Kafkas Dergisi
1953 / Sayı: 4
Kafkasyalıların İttihadı
İsmail Ziya BERSİS
Nifak ve şikak, bir memleketin, bir kıtanın hatta bir milletin bünyesine nüfuz etti mi, o memleketin, o kıtanın ve o kitlenin hem kuvvet ve kudretini azaltır ve hem de düşmanlarının ekmeğine yağ sürerek onların cüret ve cesaretlerini ve tema’larını çoğaltır… Bu mukaddimeyi yapmaya beni sevk eden âmil, ecdadımızın kan döktüğü ve birçok şehitler verdiği koca Kafkasya’nın bu günkü müşkül durumuna bir çare bulmak ve onun istikbaline faydalı olmak ve Kafkasyalıların çektikleri zulümleri hür dünyaya duyurmak için yabancı memleketlere giden, kurdukları derneklerle, çıkardıkları dergilerle mevcudiyetlerini ilân eden bazı Kafkasyalı müteşebbislerin Almanya’nın Münih şehrinde kendi aralarında ayrı ayrı dernekler kurarak gazeteler çıkararak çalışmaya başlamaları ve davalarını müdafaa için birçok çarelere başvurmaları ve bu sırada birbirleriyle uğraşmalarıdır.
Hiç şüphe yoktur ki Kafkasya’nın kurtulmasına, hürriyetine, istiklâline kavuşmasına matuf olan her teşebbüs, Kafkasyalılar için olduğu kadar Kafkasyalılarla alâkası olanları da o kadar alâkalandırdığı için, Moskoflardan zulüm görerek hicrete mecbur edilen ve buradaki Türk vatandaşlarımızın yüksek ilgileri sayesinde muhtelif bölgelere yerleştirilen Kafkasyalıların bir milyondan fazla evlâtları da ayni hissi duymakta, an’ane, ahlâk, dil ve kültür birliği dolayısıyla Kafkasya’nın hürriyet ve istiklâlini istemeyi, şehit yatan babalarımızın, cedlerimizin, muazzez ruhları namına bir vazife saymaktayız.
Ancak kurulan derneklerin, çıkarılan dergilerin birbirleri aleyhine kullandıkları lisan, reva gördükleri iftira bizi hayretlere sevketmekte ve endişeye düşürmektedir. Çünkü senelerce değil, asırlarca Rus zulmüne isyan eden, hürriyetleri ve istiklâlleri uğuruna hayatlarını vermekten çekinmeyen Kafkaslılar tek bir bayrak altında birbirlerini destekleyerek kuvvetlerini, kudretlerini birbirlerine ekleyerek ittifak ve ittihadı esas bilerek savaştıkları içindir ki düşmanlarından yılmadılar ve onlara ram olmadılar. Moskoflar üstün kuvvetlerle başaramadıkları birçok işleri entrika kuvvetiyle elde etmeye çalıştılar ve kabileler arasına fesatlar sokmaya ve Kafkas kalelerini içeriden yıkmaya çalıştılar. Onda da muvaffak olamadılar. Şeyh Şamil merhumun naibi Hacı Murat vakası bunun en bariz bir delilidir.
Bununla beraber Hacı Murad, Tolstoy’un dediği ve bütün Rusların düşündüğü gibi Kafkaslılara ihanet etmiş değildir. Belki kendi komutanı olan ve şeyhi bulunan İmam Şamil’e isyan etmiş ve bunun da cezasını yine kendisi çekmiştir. Ruslar ona hiç bir şey yaptıramamışlardır. Bundan ötürü bu gün başlarında Şeyh Şamil gibi bir komutan ve bir baş bulunmayan Kafkasya kendi kendini müdafaa edecek bir durumda olmadığı içindir ki ittihada ve tesanüde her zamandan ziyade ihtiyacı vardır.
Tarihin Kafkasya’ya verdiği hakkı: Birleşmiş Milletler’in zafrei elbette ki tanıyacak ve bunu tanımak için de Kafkaslılardan göreceği ittihat ve ittifaka dayanacaktır. Kafkasya bir küldür, eczalarının bir araya gelmesiyle kuvvet bulacak olan bu kül, bu gün zaafa uğrarsa onun müdafaasını yapacak olan devletler de müşkül mevkie düşerler. Hiç şüphe yok ki Kafkasyalıların; bu gün ne halde bulunduklarını, yarın ne gibi hadiselerle karşılaşacaklarını hiç kimse bilmez. Hiç bir haber sızmayan demir perde gerisindekileri müşkül mevkie sokmak istemeyenlerin yapacakları şey; temkinli hareket etmektir. Filhakika, dışarıdakiler ne yaparlarsa yapsınlar Moskofların bildiklerini yapmaktan şaşmayacakları muhakkaktır. Moskof gibi büyük bir düşmanın karşısında nifak ve şikak göstermek, yalnız davayı zayıflatmakla kalmaz, istikbâl için bir ümit kapısı bile bırakmaz.
İşte Dergimizin birinci sayısında neden dağıldık yazısının mecmuamızda çıkmasına saik te bundan başka bir şey değildi. Daha o zaman bu günkü âkibeti gören arkadaşlarımızın, endişei istikbal ile ortaya attıkları mütalâalar, buradaki arkadaşlarımızı yok yere müteessir etmiş, belki de gücendirmiştir. Mamafih, bu gün yine tekrar ediyoruz ki Türkiye’de vücut bulan Kafkas teşekkülleri, hiç bir siyasî maksat ile vücude getirilmemiş olduğuna inandığımız içindir ki düşündüklerimizi samimî olarak ileri sürdük ve cemiyetleri kuranların şahsiyetlerinden ziyade takip ettikleri gayenin kudsiyetine inanarak mütalâa yürüttük.
Yabancı memleketlerde ve bilhassa Münih’te teşekkül eden dernekler ve o derneklerin organları olan dergiler Kafkasya’nın istiklâl ve hürriyeti için çalıştıkları hakkındaki kanaatimizi değiştirecek bir hat ve hareket takip etmedikleri müddetçe bizim için muhteremdirler. Bu gün hangi tarafın haklı olduğunu kati olarak kestirecek vaziyette olmadığımız için, düşmanımızın müşterek ve gayemizin de Kafkas istiklâl ve hürriyeti olduğunu göz önüne getirerek çok tarafsız bir mütalâa yürütmek lâzım gelirse, Kafkasya’yı kendi istiklâl ve hürriyetine kavuşturacak en büyük kuvvetin Kafkaslıların ittihat ve ittifakıdır demekte ısrar etmek yerinde olur. Çünkü, Kafkaslılar yalnız başlarına ve kendi kendilerine, senelerce değil, asırlarca istiklâlleri için savaşlar yaptılar ve kendilerinden on, yirmi defa üstün kuvvetlere karşı kahramanca karşı koydular. Kendi öz iman ve kuvvetleriyle bu kadar mevcudiyet gösteren ve tarihe, kahramanlık ve hamaset örneği veren bu millet Amerika Birleşik Devletleri gibi muazzam memleketlerden müzaharet ve yardım görürse ne harikalar yaratmaz?
Şahsî, ihtiras ve iğbirar gibi beşerî zaafların siyasette büyük zararları sabit olmuş bir hakikattir. Kafkas Dergisi, ilk günden beri üzerinde ehemmiyetle durduğu, Kafkas âdet, ahlâk, an’ane ve kültürlerine yakinen vakıf olduğu Kafkasyalıların ancak ve ancak ittihat sayesinde kurulacaklarına kani bulunduğu içindir ki bu konulara hizmet eden ve edecek olan siyasî olsun veya siyasetle uğraşmaz bulunsun Kafkas teşekküllerinin çalışmalarına yardım etmeyi kendine borç bilmiştir. Kafkaslıların ittihadını isteyen, Kafkas istiklâl ve hürriyeti için bizi samimiyetle destekleyen her teşekkülün başımızın üstünde yeri vardır.
Biz Kafkasya’nın hürriyet ve istiklâlini, orada yatan ecdadımızın ruhlarını şad etmek ve onların vasiyetlerini yerine getirmek için istiyoruz. Biz, Kafkasya’nın hürriyet ve istiklâlini, asırlardan beri bizimle harp eden Moskoflardan intikam almak, 3500 senelik bir medeniyeti olan Kafkasya’yı böyle zalim bir kızıl imparatorluğun elinde bırakmamak için istiyoruz.
Demokrasi zaferiyle, insan hakları ve hürriyetlerinin korunacağına iman ediyoruz ve onun için de Kafkaslıların ittihat ve ittifaklarında ısrar ediyoruz.
İttihad: Birleşme, birlik
Tesanüd: Dayanışma
Şikak: İhtilaf, anlaşmazlık
Müzaharet: Hukuki yardım
İğbira: Gücenme
Sayı : 2012 06