Agos Gazetesi’nin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in Ogün Samast tarafından öldürülmesinin üzerinden 18 yıl geçti. Dink’in arkadaşları ve ailesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da öldürüldüğü gün ve saat olan 19 Ocak saat 15:00’te Agos’un eski binasının önünde anma töreni düzenledi. Binaya “Hakikat, Hafıza, Hayat, Hasret” pankartı asıldı.
Anmaya Dink Ailesi’nin yanısıra, dostları, yakınları, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti milletvekili Meral Danış Beştaş, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, CHP İl Başkanı Özgür Çelik, Adalar Belediye Başkanı Ercan Akpolat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi de katıldı. Cumartesi Anneleri/İnsanları da anmada yer aldı.
Ermenice, Kürtçe ve Türkçe pankartlar taşınan anmada sık sık “Katiller halka hesap verecek”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz”, “, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant“, “Hrant için adalet“, “Buradayız Ahparig“, “Öldür diyenler yargılansın” sloganları atıldı.
Bu yıl açıklamayı Yetvart Tohmasyan’ın kardeşi Takuhi Tohmasyan okudu.
“Canım kardeşim” diye başlayan Tohmasyan, şu ifadeleri kullandı: “Senin insan, toprak, adalet, demokrasi sevginden, barış aşkından bahsettiler. Sana kalkan elleri lanetlediler. 18 yıl sonra hâlâ ve daima hep birlikte lanetliyoruz.
“Canım Hrant’ım, 18 sene oldu. Aynı Takuhi yayamın Mardig amcamın öldüğüne inanmadığı gibi, ben de senin öldüğüne inanmıyorum, inanamıyorum. Kabul edemiyorum, senin canına bir irmik helvası kavuramıyorum! Yüreğim ilk günkü gibi sızlıyor. Kıvranıyordum ki, kendimi bu acıya katlanabilir bir teselli ile avutuyor buldum. Bak güzel kardeşim, sana söz veriyorum. Günün birinde, hayali ile yaşadığın; yüreğini, aklını, nefesini tükettiğin o sınır kapısı var ya… Şayet bir gün açılırsa, Takuhi yayamdan kalma bakır tenceremi alıp, açılan sınır kapısında bir irmik helvası kavuracağım. Senin hayallerinin gerçekleşeceği o günü ben görür müyüm bilmiyorum… Ama şayet yaşarsam bu sözümü tutacağım. Bu fikir beni ancak teselli ediyor. Hatta bazı coşuyorum, hayalimi büyütüyor, bir kazan değil, onlarca kazan irmik helvası yapmayı/yaptırmayı düşünüyorum. Bu topraklarda bir fikir uğruna, bir hayal uğruna can veren veya canı elinden alınanlar için…”