Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

ANALİZ: Karayipler’de yaklaşan çatışma

Venezuela’da perde arkasında başka bir oyun oynanıyor.

Çin Venezuela’nın en büyük ticaret ortağı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ablukası ve yaptırımları altında yıllardır bunalan Venezuela, ekonomik bakımdan Çin’e bağımlı hale geldi.

Çin “Kuşak ve Yol Girişimi” kapsamında, Venezuela’ya yardım, ticaret ve yatırım yoluyla on milyarlarca dolar aktardı.

Latin Amerika’da Çin’in en önemli müşterisinin Venezuela olduğunu söylersek herhalde abartmış olmayız.

Solcu Hugo Chavez’in 30 küsur yıl önce iktidara gelmesinden bu yana Pekin, Venezuela’ya 62,5 milyar dolar yardımda bulundu.

Bugün de Çin, Venezuela’nın en önemli kreditör ülkesi.

Venezuela dünyanın bilinen en büyük petrol rezervlerine sahip. Petrol Venezuela’nın en önemli ve neredeyse tek ihraç kalemi.

Enerji ihtiyacı giderek büyüyen Çin ise Venezuela petrolüne ciddi yatırım yaptı. Dolayısıyla Çin bu ülkenin petrolü, enerji şebekesi ve altyapısıyla çok yakından ilgileniyor.

Çin’in Venezuela’da uzun vadeli stratejik ekonomik çıkarı var. Özel bir Çin firması ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre ülkedeki bir petrol kuyusuna 1 milyar dolar yatırım yapacağını duyurdu. 20 yıllık anlaşmaya göre, 2026 sonuna kadar 60 bin varil ham petrol çıkarılması planlanıyor.

Venezuela Devlet Başkanı Maduro petrol kartını iyi kullanıyor. Ülkesini sadece müşteri değil, Çin’in stratejik müttefiki olarak konumlandırıyor.

Venezuela-Çin ilişkisinin bir de silah ticareti boyutu var. Son birkaç yıl içinde Çin’in Latin Amerika’ya yaptığı silah ihracatının yaklaşık %90’ı Venezuela’ya gitti.

Silah ticareti ekonomik yatırımlar kadar önemli olmasa bile, ABD için önemli bir meydan okuma anlamına geliyor.

Bolivar devriminin ilk günlerinden bu yana, Venezuela ve Çin çok yüksek seviyede bir diplomatik ilişki içindeler. İki ülkenin liderleri birbirlerini düzenli olarak ziyaret ediyorlar.

Venezuela-Çin ilişkisinin ideolojik yanına da dikkat etmek gerekiyor. İki ülke de ABD’den hoşlanmıyor ve ortak çıkarları var.

Washington’ın Venezuela ve Çin’e yönelik politikaları, iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırdı.

ABD’nin bölgeyle ticari ilişkilerinde ve yatırımlarında dramatik bir azalma gözleniyor. Buna paralel olarak Çin, Latin Amerika’nın en önemli ticaret ortağı olarak yerini sağlamlaştırmış bulunuyor.

ABD’nin Venezuela’yı işgal ve rejimi değiştirme senaryosu doğal olarak Çin’i kaygılandırıyor. Pekin genel olarak, Washington’ın Karayip bölgesinde takip ettiği gambot diplomasisinden rahatsız.

Mayıs ayında ABD’li yetkililer, Çin ile ilişkilerinin seviyesini düşürmeleri konusunda Karayip ülkelerini uyardı.

Karayipler’de savaş çıkması durumunda hem bölge ülkeleri zarar görecek hem de bunun uluslararası yansımaları olacak.

Venezuela’da girişilecek bir askeri macera, Çin’in Tayvan’a saldırısını tetikleyebilir. Çin de askeri müdahalesini, tıpkı ABD gibi, “ulusal çıkarlarının gereği” olarak açıklayabilir.

 

Aralık 2025

Yazarın Diğer Yazıları

ANALİZ: Saharov’a özlemle

Andrey Saharov dev bir isimdi. Yaşamını bugünkü Kremlin rejimiyle taban tabana zıt değerlere ve ilkelere adamıştı. Anısını yaşatmak gerekiyor. Saharov 36 yıl önce bugün (14 Aralık)...

ANALİZ: Yermak’ın istifası Ukrayna’da siyasi dengeleri değiştirecek

Andriy Yermak’ın istifası Ukrayna siyasetinde önemli gelişmelere yol açacak gibi görünüyor. İstifa sadece Başkan Zelenski’nin şahsını ilgilendirmiyor. Zelenski’nin göreve geldiği günden itibaren inşa ettiği...

Rus-düşmanı lobinin üç bileşeni

Amerikan müesses nizamı içinde önemli bir yer tutan Rus-düşmanı (Rusofob) lobi, üç ana bileşenden oluşur: Askeri şahinler, liberal şahinler ve Doğu Avrupa milliyetçiliğinin destekçileri. Her...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img