Bu yazı, Jıneps’in Nisan sayısında yer alan ‘Bandırma Kafkas Derneği Gecesinin Düşündürdükleri’ başlıklı yazı nedeniyle kaleme alınmıştır.
Nisan sayısında yer alan yazı, daha önce Cevdet Hapi’nin yazılarını yayınladığı internet sitesinde yayınlandı. Yazı ve yazının altında yayınlanan yorumlar derneğin sadece genç emekçilerini değil, emektarlarını da son derece üzdü. Ve yazı, yazarının talebi ile internet sitesinden kaldırıldı. Bandırma için hayat normale dönmekte iken (bu meselenin enerjilerini ne kadar tükettiğini biliyorum) bu kez aynı yazı Jıneps’te karşımıza çıktı. Üstelik, sanal da değil, basılı yayın tarihimizin arşivinde yerini almayı garantilemiş durumda!!!
Burada yazının içeriğine yönelik söz söylemek gerekli değil bence. Çünkü bu konu uzun uzadıya konuşulmuş, hakkında bir dolu yazı yorum değerlendirme yapılmış, son noktada yazarı tarafından geri çekilmiş olan bir yazıdır.
Jıneps yayın kurulunun bu yazıyı sayfalarına taşımış olması bence yanlıştır. Bu eleştirimi yayın kuruluna yapıyor olmakla birlikte, içinde yer aldığım bir yapı olması nedeniyle özeleştiri yaptığımı da belirtmek isterim.
Bu konuya, moda olan deyimle ‘dernekçi’ ve Jınepsli kimliğim olmak üzere iki ayrı gözlükle baktığımı düşünüyordum. Ama biraz daha düşününce, eski bir gençlik komisyonu üyesi, eski bir ekip elemanı gibi konuya bakışımı etkileyen gözlüklerimin olduğunu da fark ettim. Geriye dönüp baktığımda, yıllar boyunca ne kadar çok etkinlikte kapıdan giren Çerkesleri saydığımı, onların yollarını gözlediğimi, etkinliğimizde olmaktan memnunlar mı diye yüzlerindeki ifadelerini izlediğimi fark ettim. Öyle ya, yaptığınız etkinliğe gelme lütfunda bulunmaları yetmez, bir de onları beğendirmeniz ve etkilemeniz gerekir. Bu anlamda tavrım kesinlikle Bandırma Derneği’nden yanadır.
Peki dernekler eleştirilemez mi? Sadece emek sarf ediyorlar diye farklı görüşler dile getirilemez mi? Elbette hayır, bu asla savunduğum bir şey olmaz. Ama bu işin de bir usulü olmamalı mı? Bu eleştirme işini, insanları kırıp dökmeden yapmak mümkün değil midir? Biz her şeyin doğrusunu bilenler istediğimizi söyleriz, siz dernekçiler de itiraz etmeden işinizi yapın yaklaşımı ciddi bir haksızlığı barındırmıyor mu?
Geçen Pazar günü, Bandırma derneği, TIZEXES adıyla bir etkinlik daha yaptı. Sunucu genç arkadaşımız programı Çerkesçe bir konuşmayla başlattı. Gecede, derneğin THOJIY Tiyatro ve Dans Topluluğu ile Pşınawo Berkuk sahne aldılar. Dernek yöneticileri etkinliklerini, bir vefa jesti olarak Pşınawo Berkuk’a ithaf etmişti. Bu vesileyle, kendisinden şahane bir konser dinledik. Thojiy’inn genç ve minikler ekibinin gösterileri çok güzeldi.
Bandırma’dan iki gün önce Balıkesir’de Çerkes Gecesi ismiyle bir gece yapıldı. Balıkesir Derneğinin ŞHABRAZ genç ve minik ekibi ile minik müzisyenleri gerçekten görülmeye değerdi.
Ve tabii her iki gecede coşkulu bir mahalli düğünle son buldu.
Daha güzel ekipler, daha güzel sahne performansları olamaz mı, tabii ki olabilir ama bence önemi yok.
Ben her zaman olduğu gibi, sahnedeki gençlerin ve çocukların yüzlerindeki ifadeleri izledim.
Bana göre bu halkın geleceği, o gençlerin ve çocukların yüzlerindeki coşku ve gözlerinde ışıktaki saklı. Hepsine teşekkür ediyorum. İyi ki varlar…
Filiz Çelik
Bursa Çerkes Kültür Derneği Başkanı
Sayı : 2011 05