Sivil Düşler Derneği, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay ve çevresindeki Dom, Abdal ve Roman topluluklarında yürüttüğü insani yardım ve saha çalışmaları sonucunda kapsamlı bir rapor yayımladı.
Afetin yalnızca fiziksel değil, toplumsal bir yıkıma yol açtığı; özellikle kadınların çok katmanlı ayrımcılıklarla baş başa bırakıldığı vurgulanan raporda kadınların deprem sonrası barınma, şiddetten korunma, sağlık ve temel hizmetlere erişim gibi konularda ciddi eşitsizliklere maruz kaldığı belirtiliyor. Toplumsal cinsiyet, etnik kimlik ve sınıfsal eşitsizliklerin kesiştiği bu deneyimlerde, kadınların görünmeyen emeği ve dayanışma pratikleri de ön plana çıkıyor.
Saha çalışmaları kapsamında, Hatay’ın Antakya ve Kırıkhan ilçelerinde 78 kadınla görüşüldü. Görüşmelerde, birçok kadın kamu hizmetlerinden dışlandıklarını ve mahallelerine yardım dahi ulaşmadığını belirtti. Bazı kamu görevlilerinin ise ayrımcı ve dışlayıcı tavırlar sergilediği ifade edildi.
Raporda kadınların çoğu, deprem öncesinde de şiddet gördüğünü ancak afet sonrası bu durumun daha sistematik hale geldiğini söylüyor. Fiziksel ve ekonomik şiddet artarken, resmi koruma mekanizmalarına güven düşük. Kadınlar çoğu zaman başvuru yapmıyor, şiddeti “normal” ya da “hak edilmiş” olarak değerlendiriyor.
Ayrıca ALO 183 gibi destek hatlarının tanınmadığı, kadın sığınma evlerinin ulaşılmaz ya da güvensiz bulunduğu belirtiliyor.
Kadınlar, konteyner ya da çadır gibi geçici barınma alanlarında mahremiyetin olmaması nedeniyle daha fazla bakım emeği üstlenmek zorunda kaldıklarını söylüyor. Tuvalet, duş gibi temel hizmetlerin eksikliği nedeniyle kadınların yükü artmış, bu da kadınların kamusal alandan tamamen dışlanmalarına neden olmuş.
Deprem sonrası birçok kadın işsiz kalmış; zaten kayıt dışı olan işlerin büyük bölümü sona ermiş. Kadınlar devlet yardımlarına erişimde de dışlanmış, bu durum aile içindeki erkeklere olan ekonomik bağımlılığı artırmış. Bu da kadınların şiddet döngüsünden çıkma ihtimalini daha da azaltmış.
Raporda erken yaşta evliliklerin artış gösterdiği belirtiliyor. Eğitime erişimin kesintiye uğramasıyla birlikte özellikle kız çocukları ya evlendiriliyor ya da çalıştırılıyor. Evdeki bakım yükünün de kız çocuklarına kalması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kuşaktan kuşağa aktarılmasına neden oluyor.
Tüm bu zorluklara rağmen, rapor kadınlar arasındaki güçlü dayanışma ağlarına da dikkat çekiyor. Gıda paylaşımı, çocuk bakımında yardımlaşma ve duygusal destek gibi pratikler, kadınların birlikte hayatta kalmalarına olanak sağlıyor.
Sivil Düşler Derneği, politika yapıcılara kapsamlı öneriler de sunuyor. Öneriler arasında şunlar öne çıkıyor:
-Dom, Abdal ve Roman kadınlara yönelik ayrımcılığı önleyici politikaların geliştirilmesi,
-Kadınlara özel istihdam ve sosyal yardım programları,
-Kayıt dışı kadın emeğine yasal koruma sağlanması,
-Çocuk yaşta evliliklere karşı eğitim destekleri ve izleme sistemleri kurulması,
-Şiddet karşısında etkili başvuru ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi,
-Yerel yönetim ve afet planlama süreçlerinde kadınların temsiliyetinin artırılması. (Bianet)