Muhalif Ruslar yeşil ışıkta geçerken bile tutuklanabilir!

0
464
Vladimir Kara – Murza Jr.*

Muhalifleri mahkemede savunacak kadar cesur birkaç Sovyet dönemi avukatından Sofia Kalistratova, müvekillerinden yasanın en küçük ayrıntılarına bile riayet etmelerini, resmi makamlara bahane bulma lüksü vermemelerini isterdi.
Başkaları kırmızı ışıkta geçebilir, fakat siz daima yeşilde geçmelisiniz” demeye bayılırdı. Bugün Rusya’da yeşil ışıkta geçmek bile başınızı belaya sokabilir.
Geçen cumartesi muhalefet lideri Boris Nemtsov, demokrasi yanlısı bir gösteriye katılmak için Triumfalnaya Meydanı’na doğru yürüyordu. Meydana yaklaşır yaklaşmaz ve daha ağzını açmaya bile fırsat bulamadan, silahlı polislerce sarıldı. Polisler onu iki kolundan tuttuğu gibi gözaltı aracına tıktı ve Tverskoy karakoluna doğru yola koyuldu. Orada, Stalin’in gizli polis şefleri Lavrentiy Beria ve Nikolay Yezhov’un portreleriyle süslü bir odada, hapis cezası bulunan ‘polisin görevini yapmasını engellemek’ suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.
Medyayı susturan, parlamentoyu zapturapt altına alan ve muhalefetin seçime katılmasını engelleyen Kremlin’in, otoritesini pekiştirmek için yapabileceği pek az şey kalmış görünüyor. Vatandaşlar anayasanın 31. maddesiyle garanti altına alınan bir siyasi hakkı kullanmanın çok uzağında: ‘Barışçı ve silahsız şekilde toplanma, gösteri, yürüyüş, protesto ve grev yapma’ hakkı. 31 gün süren her ayın son gününde Triumfalyana’da toplanan demokrasi yanlısı eylemciler işte bu hakkı kutluyor. Bu belli bir partiye mahsus bir gösteri değil: Sağdan ve soldan insanlar, toplanma özgürlüklerini savunmak için biraraya geliyor. Ve her defasında, ironinin ‘i’sini duymamış olan yetkililer gösteriyi güç kullanarak dağıtıyor. Protestocular 31 Temmuz’da Triumfalnaya’da 10. gösterilerini yaptı ve karşılarında İçişleri Bakanlığı askerlerini buldular. Onlarcası karakolda Nemtsov’un yanında yerini aldı.
Triumfalnaya Meydanı’nın Rusya’da yaşayan herkes için sembolik önemi var. 1960’ta, genç Moskovalılar, komünist yönetimin yasakladığı şiirleri okumak için her hafta sonu bu meydanda toplanmaya başladı. Edebi bir gelenek olarak başlayan şey, çok geçmeden siyasi bir olaya dönüştü. Örgütçülerden Vladimir Bukovsky o günleri şöyle hatırlıyor: “Tutup da, ‘Sovyet sistemine karşı olan herkes, gelip bize katılın’ diyebilecek halimiz yoktu. Ve bu gayet iyi bir fikirdi, çünkü hiçbir suç işlemiyor, sadece şiir okuyorduk. Elbette yasaklı şiirleri dinlemeye gelenler, Sovyet sistemine karşı çıkanlardı.” Bu okumalar, vatandaşların resmi sansürün izin vermediği metinleri okumasını sağlayan yeraltı yayın ağı Samizdat’ı doğurdu ve üç Nobel ödülü sahibi çıkardı: Boris Pasternak, Alexander Soljenitsin ve Joseph Brodsky. Halefleri gibi, Sovyet liderleri de bu özgürlük adacığına müsamaha göstermedi: Toplantıları dağıtmak için polis gönderildi, katılanlar dövüldü, örgütçüler hapis cezalarına çarptırıldı veya akıl hastanelerine kapatıldı.
31 Ağustos’ta eylemcilerin yine copla karşılaşacağına şüphe yok. Fakat bu demir yumruk taktiği hükümetleri ancak bir yere kadar götürebilir. Rusların, yaygın yolsuzluk, yüksek işsizlik, mülkiyet hakkı ihlalleri, çevre kirlenmesi ve orduda angarya gibi sorunlarının otoriter bir sistem tarafından çözülemeyeceğine dair farkındalığını copla durduramazsınız. Hükümet, tehditi ve baskıyı kullanarak şiir okumalarını 1961’de durdurdu. Fakat Triumfalnaya’da doğan barışçı muhalefet, Sovyet rejiminin sırtında daimi bir diken haline geldi. 4 Şubat 1990’da 500 binden fazla insan Kremlin’in önünde demokratik reform talebiyle toplandığında, komünist liderler manzarayı sessiz bir çaresizlikle seyretmişti. Zamanlan tükeniyordu.
(The Wall Street Journal, 5 Ağustos 2010 Radikal, 15.08.2010)
*Rus Muhalefet Hareketi Dayanışma’nın liderlerinden

Sayı : 2010 08

Yayınlanma Tarihi: 2010-08-01 00:00:00