Ahmet Özel

0
487

Onun Kafkas kökenli bir aileden gelişi, o kültürün kaynaklarıyla beslenmesi sanatının biçimlenişinde önemli bir etken olmuştur.   

Ahmet Özel, doğanın bilenin yüzüne değil, daha doğar doğmaz belleğine yazılmış eski söylencelerin görüntülerine bakarak resim yapmıştır. Erken dönemlerinden beri doğaya aykırı duruşuyla ekstrem bir davranışın izini süren sanatçı, düşsel bir özgürlükle olası yaşamaları, evrenleri irdeleyerek, resmindeki diyalektik süreçlerin temellerini oluşturmuştur. Özgün sanatının ipuçlarını açığa vuran biçemi, kendi varoluşuna uzanan nedenselliği de açımlar niteliktedir.    

“Resimlerimin her biri anı defterim gibidir. Oraya salt kendimi, kendi gerçeğimi koyarım. Onlarda benimkiyle birlikte, gelmiş geçmiş bütün insanların ve evrenin büyük öyküsü saklıdır” sözleriyle sanatının içeriğini ve sınırlarını belirleyen Özel’in, resimlerinde kendine özgü bir evren tasarımı yaptığı gözlenir. Onun Kafkas kökenli bir aileden gelişi, o kültürün kaynaklarıyla beslenmesi sanatının biçimlenişinde önemli bir etken olmuştur.   

Çocukluğundan beri bilinçaltında biriktirdiği mitolojik Kafkas söylenceleri, onun giz dolu iç evrenini devindiren, yönlendiren eskil bir ses gibidir sanki. O ses, ilk duyduğu annesinin sesi midir, yoksa ilk atalarının seslerinin yankısı mı? Bu sorular, onun gizlerle örülmüş uzak yolculuğunu açımlar.   

Onun resmi, bilginin üzerinde kendiliğinden varolan bir kımıldamadır. Bilinçdışı bir etkinliktir. Bu tanrısal bir esinle öngörmelere dayanan evreni, dolaysız biçimde kavrama yetisidir. Bu bilgiden soyut bir görünmenin varlığı mı, yoksa duyusal alana ait mantıksal ve kavramsal alanın dışındaki bir yanılsama mı? Bu sorular elbetteki sanatçınıniç evreninde yanıtınıbulmaktadır. Bu, formlarla nesneler arasındaki bağlantıları belirleyen sanatçının derin düşünme yetisidir. Bir başka söylemle, görünüşlerin (iç manzaraların) altındaki iç gerçeklere yönelen görme gücüdür. Sanatçı, bilinen nesneler dünyasını yok sayarak özümlediği Kafkas söylenceleriyle, kocaman bir boşlukta iç evreninin geçmişini – geleceğini okumaya çalışmıştır. Orada dolaysız olarak kendini, ilk atalarını arar.   

…   

Ruşen Eşref Yılmaz   

 (Not: Alıntıladığımız yazı; Ahmet Özel için değerlendirme yazısından bir bölümdür.)   

 

Sayı : 2009 05