90’lardaki pop patlamasının başını bir elin parmaklarını geçecek sayıda kadın şarkıcı çekse de içlerinden herhangi birisinin kadınlığına vurgu yapan bir şarkı söylediği görülmemiş; popüler müzikte bir kadın sesinden aşk, aldatılma, özlem gibi konular dışında bir şey duymak pek mümkün olmamıştı. Patti Smith, Suzanne Vega, Tori Amos, Pj Harvey gibi yabancı sanatçılar hikayelerini tüm dünyaya anlatırken Hümeyra sessizce köşesine çekilmiş, Zuhal Olcay popa teslim olmuş ve Sezen Aksu ‘kraliçe’ ünvanına uygun bir beste fabrikasına dönüşmüştü. Bu boşluğu doldurmak ve kadına sesini geri vermek beklendiği gibi rock geleneğine düştü.
Türkiye’nin kadınlardan oluşan ilk rock grubu Bursalı Volvox dağıldığında gruptaki yetenekli müzisyenlerin neler yapacağı merak konusuydu. Beklentiler boşa çıkmadı. İlk olarak Şebnem Ferah ‘Kadın’ ismini verdiği albümüyle büyük başarı yakalarken, şarkı sözlerinde şehirli kadının bunalımlarından ve ikili ilişkilerdeki sıkışmışlığından bahsediyordu. Daha sonraki çalışmalarında iyiden iyiye bir kadın ozana dönüşen Ferah, cinsel ilişkinin kadını erkeğe bağlaması önyargısını oldukça dobra biçimde sorguladığı bir şarkısıyla magazin gündemine de oturacaktı. Ferah’ın Volvox’daki arkadaşı Özlem Tekin ise kendi albümüne ismini veren Kime Ne? şarkısında bir kadın olarak özgürlük beklentisini dile getiriyor; Duvaksız Gelin isimli şarkısıyla popüler müzikte daha önce eşi benzeri görülmemiş bir ‘kırsal kesim kadını ve yaşadıkları’ hikayesi anlatıyordu.
Ferah ve Tekin’in açtığı yolun bir çok yürüyeni oldu. Aslı, Vega’nın söz yazarı Deniz Özbey, Ece Dorsay gibi şarkı yazarlarının hepsi kadın kimliklerini sergileyebildikleri ve hemcinslerinin şarkı sözlerinde kendilerini bulabildikleri albümler yaptılar. Bu akımın en yeni ve başarılı temsilcilerinden birisi ise kuşkusuz Aylin Aslım. Töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören’i, İstanbul’un maço kimliğini ve bu şehirdeki bir kadın olarak kendini anlattığı albümü Gülyabani kadın şarkı yazarı geleneğinin Türkiye’deki zirve noktalarından biri. Bahsi geçen tüm sanatçılar da müzik sahnesinde en az erkeğinki kadar güçlü bir duruşa sahip oldukları için 8 Mart’ta özel olarak kutlanmayı hak ediyorlar.
Sayı : 2006 03
