Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

‘Bir hakkın varlığı kamusallık kazanmadığı sürece o hakkın gerçek anlamda varlığından söz edemeyiz’

DEM Parti MYK Üyesi ve Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü Cemile Turhallı ile partinin meclis grubunda düzenlenen 21 Şubat Dünya Anadili Günü etkinliğinin hazırlık süreci hakkında konuştuk.

-Konuşmaların organizasyonu nasıl yapıldı? Konuşmacılar nasıl belirlendi ve hangi kriterlere göre seçildi?

-Parti olarak çokdilliliği, çokkültürlülüğü ve inançlılığı çoğulcu bir toplum için gerekli ve bir arada yaşamanın önemli bir sebebi olarak görüyoruz. Türkiye toplumu bu çoğulculuğunu, tek kimlik üzerine inşa edilen ulus-devlet pratikleri ve politikaları nedeniyle kaybetti. Cumhuriyet’in kuruluşu sürecinde 55’in üzeri dil konuşulurken bugün için bu sayı artık 15’i bulmuyor.

Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu olarak 21 Şubat Anadili Günü vesilesiyle kaybolmakta olan dillerin toplumla yeniden buluşmasını sağlamak adına bir etkinlik gerçekleştirmek istedik. Bir hakkın varlığı kamusallık kazanmadığı sürece o hakkın gerçek anlamda varlığından söz edemeyiz. Anadolu topraklarında yüzlerce yıldır yaşayan Hemşin, Abaza, Rum, Laz, Çerkes, Kürt, Ermeni, Süryani bu vatanın sahipleriydi. Kendi mebusları da Birinci Meclis’te kendi dillerini konuştu. Kendi yerel kıyafetleri ile bu zenginliğin bir parçası olduklarını, birbirleri için tehdit olamayacaklarını göstermişlerdi. Şüphesiz Birinci Meclis ülkedeki çoğulculuğun yansıdığı ve yaşatıldığı önemli bir deneyimdi.

Biz öncelikle kendi parti çalışmalarımızda çokdilliliği pratikleştirmek için her arkadaşın kendi dili ile konuşmasını önemsiyor ve teşvik ediyoruz. Bu sene de 21 Şubat Dünya Anadili Günü için, tıpkı Birinci Meclis’te olduğu gibi, Meclis yeniden ülkedeki bütün farklılıkların kendini ifade edecekleri bir zemine dönsün istedik. Bu bağlamda da ülkede kendi dilleriyle konuşan arkadaşlara ulaşıp Meclis’te herkesin kendi dili ile konuşma yapacağı bir etkinliği nasıl organize edebiliriz diye tartıştık. Çerkes ve Gürcü olan arkadaşlarımızın yönlendirmesi ve desteği ile bu organizasyonu gerçekleştirdik. Sonuç bence muhteşem oldu. Bu durum Hrant Dink’in ifadesiyle “güvercin tedirginliğinde” fakat pozitif bir enerji olarak herkese yansıdı.

-Parti içinde bu tür anadili etkinliklerine yönelik nasıl bir yaklaşım var? Anadili Günü etkinlikleri DEM Parti için nasıl bir anlam taşıyor?

-Bizim parti programımız, ulus-devletin millet ve vatandaşlık tanımını tek bir etnisiteye indirgeyerek bunu birliğin bir güvencesi olarak gören görüşün aksine çokdilliliği birlikte yaşamanın teminatı olarak görür. Bunun için de en önemlisi, bu dillerin kamusal hayattaki kullanımını ve eğitim dili olmasını hayati olarak görür. Etkinliklerin farkındalık ve bilincin gelişimine katkısı olsa da biz bunu bir etkinliğin parçasından çıkarıp bir kamusal mücadelenin alanına dönüştürmek zorundayız. Nasıl ki kadınların oy hakkı da bir mücadelenin eseri ile kazanılmışsa, halkların kendi dilleri ile eğitim almaları da bu mücadele sonucunda kazanılacaktır.

-Konuşmaların içeriği önceden mi belirlendi, yoksa konuşmacılara serbest bir alan mı tanındı?

-‘Teklik’ rejimine veya ‘tektipleştirmeye’ karşı çoğulculuğu savunan bir parti olarak önceden arkadaşlarımızı bağlayan bir metin hazırlamak çelişki olacaktı. Arkadaşlarımızın kendi anadilleriyle kendi duygularını ifade etmelerini önemsedik, bu nedenle konuşma içeriklerini arkadaşlarımız kendileri belirledi. Süre olarak istedikleri kadar konuşamasalar da içerik olarak diledikleri şekilde konuştular. Biz sonra kamuoyu ile paylaşmak için içeriklerini arkadaşlardan rica ettik.

-Anadili konusundaki politikalarınızı Meclis’te nasıl gündeme getiriyorsunuz? Bu konudaki mücadelede nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?

-Daha önce de ifade ettiğimiz gibi anadili kullanımı esas olarak iki yönlü olur. Birincisi, anadilinizde eğitim alırsınız; ikincisi de kamusal alanda bu dili kullanırsınız. Her ikisi için de Türkiye Anayasası 1924 yılından bugüne engelleyici hükümleri günümüze kadar varlığını sürdürüyor. Bu da bir zamanlar yüz binlerin konuştuğu bir dili günümüzde binlere indirdi. Neredeyse belli bir yaş üstü kimse dışında kimse artık bu dilleri konuşmuyor. En önemlisi de bu dili yazıp okuyabilen çok az kişi kaldı.

Dilin varlığı kendine yazıda, sanatta, edebiyatta, ekonomide, siyasette yer bulamazsa o dil ne yazık ki sonraki nesle ulaşamaz. Bu konuda kamu idaresinin tüm vatandaşlarının eşit, onurlu vatandaşlık hakkının bir parçası olan kendi anadilleri ile eğitim alma hakkını güvenceye alması bizim mücadele alanlarımızdan biridir. Yine bu dillerin konuşulması ve üretim alanlarının bu dillerle yapılması için teşvik edici tedbirlerin alınması ve bu alana bütçe ayrılması gerekmektedir.

Meclis’te Kürtçe ve Süryanice konuşan vekillerimiz var. Biliyorsunuz, konuşunca mikrofonları kapatılıyor. İnadına Kürtçe ve Süryanice, Ermenice konuşmayı tercih etmeleri çok kıymetli. Çünkü sizin diliniz varlığınızın en önemli unsurudur. Varlığınızı, sizi görmezden gelenlere karşı özgüvenli bir şekilde savunmanız nihayetinde bir tutumdur. Bu tutumun şüphesiz Meclis’te de gösteriliyor olması önemlidir. Bunun dışında partimizin olduğu tüm illerde o dilleri konuşan halkların ve toplulukların kendi dilleri ile etkinlikler organize etmesi için bilgiler paylaşıyoruz. Örneğin Dersim ili Kürtçenin Kurmanci ve Kirmancki lehçesinin konuşulduğu yer olması nedeniyle her iki lehçe ile etkinlikleri yapmasını önemsiyoruz. Partilerin de nihayetinde örgütlü olmaları ve halkları mobilize edebilmeleri nedeniyle kamusal bir güç kadar etkileri bulunmaktadır. Bu gücün, klasik bir idari gücün aksine, kendiliğinden oluşan bir rızaya sahip olması bunu daha da etkin kılmaktadır.

-Gelecekte benzer etkinlikler düzenlemeyi düşünüyor musunuz? Anadili Günü dışında da bu konuyu gündemde tutmak için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?

-Doğrusu 21 Şubat gibi günler sembolik olması açısından önemli olsa da bu etkinlikleri bir gün ile sınırlamanın kabul edilen bu günlerin amacına ve ruhuna ters olduğunu söylemek gerekir. Eğer 21 Şubat kaybolmakta olan diller için bu dillerin tüm insanlığın ortak mirası olarak görülüp korunması gerektiğini ifade ediyorsa bunu bir gün yapacağınız sahiplenmeyle ve etkinliklerle başaramazsınız. Dil hakkı eşit, onurlu bir vatandaşlık hakkıdır. Bunu gündemde her zaman tutmak gerek. En önemlisi, bu dillerin yaşam alanlarını sağlamak gerekiyor. Avrupa ulus-devlet serüveni ile çok şey kaybettiğini anladıktan sonra bunu uluslararası sözleşmeler, federal ve ademi merkeziyetçi idari yönetim modellerini uygulayarak aştı. Bu yönetim ve uygulamalarla ülkeler bölünmedi. Aksine, dillerinin varlığını ulusal birliğin bir teminatı olarak gördüler. Dil barışını sağlayarak toplumsal barışa eriştiler.

Bizim amacımız, Anadolu’nun bir halklar ittifakı olduğu gerçeğiyle, bu halklara en önemli kimliğini kazandıran dilleri üzerinden statü kazandırılarak, herkesin gerçek bir vatandaşlık hakkından faydalandırılmasıdır. Biz bunu partimizin varlık gerekçesi olarak görüyoruz. Lazca, Çerkesçe eğitim dili olmalı, Kürtçe eğitim dili olmalı ki bu dillere gerçekten saygı duyduğumuzu göstermiş olalım. Bir Kırgız atasözü “Bir dilin kaderi o halkın kaderidir” der. Kaderimiz, birbirimizin varlığını teminat altına almaktır. Ayrıca dili konuşmak, dile kamusallık kazandıran bir direniş yöntemidir. Bizler de mücadelemizi kamusal mücadelenin bir parçası olarak görüyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları

‘Nihan için adalet’ talebi büyüyor

İstanbul Maltepe’de 22 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, Nihan Coşkun, Deniz Özel ve Özge Baygın, alkollü sürücü Onur Uğurman Torgay’ın kullandığı aracın...

Maykop ve Düzce arasında kardeşlik köprüsü

Maykop’taki Haçemziye Köyü’nden Düzce’nin Haçemziye Köyü’ne (Köprübaşı Ömer Efendi) özel bir ziyaret gerçekleştirildi. Bu ziyaret, iki köyün “kardeş köy” ilan edilmesi sürecini başlatan tarihi...

Düzce Bayramcı Köyü Rıza Devrim Voleybol Turnuvası

20. yılını dolduran Bayramcı Köyü Voleybol Turnuvası, Düzce’deki spor kültürünün önemli bir parçası olarak faaliyetlerine devam ediyor. Turnuvanın yürütücüleri ve hakemleri olan Davut Yıldırım...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img