Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Bitlis – Türkiye Çerkesleri – 47. Bölüm

Değerli okurlarımız,

Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.

Köyde yaşayan sülaleler başlığı, tek başına halen yaşamakta olan sülaleleri içermemektedir. Köyün kuruluşundan bu yana, tespit edilebilmiş olan bütün sülalelerdir. Yasal düzenlemeler sonucu bir kısım köyler mahalle yapılmıştır. Biz köy olarak ifade etmeye devam ettik.

Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.

ahmetcevatbenk@gmail.com


Bitlis ili, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümündedir; kuzeybatısında Muş ili, güneybatısında Siirt ve Batman illeri, doğusunda Van ili bulunmaktadır. Tüm bölgelere karayolu ulaşımı vardır. En yakın havaalanı Van Ferit Melen Havaalanı olup Bitlis il merkezine 150 km’dir. Van Gölü’ne Tatvan üzerinden 25 km. mesafededir. Van Gölü’ne kıyısı olan üç ilçesi vardır. Bu ilçeler, Adilcevaz, Tatvan, Ahlat’tır.

Bitlis, Anadolu’nun en eski yerleşimlerinden biridir, 1875 yılında vilayet olmuştur. Muş, Batman ve Siirt ise vilayete sancak olarak bağlıdırlar. Osmanlı döneminde kent nüfusunun büyük bölümü Kürt vatandaşlardan oluşurken ikinci büyük nüfus Ermenilerdi. Fransız İhtilali’nden sonra başlayan uluslaşma faaliyetleri bölgeye de yansımış, 1800’lü yılların son çeyreği ile 1900’lü yılların ilk çeyreğinde kentte istenmeyen olaylar yaşanmış, çok sayıda kişi yaşamını yitirmiştir. Aynı yıllarda çok sayıda Ermeni vatandaş Rusya’ya gidebilmek için Osmanlı devletine pasaport başvurusu yapmıştır. Başvuranların birçoğu bölgeyi terk ederek Rusya’ya gitmiştir. Genel olarak terk edilen Ermeni köylerine Çerkesler iskân edilmiştir.

Bitlis iline ilk Çerkes iskân ve nakli Hicri 1278, Miladi 1861-62 yıllarında olmuştur [Bknz: B.O.A-A)MKT.UM.YB-542-19/H-1908-1278-Hududa yakın Erzurum iline nakledilen Çerkes muhacirlerin Tekman, Ahlat ve Tercan’a sevk ve iskânına dair belge]. Çerkeslerin büyük bölümü 93 Harbi sırasında daha önceden çeşitli şekillerde Gürcistan’ın Çürüksu bölgesi ile Erzurum civarına yerleştirilen Çerkeslerden oluşmaktadır. Bölgeye iskân edilen Osetler ise daha önce Osmanlı tarafından kabul edilip Kars bölgesine alınan gruplardan meydana gelmektedir. Osetler 1865 yılında General Musa Kundukov’un Ruslarla bölgedeki Çeçenler ve Osetlerin savaşsız Osmanlı’ya sevki için anlaşmasından sonra, önce Kars iline getirilip, bilahare Maraş ve Sivas’a sevk edilen grupların Kars ilinde kalan bireylerinden oluşmaktadır. Bu gruplar Çeçenler ile Osetlerin Digaron ve İron boylarıdır.

Şehir 3 Mart 1916 günü Ruslar tarafından işgal edilmiştir. İşgalden sonra bölgedeki Çerkesler evlerini terk ederek büyük çoğunluğu Kahramanmaraş ili olmak üzere başka bölgelere gitmişlerdir. İşgal 8 Ağustos 1916 yılında son bulmuştur. İşgalin sona ermesiyle birlikte Çerkesler de evlerine geri dönmüşlerdir. Bu grup Osetlerden Maraş’tan geri dönmeyip kalanlar da olmuştur. Yöre halkının anlatımlarından, Maraş bölgesinde misafir oldukları köylerle ilişkilerini devam ettirdikleri, yakın zamanda ise bölgeye ziyaret gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.

Maraş bölgesine yerleşen Oset ailelerden Adigeleşenlerde olmuştur. Bunlara Fındık Köyü’nde yaşayan, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı olarak adlandırılan savaşta komutanlık yapan Arslan Toğuzata ailesini örnek gösterebiliriz. Bu soyadının orjinali Toğıjate’dir. Bölgeye 1917 Ekim Devrimi’nden sonra da gelip yerleşen küçük Oset gruplar olmuştur. Bunlar Eldar olarak tanımlanan, Osetya’daki varlıklı ailelerdir.

Osmanlı arşivlerinde mevcut başka bir belgede vilayet dahilindeki Çerkeslerin mahkemeden aldıkları ilam mucibince boş durumda olan haneleri istedikleri gibi kullanmayı istemeleri durumunda nasıl davranılacağına ilişkin Babıâli’ye soru sorulduğu anlaşılmaktadır (Bknz: BOA. DH.ŞFR. YB-128-9-R-05.11-1301). Aynı belgenin tarihi ile 93 Harbi sırası ve sonrasında bölgeye sevk edilen Çerkeslerin kastedildiği anlaşılmaktadır. Aynı dönemde birçok Ermeninin bölgeyi terk ettiği düşünüldüğünde, belgede geçen evlerin Ermenilerden kalan evler olduğu tahmin edilmektedir. Çerkeslerin yerleştikleri köylerden birinin adının Ermenice Koğuz, diğerinin Hanik olduğu görüldüğünde, 93 Harbi’nin hemen akabinde Çerkeslerin Ermenilerin terk ettikleri köylere iskân edildikleri anlaşılmaktadır. Bölgeye Rumi 1318, Miladi 1902 yılında da Çerkes iskânı yapılmıştır (Bknz: BOA.DH.ŞFR. YB-299-61 R-16-101318 Rusya’dan kaçarak gelen bir hanede 8 nüfus iaşe talebi).

Bölgede yaşayan Çerkesler geldikleri günden itibaren hep sorun yaşamışlardır. Çerkeslerin bölgeye ilk sevki sırasında bölgede yoğunlaşan Müslüman-Hıristiyan çatışması Çerkesleri de zorda bırakmıştır. Bir taraftan olayları yatıştırmaya çalışan Osmanlı devleti, diğer taraftan bölgeyi işgal için zorlayan Rusya, diğer taraftan Ermenilerin boşalttıkları evlere yerleştirilen Çerkeslere yerli ve giden Ermeniler tarafından gösterilen tepkiler, Çerkesleri oldukça zorda bırakmıştır. 1916’da gerçekleşen işgal, devam eden yerli Ermeni ve yerli halk çatışması, Çerkeslerin bölgeden geçici olarak ayrılmalarına neden olmuştur. 1983 yılından sonra Kürt sorununa bağlı başlayan olaylar da Çerkesleri önce çeşitli şekillerde zora sokmuş, ardından köylerinden ayrılmalarına yol açmıştır. Bitlis Adilcevaz ilçesinin Yolçatı (Koğuz) Köyü’nden başka Çerkeslerin yaşadığı köy kalmamıştır. Nüfus büyük ölçüde büyük şehirlere ve ilçe merkezlerine göç etmiştir. Bugünlerde sadece Ahlat ilçesinde bilinen 64 hane Çerkes yaşamaktadır (Kaynak: Ahlat Kafkas Kültür ve DayanışmaDerneği).


Ahlat ilçesi
Yoğurtyemez Köyü
(Köy boşalmıştır)

Bağlı olduğu Ahlat ilçesine 18 km mesafede, kuzey yönündedir. İl merkezine ise 80 km mesafededir. Batı Adige Çerkeslerinin kurmuş olduğu bir köydür.

Köyde yaşayan sülaleler

Tawko, Dıpşew, Açümıj, Hatko, Açuxı’.

Ahlat ilçesi
Otluyazı (Huliç) Köyü
(Oset)

Ahlat ilçe merkezine 18 km mesafede, kuzey yönünde, Nazik Gölü’nün doğusundadır. General Kundukov’un Ruslarla yaptığı anlaşmadan sonra gelen Osetler tarafından kurulmuştur. Kundukov’un yapmış olduğu anlaşma kapsamında Çeçenler de bulunduğundan aynı kafilenin içinde gelen Çeçenler de vardır. Köye yerleşen dört Çeçen aile de bulunmaktadır. Bölgede yaşanan güvenlik problemleri ve ekonomik sorunlar köyden göçü hızlandırmış ve boşalmasına yol açmıştır. 50 hane olarak kurulmuştur.

Köyde yaşayan sülaleler

Lewan, Kanık, Yelbate, Tuğante, Karabugate, Aşete, Kabanate, Bitute, Kandemirte, Kubatte, Kanıkuate, Digoron ve İron.

Ahlat ilçesi
Akçaören Köyü
(Oset)

Ahlat ilçe merkezine 22 km mesafede, ilçenin kuzeyinde, Nazik Gölü’nün doğusundadır. Osetya’dan gelen Osetler tarafından kurulmuştur. Başlangıçta Otluyazı Köyü’nün bir mahallesi iken daha sonra bağımsız köy haline gelmiştir.

Bölgede yaşanan güvenlik problemleri ve ekonomik sorunlar nedeniyle köy boşalmıştır. Nüfusun bir bölümü Ahlat ilçesine, bir bölümü ise Batı illerine göç etmiştir.

Köyde yaşayan sülaleler

Altılgan.

Ahlat ilçesi
Develik Köyü
(Köy boşalmıştır)

 

Bağlı olduğu Ahlat ilçesine 28 km mesafede, kuzey yönündedir. İl merkezine ise 90 km mesafededir. Batı Adige Çerkeslerinin kurmuş olduğu bir köydür.

Köyde yaşayan sülaleler

Hunagu, Gış, Guser, Şaweşüı, Hağur.

Ahlat ilçesi
Çukurtarla
(Hanık) Köyü
(Köy boşalmıştır)

Ahlat-Malazgirt yolu üzerinde, ilçenin kuzey yönünde 23 km mesafededir. Köy Batı Adige bölgesinden gelen Şapsığ Çerkesleri tarafından kurulmuştur.

Köyde yaşayan sülaleler

Açümıj, Hunagu.

Adilcevaz ilçesi
Yolçatı (Koğuz) Köyü

Bağlı olduğu Adilcevaz ilçesine 7 km mesafede doğu yönünde, Bitlis-Ağrı-Van karayoluna yakın mesafededir. İl merkezine ise 110 km’dir. 93 Harbi (1877-78) sırasında bölgeye ikinci göçle gelen Batı Adige Çerkeslerinin oluşturduğu eski bir Ermeni köyü olup Ermenice eski adı Koğuz’dur. Köyde Abzeh ve Şapsığ Çerkesleri yaşamaktadır. Van Gölü sahiline 1,5 km mesafededir.

Dil ve kültür

Bölgede yaşayan Çerkes nüfusunun azlığı nedeniyle köyde yabancı evlilik oranı %60 civarındadır. Bu durum köyde anadilin, Adıgabzenin yitirilmesine neden olmuştur. Anadilini sadece 65 yaşın üzerindekiler konuşabilmektedir. Düğünler yerel enstrümanlarla yapılmaktadır.

Köyde yaşayan sülaleler

Lepşiko, Şaweşüı, Tawko, Hatko, Guser.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Muş – Türkiye Çerkesleri – 48 Bölüm

Değerli okurlarımız, Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor. Köyde yaşayan sülaleler başlığı,...

Ordu – Türkiye Çerkesleri – 46. Bölüm

Değerli okurlarımız, Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor. Köyde yaşayan sülaleler başlığı,...

Ankara – Türkiye Çerkesleri – 45. Bölüm

Değerli okurlarımız, Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor. Köyde yaşayan sülaleler başlığı,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img