Hamas militanlarının roket saldırılarını gerekçe gösteren İsrail, Filistin’le arasındaki ateşkes süresinin bitimine saatler kala harekete geçti. Önce Gazze Şeridi’ni hava saldırıları ile cehenneme çevirdi, hemen arkasından kara harekatına başladı.
İsrail’in hava saldırıları Hanuka-Işıklar Bayramı’nın son gününde düzenledi ve operasyonun adı da bayramdan esinlenerek “Dökme Kurşun” konuldu. İsrail’in 60 savaş uçağı ile yaptığı ilk hava saldırısında 100 dolayında Hamas’a ait hedef vuruldu. Saldırıda, Hamas karargahlarının yanısıra sivil hedefler de vuruldu. Hamas’ın El Aksa Televizyonu’nun yayını kesildi. Gazze’ye düzenlenen 100 hava saldırısında, 100 ton bomba atıldı.
İsrail’in Kanal 10 Televizyonu, ordunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayanları, “evlerini boşaltmaları” konusunda uyardığını bildirdi. İsrail ordu sözcüsü da aynı kanala yaptığı açıklamada, “Bu uzun soluklu bir harekat olacak” dedi. İsrail güvenlik yetkililerinden gelen bir başka açıklamada ise, Gazze’ye başlatılan kara operasyonunun amacının işgal olmadığı bildirildi.
Livni: Vurmaya Devam
Saldırının bir numaralı ismi Livni “Vurmaya devam” açıklamaları yaparken, Gazze’nin içlerine doğru ilerleyen İsrail ordusunun saldırılarından en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. 1000’e yaklaşan her üç kayıptan biri sivil. Dışişleri Bakanı Livni ateşkes ilanına ilişkin önerileri reddetmeyi sürdürüyor.
Gazze halkı: Neymiş, Hamas’ı vuruyorlarmış!
Gazze halkı artık durumunu tarif etmekte zorlanıyor. Elektriksiz, susuz ve yiyeceksiz olan insanlar, telefonların devre dışı kalması yüzünden yakınlarının hayatta olup olmadığını bilmiyor ve komşu evlerin vurulduğunu duysa da yardıma gidemiyor. Bir Gazzeli, 10 gündür su ve elektrik olmadığını ve ev telefonlarının kesik olduğunu belirtip “Siz nasılsınız” sorusuna şöyle yanıt veriyor: “Durum korkunç. Hiç olmadığı kadar. Artık tarif edemiyorum. Ama hayattayız. Yaşamak denirse!”
Şifa Hastanesi’nden bir doktor da, iki gündür ambulans gelemediği için işe gidemediğini anlatıyor. Ancak ambulansla gitmek bile tehlikeli. Zira saldırılar sırasında vurulan bir ambulansta 3 sağlıkçı öldü. Doktor, “Artık ölü ve yaralı sayısını bilmiyoruz. Her an değişiyor” derken, ambulansın niye gelmediğini şöyle anlatıyor: “Evimizin ilerisindeki tepede çatışma var, bunun için gelemediler, ben de gidemedim.” Kanserli hastaları için gereken 105 ilacın ‘kayıplara karıştığını’ ekleyen doktor, “Radyoterapi görmesi gerekenlerse ya İsrail’e ya Batı Şeria’ya gitmek zorunda ama çıkamıyorlar. Tedavileri gecikiyor. Ama elimizden gelen bir şey yok” diyor.
Doktor, İsrail’e öfkesini şöyle aktardı: “Hamas’a karşı diye başladılar bu savaşa. Ama Hamas değil hedef. Bizi, geleceğimizi yok ediyorlar. İsrail, bizi de, tüm dünyayı da aptal yerine koyuyor. İki yıl önce Hamas darbeyi yaptı ve yönetimi aldı. Madem Hamas’a karşıydılar, şimdi üzerimizde vızır vızır dolaşan uçaklar, bir Apaçi harekete geçebilir ve ufak bir müdahaleyle Hamas’ın yönetimi devralmasını önleyebilirdi. Ama yapmadılar. İkincisi tüneller. Tüneller iki yıldır çalışıyordu, hiç engel olmadılar. Şimdi üzerimize tonlarca bomba atılıyor. Madem öyle bu tünellere niye iki yıldır izin verildi. Aslında Hamas’ı değil, bizi vuruyorlar. Şimdi sokakta iki Hamas üyesi göremezsin. Ama kadın ve çocuklar göz göre göre öldürüyor. Aptal değiliz ve bunu görüyoruz. Birkaç saat önce komşumuzun evi vuruldu. Yaralandılar, hepsi sivil. Neymiş, Hamas’ı vuruyorlarmış.”
Sayı : 2008 12