Değerli okurlarımız,
Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.
Köyde yaşayan sülaleler başlığı, tek başına halen yaşamakta olan sülaleleri içermemektedir. Köyün kuruluşundan bu yana, tespit edilebilmiş olan bütün sülalelerdir. Yasal düzenlemeler sonucu bir kısım köyler mahalle yapılmıştır. Biz köy olarak ifade etmeye devam ettik.
Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.
ahmetcevatbenk@gmail.com
Ankara ili İç Anadolu Bölgesi’nde, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti, 6 milyon nüfusa sahip bir kenttir. Denize uzaklık batıdan, güneyden ve kuzeyden ortalama 450 km’dir. Anadolu’nun merkezinde olması nedeniyle tüm bölgelere karayolu bağlantısı vardır. Ayrıca uluslararası ölçekte bir adet sivil havaalanı bulunmaktadır. Antik dönemde Ankyra olarak adlandırılan kent, Osmanlı döneminde Angürü ve Angora olarak anılmıştır. Kent Roma ve Osmanlı dönemlerinde de önemli bir yerleşkeydi.
Ankara ili Anadolu’nun tam ortasında olduğundan birçok yerleşkenin de vilayet merkezi olmuştur. Bu yerleşkelerin arasında şimdiki Çorum, Kırşehir ve Yozgat illeri de bulunmaktadır. Bu nedenle bu illere yapılan Çerkes iskânları Osmanlı arşivlerinde büyük ölçüde Ankara sevki olarak görünmektedir.
İl, Anadolu’nun merkezinde olduğu için çok miktarda göç almıştır. Göçmenler arasında Çerkesler, Karaçaylar, Tatarlar, Nogaylar ve Rumeli muhacirleri bulunmaktadır. Bir kısmı şimdiki Ankara sınırları içinde kalan ilçelere yerleştirilirken, bir kısmı da Çorum, Yozgat ve Kırşehir’e sevk ve iskân edilmiştir.
Ankara’ya yerleştirilen Çerkesler şimdiki Gölbaşı ilçesine, dönemin Haymana, Balâ, Şereflikoçhisar, Çubuk, Ayaş ve Kahramankazan ilçelerine ve il merkezinde Kale (Hisar) Mahallesi’ne yerleştirilmişlerdir. Kale Mahallesi’ne yerleştirilen Çerkeslerin büyük bir bölümü Ankara içine dağılmış olmakla birlikte bir bölümü halen Abidinpaşa-Akdere semtinde yaşamaktadır (Bknz: BOA-HR.İD YB: 18-2 /M-26.01.1895). Ankara’ya gelen Çerkesler arasında, genel iskânın dışında kendi çabalarıyla gelip yerleşenler de vardır. Örneğin daha önce karayoluyla Çorum’un İskilip ilçesine yerleştikleri halde, daha sonra bölgeden memnun olmayan Çerkesler, önce Balâ ilçesi civarına, bilahare 1889 yılında şimdiki Elmadağ ilçesinin Karahasan Köyü’ne yerleşmişlerdir. Annesi Çerkes olan köy muhtarı ile yapılan görüşmede köyde halihazırda 15 hane civarında Çerkesin yaşadığı, daha önce bu nüfusun daha çok olduğu ancak kentleşme nedeniyle büyük ölçüde başta Ankara olmak üzere büyük şehirlere yerleştikleri, köyde yaşayanların anadilini bilmediği belirtilmiştir. Köy muhtarı, dedelerinin Kafkasya’dan karayoluyla gelip önce Çorum İskilip’e yerleştiklerini, orada çıkan bazı anlaşmazlıklar nedeniyle Balâ ilçesine göç ettiklerini, oradan da 1889 yılında şimdiki köye yerleştiklerini söylemiştir. Karma bir köy olup Kırımlı Nogay ve Kürt nüfusları da barındırmaktadır. Çubuk ilçesine bağlı Dumlupınar Mahallesi’nin daha önce köy statüsünde olduğu, köyün Çerkes muhacirlerce kurulduğu, daha sonra Balkan göçmenlerinin de yerleştirildiği, Çerkes nüfusun büyük ölçüde şehirlere göç ettiği, köyde tek hane Çerkes kaldığı, bu hanenin de Kazan ilçesine bağlı Dağyaka Köyü’nde yaşayanlarla akraba oldukları köy muhtarının beyanından anlaşılmaktadır.
Ankara’ya iskân edilenler arasında Kabardey, Besleney, Şapsığ, Hatukuay ve Abzeh bölgeleri Çerkesleri bulunmaktadır. Kabardeyler Gölbaşı’na bağlı Hacımuratlı Köyü’nde; Şapsığlar Kahramankazan ilçesi Dağyaka (Teşrek) ile Gölbaşı’na bağlı İkizce Köyü’nde; Abzehler Balâ, Çubuk, Şereflikoçhisar ilçeleri ve Gölbaşı’na bağlı İkizce Köyü’nde; Besleneyler Gölbaşı’na bağlı Çerkeshöyük Köyü ile Balâ’da yaşamaktadırlar. Kale Mahallesi’nde ise başka yerlere nakiller sırasında kalan Çerkesler yaşadığından, geldikleri bölgeler de farklı farklıdır. [Bknz: Haymana kazasında iskân edilmek üzere Sinop iskelesine çıkarılan Çerkesler (BOA: DH.MKT YB:1637-102 15.11.1306 M-13.7.1889)].
Ankara’nın başka ilçelerine de Çerkesler iskân edilmiştir. Bunlardan biri, şimdiki Sincan ilçesinin İncirlik Köyü’ne yapılan iskândır (Bknz: BOA- BOA-İ..TAL-YB-365-28/H-20-03-1323 Aynı köyde mukim Yusufzade Çerkes Hasan Bey’e Almanlar tarafından nişan verilmesine ilişkin yazı). Ancak bu köyde Çerkes nüfus kalmamıştır.
Ankara’ya yapılan iskânlar arasında akraba birleştirmeleri de bulunmaktadır. Çerkesya’da kalan bazı ailelerin bireyleri geldiklerinde, Ankara’daki akrabalarının yanına iskân edilmişlerdir [Bknz: Hanako kabilesinden 50 kişilik grubun daha önce gelen akrabalarının yanlarına yerleştirilmesi BOA-A: MKT.NZD-YB-309-7/H-26-08-1276/ (17.04.1860)].
Ankara’ya ilk sevk ve iskân edilen gruplar Besleney, Abzeh ve Hatukuaylardır [Bknz: Hatukuay iskânı 20.08.1276 (A) MKM: MHM-YB-179-42 H-20-08-1276].
Ankara’ya en son sevk ve iskân 1902 yılında yapılmıştır (Bknz: Rusya’dan gelen Çerkeslerin kabulü ve Ankara’ya yerleştirilmeleri BOA –Y..MTV, Yb-235-111 H-20-07-132/M-23-Ekim-1902).
Ankara’da iskânlardan sonra yer değiştiren Çerkesler de bulunmaktadır. Örneğin; Ankara Çubuk ilçesi Dumlupınar Köyü’nde yaşarken Kızılca Köyü’ne yerleşen üç hane Çerkes; Ankara’da Kahramankazan’a bağlı Dağyaka Köyü’ne yapılan iskân sonrası köyde çıkan arazi anlaşmazlıkları sonucu Hacımaf adlı kişinin ailesinin bir kısmının Ayaş ilçesinin Oltan Köyü’ne, bir diğerinin Çubuk ilçesi Dumlupınar Köyü’ne yerleşmesi; 1924 yılında yapılan mübadele sırasında Priştine bölgesinden bir grup Çerkesin Ankara il merkezine ve daha sonra başka yerlere yerleşmeleri…
Bölgeye küçük bir grup Abaza da yerleştirilmiştir. Osmanlı arşivinde kayıtlı bir belgede “Abaza kabilesinden Hakkâri’den başka Ankara’nın Haymana ilçesine de iskân yapılmasına” denmektedir (Bknz: BOA: HR.TH. YB:87-81/H-14-03-1889).
Ankara’da Çerkeslerle ilgili birçok kurum da bulunmaktadır. Bunlar Kafkas Araştırma Kültür ve Dayanışma Vakfı (KAFDAV), Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED), Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu (BİRKAF) ile Şimali Kafkas ve Çeçen dernekleridir. İlde KAFDAV’a tahsisli Altındağ ilçesinde bir bina, Ankara Çerkes Derneği’ne (AÇD) tahsisli Çankaya ilçesi Yaşamkent semtinde bir bina ve arsa bulunmaktadır. Ayrıca ilde Çerkes kurumlarına ait gayrimenkuller de vardır. Bunlar AÇD’ye ait Yenimahalle ilçesine bağlı Beştepe semtinde 3 katlı bir bina ile Batıkent semtinde bulunan Meral Okay Eğitim ve Kültür Vakfı’na ait bir binadır.
Gölbaşı ilçesi
Gökçehöyük (Çerkeshöyük) Köyü
(Besleney)
Ankara il merkezine 35 km, bağlı olduğu Gölbaşı ilçesine 17 km mesafededir. İlçenin güneybatı yönündedir. Karaçay-Çerkes bölgesinden gelen Besleneyler tarafından kurulmuştur. Gelen kafilenin bir bölümü Balâ ilçesine, diğer bölümü de Kırşehir ilinin Akçakent ilçesine iskân edilmiştir.
2024 yılı itibariyle köyün nüfusu 960’tır. Köy nüfusu 2000’li yılların başlarında 3.000 civarında iken kentleşmenin etkisi ile nüfus 960’a kadar gerilemiştir. Başkente yakınlığı, ulaşım kolaylığı gibi nedenlerle son zamanlarda yeni yazlık evler yapılmaya başlamıştır. Ankara’nın büyükşehir olmasından sonra köy mahalle haline geldiğinden köydeki mera alanları belediyeye geçmiştir. Hazine alanları da satılmıştır. Demografya büyük ölçüde değişmiştir. Köyde 150 hane Çerkes evi kalmışsa da bu evlerin sadece 50-60 tanesi sürekli ikamet etmektedir. Diğerleri evlerini yarı zamanlı kullanmaktadırlar.
Dil ve kültür
Köyün demografyasının bozulması anadili ve kültürde değişime yol açmıştır. Anadili bilme yaşı en düşük 60’tır. Yabancı evlilik oranı %50’yi bulmuştur.
Köyde yaşayan sülaleler
Anekiy, Gubzece, Maz, Habzıko, Korsoko, Akçebiy, Hafisiko, Naçhuko, Mushako.
Gölbaşı ilçesi
Hacımuratlı Köyü
(Kabardey)
Ankara il merkezine 37 km, bağlı olduğu Gölbaşı ilçesine ise 19 km batı yönündedir. Bölgeye gelen en son Çerkes grup tarafından kurulmuştur. Osmanlı kayıtlarına göre 1902 yılı 23 Ekim’inde verilen onayla Ankara’ya kabul edilmişlerdir. Ankara’ya sevkin ne zaman yapıldığına dair bir kayda ise rastlanmamıştır. Doğu Adige Çerkesleri bir müddet şimdiki Çerkeshöyük bölgesinde de kaldıktan sonra şimdiki yerlerine iskân edilmişlerdir (Bknz: BOA –Y..MTV,Yb-235-111 H-20-07-132/M-23-ekim-1902). İskân ve nakline izin verilen Doğu Adige Çerkeslerinin nüfusu aynı belgenin ekinde 47 hane olarak görülmektedir. Çıkış köyleri Hatu Anzorey, Kaysın Anzorey, Dokşuko Anzorey ve Hapsrey olarak belirtilmiştir. Nüfus sayısı ise 287 olarak gösterilmiştir. Aynı grubun nakilleri Hicri 1323, Miladi 10.01.1906 tarihinde gerçekleştirilmiştir (Bknz: BOA.MKT.MHM YB:528-19/H-14-1-1323 /M-10.01.1906).
Hacımuratlı Çerkesleri en geç gelen gruplar arasında olduğundan Ankara’daki diğer Çerkesler kadar asimilasyondan etkilenmemişlerdir. Bu nedenle Hacımuratlı Çerkesleri Ankara Çerkes Derneği’nde oldukça etkili olmuşlardır. Köyün halen büyük ölçüde Çerkes köyü olma özelliğini taşıması ve il merkezine yakınlığı, Çerkes göçü almasına neden olmuştur. Ankara’ya daha önce çeşitli nedenlerle yerleşmiş Çerkesler önce hafta sonlarını geçirmek, bilahare yerleşmek üzere bu köyde Nart Sitesi’ni kurmuşlardır. Site amacına uygun olarak Çerkesler tarafından kullanılmaktadır.
Hacımuratlı Köyü’nün toplam nüfusu resmi kayıtlarda 329 olarak gösterilmekteyse de gerçek nüfus daha fazladır. Zira köyde konutu olanların birçoğu aynı zamanda Gölbaşı ve Ankara il merkezinde ikamet etmektedir. Toprak satın alıp konut yapan, Çerkes olmayan aileler de vardır ancak bunların sayısı çok fazla değildir. Köyün yerlilerinin büyük bölümü Doğu Adige Çerkesleri (Kabardey) olup birkaç hane de Oset aile bulunmaktadır. Oset aileler köye sonradan yerleşmişlerdir.
Dil ve kültür
Anadilini bilme yaşı en düşük 35’tir. Düğünler genel olarak Çerkes gelenekleri ile yapılır, belli bölümlerinde yerel enstrümanlar kullanılır. Bu durum ailelerin tutumuna göre değişmektedir.
Köyde yaşayan sülaleler
Abaze, Çerım, Bjarte, Hatko, Somarte, Somarte, Tısıpıne, Yogjokho, Kuşhabiy.
Gölbaşı ilçesi
İkizce Köyü
Ankara il merkezine 55 km, bağlı olduğu Gölbaşı’na 28 km mesafede, güneybatı yönündedir. Ankara Gölbaşı Haymana ilçesi yol güzergâhındadır.
Köy başlangıçta Çerkes yerleşkesi iken daha sonra Balkan göçmenleri de yerleştirilmiştir. Yerleşik 130 civarında hane bulunmakta olup yaklaşık 100 hanesi Çerkestir. Çerkes nüfusun bir bölümü köyde sürekli oturmayıp belli zamanlarda gelip gitmektedirler.
İkizce Köyü, Osmanlı’ya en geç gelen Çerkes köylerinden biridir. Savaşın şiddetinin azalmasının ardından bir süre dağlarda Rus askerleriyle çatışan özellikle Abzeh ve Şapsığ bölgesi Çerkeslerinden oluşan grup, savaş sonrası teslim alınıp değişik köylere dağıtılmışlardı. Bu köyler arasında bir tane Ermeni köyü de bulunmaktaydı. Daha sonra toplanarak Şhaşefıj adlı bir köy oluşturan bu grup, Armavir bölgesinde yaşarken Koşhable ayaklanmasından bir süre sonra başlayan Rus baskıları sonucu 1894 yılında Anadolu’ya gelmiştir. İskân yeri Ankara olarak belirlenen grup bir süre iskân edilemeyip şimdiki Gölbaşı ile Haymana ilçesi arasında dağınık bir şekilde yaşamıştır. 1895 yılında Haymana ilçesine bağlı İkizce Köyü’ne iskân gerçekleşmiştir. Köy daha sonra Gölbaşı ilçesine bağlanmıştır.
Dil ve kültür
Köyün gelişmekte olan bir bölgede olması, göç alması gibi nedenlerle özgün Çerkes kültürü kaybolmaya başlamıştır. En düşük anadili bilme yaşı 50-55’lerdedir. Düğünler karma olarak yapılır. Yabancı evlilik oranı %30’lardadır.
Köyde yaşayan sülaleler
Degumuku, Bubuko, Aulh, Bağ, Bacıku, Brant, Ğumcexuko, Yekuaşe, Keteşej, Kexu, Tlışe, Mekuawo, Pşığonıku, Pşıtef, Tharkuhako, Tewıçoj, Tatxujıku, Tepşıku, Xoreş, Xupe, Hut, Hağur, Hajıku, Hamafko, Mamxığ.
Kazan ilçesi
Dağyaka (Teşrek) Köyü
(Şapsığ)
Ankara il merkezine 33 km, bağlı olduğu Kazan’a 25 km mesafede, doğu yönündedir. Ankara’nın batısındadır. Batı Adigey’in Şapsığ bölgesinden gelen Çerkesler tarafından kurulmuştur. Osmanlı arşiv kayıtlarından, köyün 1864 Mayıs’ındaki savaş sırasında bölgeden ayrılıp Kastamonu İnebolu limanına geldiği, Küre-Kastamonu-Çankırı üzerinden bölgeye sevk edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar belgede doğrudan bahsedilmese de dolaylı olarak grubun Kastamonu’da geçici süreyle kaldığı ve bu süre içinde yerli halkın Çerkes göçmenlere iyi davrandığına dair bilgi aktarılmaktadır [Bknz: A)MKM.MHM/YB:303-76 H-16-01-1281(21 Haziran 1281)].
1970’li yıllarda 60-70 hane olan köyde bugünlerde 30 hane kalmıştır. Daimi ikamet eden 10 hane, 60 civarında nüfus mevcuttur. Bir hane Bulgar göçmeni vardır. Diğer 20 hane yaz aylarında ve özel günlerde köye gelip gitmektedir. Arazi anlaşmazlıklarına bağlı olarak köyden 1873 yılında ayrılıp Ayaş ilçesinin Oltan Köyü’ne ve Çubuk ilçesinin Dumlupınar Köyü’ne yerleşen aileler olmuştur [(Pşımaf çocukları) Bknz: (BOA.Osmanlı Arşivlerinde Çerkes Göçleri-Cl-2/ Shf.283 Fi 22 Rebüssani 1290].
Dil ve kültür
Köyde 60 yaş altında anadilini bilen kalmamıştır. Düğünler Ankara’ya yakınlığı nedeniyle salonlarda yapılmaktadır. Köyde düzenlendiği zaman derneklerde yetişen gençlerin desteği ile kısmi Çerkes düğünleri olmaktadır. Yabancı evlilik oranı 70’li yıllarda %2’lerde iken bugünlerde %50’ye ulaşmıştır.
Köyde yaşayan sülaleler
Hantıw, Açümıj, Mamır, Turkaw, Hadexaĺe, Pexo, Wotah, Met, Memetko (Gupsej), Yekuaşe, Nağo.
Akyurt ilçesi
Samut (Bozca) Köyü
Ankara il merkezine 45 km, bağlı bulunduğu Akyurt ilçesine ise 9 km mesafede, güney yönündedir. Kendisi de Çerkes olan köy muhtarı Şuayip Cantürk’ün anlatımına göre köyü Abazaların kurduğu, 20 hanenin Abaza ve 20 hanenin Adige olduğu, kendi dedesinin de içinde bulunduğu Adige kafilesinin önce Akyurt’un Büğdüz Köyü’ne yerleştiği, bataklık ve sıtma salgını olması nedeniyle şimdiki köye yerleştikleri anlaşılmıştır. Ankara’ya Çerkes nakillerine ilişkin belgeler arasında Osmanlı arşivlerinde bir adet Abaza naklinin bulunduğu, Ankara’da başka bir Abaza iskânının olmadığı da göz önüne alındığında köyü kuran Abazaların belgede yazılı grubun olduğu anlaşılmaktadır (Bknz: BOA: HR.TH. YB:87-81/H-14-03-1889). Köyde anadilini bilen ve sülale adını beyan edebilecek Çerkes kalmamıştır. Bağcılar ve Cantürk soyadlılar Adige, Erdoğan ve Ercan soyadlılar kendilerini Abaza olarak ifade etmektedirler.
Şereflikoçhisar ilçesi
Çerkes iskânlarının yapıldığı dönemde Koçhisar ilçesinin Konya vilayetine bağlı olması nedeniyle bu bölgeye yapılan iskânlar Konya kayıtlarında yer almıştır. Şereflikoçhisar’a iskân edilen Çerkesler, Muhammed Emin’in tesliminden sonra şimdiki Karaçay-Çerkes bölgesi ve hemen batısından Osmanlı’ya gelen Abzeh gruplardan oluşmaktadır. Bölgede yaşayan birçok aile büyük şehirlere yerleştiklerinden bölgede az miktarda Çerkes nüfus kalmıştır. Anadilini konuşabilen yoktur. Sadece birkaç aile kendilerinin Abzeh olduğunu, sülalelerinin Hut, Blanegapš ve Hatko olduğunu söyleyebilmektedir.
Balâ ilçesi
Ankara’ya 67 km mesafede, güney yönündedir. 28 bin nüfusa sahiptir. Genel sürgün döneminde Çerkes sirkülasyonunun yoğun olduğu bölgelerden biridir. İskân edilen Çerkesler şimdiki Karaçay-Çerkes bölgesinde yaşanan savaş sonucu Anadolu’ya ilk gelen gruplardandır. Grubun Karaçay-Çerkes bölgesinden çıkışları 1859 yılı, bölgeye iskânları 1860-1861 ve takip eden yıllardır. Bu gruplar doğrudan sevk edilmemiş, kısa sürelerde farklı bölgelerde yaşamışlardır. Bölgeye daha sonraki yıllarda gelen akraba gruplar da olmuştur. Balâ’ya yerleşen Çerkesler Abzeh ve Besleneylerden oluşmaktadır. Grubun diğer parçaları Gölbaşı Çerkeshöyük ve Kırşehir Akçakent ilçesine iskân edilmişlerdir. Balâ ilçesinde Kartaltepe Mahallesi’ne yerleştirilmişlerdir. Hane sayısı 70-80 civarındadır. Mahallenin ilçe merkezinde kalmış olması asimilasyonu daha da hızlandırdığından anadilini bilen kalmamıştır. Sülale adlarını bilmemektedirler.