General Emanuel’in Raporu

0
470
Kafkasya’ya sahip olmak Rusya’nın çıkarları açısından hayati bir öneme sahipti, bölgenin ele geçirilmesi İran ve Orta Asya ile ilgili gizli planlarıyla ilgili de önem taşıyordu. Bu konu 1829 yılında General Emanuel’in Elbruz seferini yapmasının ardından görüşülmüş, imparatora ithafen St. Petersburg’ta bir rapor kaleme alınmıştır:
 “Çerkesler Rusya’nın güneye inmesini engellemektedir, Asya ülkelerine geçişi açmak ya da kapamak onların keyfiyetindedir. Rusya tarafından beslenen iç anlaşmazlıklar, tek bir lider altında toplanmalarına engel teşkil etmektedir. Ancak atalarının Karadeniz’e kadar uzanan bölgeye hakim olduklarına inandıklarını unutmamak gerekir. Atalarının soyundan gelen güçlü bir halkın bir zamanlar Danube yanındaki düzlükleri aşarak Panunya’ya yerleştiklerine inanırlar, Macar harabeleri de onların varlığını doğrulamaktadır. Buna silah konusundaki üstünlüklerini de eklemek gerek. Atçılıkta mükemmeller, çok iyi silahlanmışlar, komşularıyla devamlı savaş haline olduklarından savaşı kanıksamışlar, cesurlar ve bizim medeniyetimizin avantajlarını küçümsüyorlar. Tek bir lider altında toplanmalarının, Rusya için doğuracağı sonuçları hayal etmek bile dehşet vericidir.
Rusya’nın dağlılarla uzun zamandır sürdürdüğü savaşı daha iyi anlamak için Kafkasya’nın coğrafi yapısına ve savaşan tarafların durumlarına bir göz atalım:
Kafkas Sıradağları’nın Avrupa’daki diğer dağlardan farklı, kendine has bir yapısı vardır. Alpler, Pireneler ya da Karpatlara ancak vadiler kanalıyla erişilir. Kafkaslarda ise durum tam tersidir. Karadeniz’deki Anapa kalesinden başlayarak Hazar Denizi’ne uzanan kuzey rampasındaki eğimlerde deniz düzeyinden üç-dört kilometre yüksekte düzlükler yer alır. Bu düzlükler her yönden derin ve dar vadilerle kuşatılarak çoklukla bozkır şeklini alır ve bu yüksekliklerde zengin meralar oluşur. Böylece halk yazın en sıcak günlerinde bile saldırı riskinden uzak kalarak hayvanlarını buralarda otlatma imkanı bulur. Diğer yandan vadilerde dik kısımları dikenli bitkilerle kaplanmış korkutucu uçurumlar vardır. Uçurumların dibinde ise taş ve kaya yataklarının köpürttüğü taşkınca akan sular vardır. Bu kısa tanımlama bile işgalci bir ordunun nasıl zorluklarla karşılaşacağına dair bir fikir verebilir.
Kafkasların güneydeki yapısı daha farklıdır. Karadeniz kıyıları boyunca Anapa ve Gagra arasında uzanan küçük parçalardan oluşmaktadır. İçine girilmez ormanlarla kaplı olması, toprak ve kaya yapısı Avrupa orduları için elverişli değildir. Bu bölgede Rusların Çerkes adını verdiği tam bağımsız ve Kafkasya’nın en savaşçı halklarından biri yaşar.
*Walter K. Kelly’nin derlemelerinden oluşan “The History of Russia” adlı kitap-1854
Çeviri: Serap Canbek

Sayı : 2012 01

Yayınlanma Tarihi: 2012-01-01 00:00:00