Ermeniler’in Kökeni
Anadolu’nun bugün halen yaşayan en eski kavimlerinden biri olan Ermeniler’in kökeni kimi kaynaklara göre Urartular’a kadar uzanır. Tarihçilerin üzerinde uzlaştığı temel görüşlerden biri ise, Ermeniler’in, M.Ö. 700’lerde Fırat’ın doğusuna yerleşen Hint-Avrupa kökenli Phrygialılar’ın bir kolunun, bölgenin eski halklarının kalıntıları (Urartular, Hurriler) ve Kafkas kökenli halklarla karışmasından meydana geldiğidir.
Çevreden gelen sürekli akınlarla yaşadıkları bölgede ayakta kalmaya çalışan Ermeniler’in tarihi, bitmek bilmeyen bir devlet kurma ve yitirme mücadelesini anlatır. Başta İranlılar, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Araplar ve çeşitli Türk Beylikleri olmak üzere pek çok ulusla savaşan, tarih boyunca çoğu zaman kendi toprakları üzerindeki egemenliklerini yitiren Ermeniler, buna rağmen dillerini ve kültürlerini yaşatmayı, kısaca var olmayı becerebildiler.
Hıristiyanlık ve Ermeniler
Ermeniler, Hıristiyanlık’la ilk olarak M.S. 1.yüzyılda tanıştı. İsa’nın havarilerinden Aziz Tadeos, Aziz Bartolomeos ve takipçilerinin çabaları sayesinde o güne dek putperest olan geniş bir Ermeni topluluğu Hıristiyanlığı kabul etti. Romalılar’ın buna karşı çıkmasına, 197 ve 230 yıllarında, Anadolu’da yaşayan Hıristiyan Ermeniler’i kırımdan geçirmesine rağmen Hıristiyanlığın Ermeniler arasında yayılması durdurulamadı. Nihayet 301 yılında, Aziz Krikor’un önderliği sonucunda 3. Dırtad, Hıristiyanlığı Ermeni Krallığı’nın resmi dini olarak kabul etti.
Kutsal metinlerin Ermenice’ye çevirilmesi ihtiyacı, Aziz Mesrob’un 404 yılında Ermeni alfabesini yaratmasıyla sonuçlandı. Altın Çağ olarak adlandırılan bir kültürel devrimin kapılarını açan bu gelişme, Ermeni ulusunun ileride, çeşitli imkansızlıklar altında bile varlığını koruyabilmesini sağlayan en önemli unsur olacaktı.
451 yılında toplanan Kadıköy Konsili’nin kararlarını benimsemeyen ve o tarihten bu yana Hıristiyanlık içerisinde bağımsız bir kol olarak yaşamayı sürdüren Ermeni Kilisesi, bugün sekiz milyonu aşkın üyesiyle, dünyada 50 milyondan fazla üyesi bulunan Kadim Ortodoks Kiliseler ailesine mensuptur.
Bizans Başkentinde Ermeniler
İstanbul Doğu Roma İmparatorluğu’nun merkezi olduktan sonra, 360 yılında Ermeni Katolikosu (Başpatrik) 1. Nerses’in Yassıada’ya sürüldüğü sırada başkentte küçük bir Ermeni cemaati zaten vardı. Bizans İmparatorları 6. ve 10. yüzyıllarda Ermeniler’in İstanbul’a göçünü teşvik ettiler.
Katolikos 2. Hovhannes (565-574), Persler’e karşı başarısız bir isyandan sonra, birçok Ermeni soylusunun refakatinde İstanbul’a sığındı. Ermeniler kendi dilleriyle ibadete başladılar, Bizans ordusunda paralı asker olarak görev yaptılar ve imparatorluk içinde yüksek makamlara eriştiler. İmparator Moris, Mezizios, İmparator Filipikos-Vartan, Ardavazd, Alexios Museles, Bardanes, Arsaber, Leo V, İmparator Makedonyalı Vasil, Romanos-Lekapenos gibi birçok Bizans yöneticisi, Sezar Bardas, Gramerci Ioannis, Fotios ve Filozof Leo gibi bilim adamları tamamen ya da kısmen Ermeni idi. Depremden zarar gören Aya Sofya’nın kubbesinin onarımını üstlenen mimar, Anili bir Ermeni’ydi ve Dırtad adını taşıyordu.
Osmanlı Döneminde İstanbul Ermenileri
Ermeni cemaati ile yakın ilişki içerisinde olan Fatih Sultan Mehmet, Bizans döneminde Batı Anadolu, Trakya ve Balkanlar’daki Ermeniler üzerinde nüfuzu olan ve o tarihe dek Bursa’da bulunan Ruhani Reislik makamını 1461 yılında Patriklik seviyesine yükseltti. Müslüman bir Sultan’ın bir Hıristiyan Patrikliği’ni tesisi, daha önce benzeri görülmemiş bir olay olarak tarihe geçti.
15. ve 18. yüzyıllarda, Kırım, Doğu Anadolu, İran ve Kafkasya’dan birçok Ermeni İstanbul’a göç etti. Giderek genişleyen Osmanlı topraklarındaki tüm Ermeni cemaatleri İstanbul Ermeni Patriği’nimilletbaşıolarak tanıdılar.
İstanbul’daki ilk Ermeni matbaası, bir din adamı olan Apkar Tıbir tarafından açıldı (1567). Bitlisli 9. Hovhannes Golod İstanbul Patriği seçilince (1715) Ermeni cemaatinin yaşamında kültürel bir rönesans başladı. Batı Ermenicesi grameri hazırlandı. Ruhbanlık dışı ilk Ermeni okulu Tıbranots Kumkapı’da öğretime açıldı (1790). İstanbullular’ın ilk Ermenice gazetesi, Lro Kir Medzi Derutyan Osmanyan (Büyük Osmanlı Devleti Gazetesi) yayımlanmaya başlandı (1832). İlk İstanbul Ermeni tiyatro kumpanyası Hasköy’de perdelerini açtı (1858). 1850’lerin sonunda, Ermeni okullarının sayısı yalnızca İstanbul’da 40’ı aşıyordu. Yayımlanan Ermenice gazete sayısı ise 20’yi buluyordu.
Sayı : 2007 04