“Ermeni oldukları için öldürüldüler”
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Ermeni Soykırımı’nın 109. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Bakanlığın resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, “24 Nisan’da, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu’nda işlenen Ermeni Soykırımı’nın şehitlerini anıyor ve hatıraları önünde eğiliyoruz” dendi.
‘1915 yılından itibaren Jön Türkler hükümetinin işlediği insanlığa karşı suçların sonucu olarak aralarında çocukların, kadınların ve yaşlıların da olduğu yaklaşık 1,5 milyon Ermeninin sırf milliyetleri temelli, Ermeni oldukları için öldürüldüğünü’ belirten Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, açıklamasında, “Milyonlarca Ermeni, mülklerinin yanı sıra tarihi, kültürel ve manevi miraslarından da mahrum edildi. Maalesef, takip eden çabalara rağmen dünyada soykırım tehdidi halen mevcut” ifadelerini kullandı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise yaptığı açıklamada katledilen soydaşlarının “travmasını aşma” ve “kaybedilmiş vatan” hasretini bir yana bırakma çağrısında bulundu.
“Nefret ve dehşetin karşısına umut ile çıkmaya devam edeceğiz”
ABD Başkanı Joe Biden, Ermeni Soykırımı’nın 109. yıldönümünde 1915 olaylarını bir kez daha “soykırım” olarak tanımladı. Beyaz Saray’ın resmi internet sitesinde yayımlanan açıklama şöyle: “Bugün, Meds Yeghern (Büyük Felaket) – Ermeni Soykırımı sırasında hayatlarını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuyoruz ve asla unutmama taahhüdümüzü yineliyoruz.
Zulüm kampanyası, 24 Nisan 1915’te Osmanlı yetkililerinin İstanbul’daki Ermeni aydınları ve cemaat liderlerini tutuklamasıyla başladı. Bunu takip eden günler, aylar ve yıllarda 1,5 milyon Ermeni tehcir edildi, katledildi veya ölüme götürüldü.
Bu trajedinin yasını tutarken, Ermeni halkının direncini de onurlandırıyoruz. İnsanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birine katlandıktan sonra, hayatta kalanlar dünyamız için daha iyi bir gelecek kurmaya başladılar. Cesaret ve kararlılıkla hayatlarını yeniden inşa ettiler. Kültürlerini korudular. Bizimki de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ulusların yapısını güçlendirdiler. Ve 109 yıl önce bugün başlayan kitlesel zulümlerin bir daha asla tekrarlanmamasını sağlamak için hikâyelerini anlattılar.
Bu bizim kutsal taahhüdümüz olmaya devam ediyor. Bugün -ve her gün- ABD insan haklarını savunmaya ve hoşgörüsüzlüğe karşı ses çıkarmaya devam edecektir. Nefret ve dehşetin karşısına umut ile çıkmaya devam edeceğiz.”