21 Mayıs 1864-2008 144. yıl

0
477

Değerli Dostlar*

21 Mayıs günü Dünya’daki tüm Çerkesler için Çerkes büyük sürgününü anma ve yas günü olduğu gibi, insanlık tarihinin de en kara, en utanç verici günlerinden biridir.

21 Mayıs 1864 tarihinde yüzyıllarca süren Kafkas-Rus savaşları bitmiş ve Çerkesler savaşı kaybetmişti. Özellikle savaşın son on yılında Çerkeslerin yaşamadığı bir Kafkasya isteyen Rus Çarlığı’nın ordularının acımasızca tüm Dünya’nın gözleri önünde insanlık tarihinin en büyük katliamlarından birini gerçekleştirdi. Umutsuzca vatanlarını savunan Çerkesler’in haykırışlarına, medeni olduğunu iddia eden tüm devletleri sessiz kalarak bu büyük insanlık suçuna ortak oldular. Milyonlarca insan yaşlı, çocuk, kadın denmeksizin katledildi. Sağ kalmayı başarabilenler zorla gemilere bindirilerek bir muçhule doğru vatanlarından sürüldü.. İnsanlığın gözleri önünde tarihin en büyük kıyımı ve dramlarından biri yaşandı. Çerkesya nüfüsunun %80’nini kaybetti.

O acı günleri, tarihin tanıklarından ünlü Rus yazarları Tolstoy şöbyle anlatıyor.

‘‘Köylere gece karanlığında dalıvermek adet haline gelmişti. Gecenin kara örtüsü altında Rus askerlerinin ikişer, üçer evlere dalmasını izleyen dehşet sahneleri öylesine korkunçtu ki hiçbir rapor görevlisi bunları rapor etmeyi cesaret edemezdi.’’

Yine Rus tarihçi Sulujiyen o günleri şöyle anlatıyor. ‘‘Dağlılar teslim olmuyor diye biz davamızdan vazgeçemezdik. Kanlı savaşta çoğu analar elimize geçmesin diye kendi çocuklarını öldürüyorlardı. Bu yüzden bir çok kabile yok oldu. ‘‘

Rus İ.Dzarov şöyle yazıyor, ‘‘Osmanlıya göç etmek için yola çıkanların yarısı bile oraya ulaşamadı. Bu denli bir perişanlık insanlık tarihinde pek azdır.’’

Ünlü Rus yazarı Puşkin o günleri şöyle anlatıyor, ‘‘Çerkesler bizden nefret ediyor, çünkü onları özgür yaylalarından attık, köylerini yaktık ve kabileleri toptan yok ettik.’’

Onlarca köyün yok edildiği Labe Vadisi’ndeki toplu kıyımları anlatan bir eski şarkımız şöyle başlar; ‘‘Tanrının lanetine uğrayası Labe Vadisi’nden kan buharları yükseliyor. Kuruyası Labe nehri dalda dalga kan köpükler getiriyor.’’

Savaşın son yıllarında ve sürgün günlerinde Çerkeslerin uğradığı kıyımlar ve haksızlıklar tarihin tozlu sayfalarından her geçen gün daha net olarak ortaya çıktıkça bu gün bile dehşete kapılıyoruz. Bir halk nasıl bu kadar acımasızca yok edilir!!!

Ey çağdaş ve medeni olduğunu iddia eden ülkeler… Biz Çerkesler uğradığımız haksızlıkların giderilmesini istiyoruz.

Elimizden zorla alınan vatanımızı geri istiyoruz.

Çifte vatandaşlık hakkı istiyoruz.

Hiçbir engelleme olmadan vatanımıza geri dönme hakkını istiyoruz.

Vatanını savunmaktan başka bir suçu olmayan milyonlarca insanı katledip, milyonlarcasını vatanından sürenlerin bugünkü mirasçılarından uğradığımız kıyım ve sürgünün telafi edilmesini istiyoruz..

Biz Çerkesler, içinden yaşadığımız tüm ülkelere derin bir sevgiyle bağlı yurtsever insanlarız. 144 yıllık muhaceret hayatımızda biz bunu her zeminde kanıtladık.

Bugün yok olmanın eşiğindeyiz.

Vatandaşına, vatandaşının diline, dinine, kültürüne saygılı her çağdaş devletin yaptığı ve yapması gerektiği gibi, vatandaşı olduğumuz ülkelerden antik kültürümüzün, dilimizin yok olmaması ve korunması için önlem almalarını ve bize destek olmalarını istiyoruz. Bunu isterken en doğal vatandaşlık hakkımız olarak istiyoruz.

Barış içersinde istiyoruz.

Abhazya’nın bağımsızlığına bütün Dünya’dan özellikle vatandaşı olduğumuz ülkelerden destek istiyoruz.

Bunları isterken haklı olarak istiyoruz.

İnsanlık tarihinde 21 Mayıs 1864 gibi utanç günlerinin bir daha yaşanmamasını istiyoruz.

Medya kuruluşlarından haklı davamıza destek istiyoruz.

* 21 Mayıs günü Beşiktaş İslelesi’nde gerçekleştirilen anmada Doğan Özden’in yaptığı konuşma.

 

Sayı : 2008 06