzenledi. 4 Eylül’de düzenlenen panele konuşmacı olarak yazar Dr. Dilawer Zeraq katıldı. Dilin yaşamın temeli olduğunu, devletin Kürtçeye yönelik politikalarına verilen yanıtın yetersiz olduğunu söyleyen Zeraq, “Devlete şirin görünmek isteyenler, devletle ilişkili olanlar için Kürtçe ve Kürtçe dersler önemli değil. Onlar varlık içinde yokluk istiyor. Seçmeli dersin önemli olduğunu söylüyoruz fakat bunu neden istediğimizi açıklayamıyoruz, sadece istiyoruz. 2000’den sonra devlet eliyle bir kanal açıldı. Devlet sistemi içinde Kürtçe serbest hale geldi fakat bu onların istediği çerçevede gerçekleşti. Devlet istemediği sürece tek kelime bile Kürtçe kullanamayacak hale getirildik. Kürtçenin durumu da budur” dedi.
Devletin, Kürtçeyi farklı yollarla baskı altında tutmaya çalıştığını belirten Zeraq, “Buna karşı yeni yollar üretmemiz gerekiyor. Dilini unutan kişiler asimilasyona uğruyor. Bunu dünyadaki birçok ülkede görüyoruz. Günlük hayatımızda Kürtçe kullanmıyoruz artık. Temel söylemleri bile Türkçe kullanıyoruz. Herkes Kürtçenin önemine vurgu yapıyor fakat bir açıklama olunca Kürtçe selamlamadan sonra, ‘Herkesin anlaması için ortak dile geçiyoruz’ diyor. Kürtçenin onurumuz olduğunu söylüyoruz fakat ‘onur’ tanımını bile yapmıyoruz. Türkçe konuşuyoruz, Türkçe yazıyoruz, günlük yaşantımız Türkçe. Bu anlayışla asimilasyonu durduramayız, 100 tane Kürtçe kursu, 100 tane kurum açsan da Kürtçeyi bu şekilde kurtaramayız. Çözüm, toplumun içinde Kürtçeyi zihniyetlere işlemektir. Anne-baba Kürtçe konuşmuyor fakat çocukları Kürtçe konuşsun istiyor. Böyle bir şey mümkün mü? Çocuklar konuşmaları taklit eder, büyükler hangi dilde konuşursa çocuklar o dilde büyür” şeklinde konuştu. (Colemerg Haber)