Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Türkiye Diyasporası Yayınlarından Seçmeler – Haziran 2012

Kafkas Dergisi

1953 / Sayı: 4

Kafkasyalıların İttihadı

İsmail Ziya BERSİS

Nifak ve şikak, bir memleketin, bir kıtanın hatta bir milletin bünyesine nü­fuz etti mi, o memleketin, o kıtanın ve o kitlenin hem kuvvet ve kudretini azal­tır ve hem de düşmanlarının ekmeğine yağ sürerek onların cüret ve cesaretle­rini ve tema’larını çoğaltır… Bu mukad­dimeyi yapmaya beni sevk eden âmil, ecdadımızın kan döktüğü ve birçok şe­hitler verdiği koca Kafkasya’nın bu gün­kü müşkül durumuna bir çare bulmak ve onun istikbaline faydalı olmak ve Kafkasyalıların çektikleri zulümleri hür dünyaya duyurmak için yabancı memle­ketlere giden, kurdukları derneklerle, çıkardıkları dergilerle mevcudiyetlerini ilân eden bazı Kafkasyalı müteşebbisle­rin Almanya’nın Münih şehrinde kendi aralarında ayrı ayrı dernekler kurarak gazeteler çıkararak çalışmaya başlama­ları ve davalarını müdafaa için birçok çarelere başvurmaları ve bu sırada birbirleriyle uğraşmalarıdır.
Hiç şüphe yoktur ki Kafkasya’nın kur­tulmasına, hürriyetine, istiklâline kavuşmasına matuf olan her teşebbüs, Kafkas­yalılar için olduğu kadar Kafkasyalılar­la alâkası olanları da o kadar alâkalandırdığı için, Moskoflardan zulüm görerek hicrete mecbur edilen ve buradaki Türk vatandaşlarımızın yüksek ilgileri saye­sinde muhtelif bölgelere yerleştirilen Kafkasyalıların bir milyondan fazla evlâtları da ayni hissi duymakta, an’ane, ahlâk, dil ve kültür birliği dolayısıyla Kafkasya’nın hürriyet ve istiklâlini iste­meyi, şehit yatan babalarımızın, cedlerimizin, muazzez ruhları namına bir va­zife saymaktayız.
Ancak kurulan derneklerin, çıkarılan dergilerin birbirleri aleyhine kullan­dıkları lisan, reva gördükleri iftira bizi hayretlere sevketmekte ve endişeye dü­şürmektedir. Çünkü senelerce değil, a­sırlarca Rus zulmüne isyan eden, hürri­yetleri ve istiklâlleri uğuruna hayatla­rını vermekten çekinmeyen Kafkaslılar tek bir bayrak altında birbirlerini destekleyerek kuvvetlerini, kudretlerini bir­birlerine ekleyerek ittifak ve ittihadı esas bilerek savaştıkları içindir ki düşmanlarından yılmadılar ve onlara ram olmadı­lar. Moskoflar üstün kuvvetlerle başara­madıkları birçok işleri entrika kuvvetiyle elde etmeye çalıştılar ve kabileler ara­sına fesatlar sokmaya ve Kafkas kalele­rini içeriden yıkmaya çalıştılar. Onda da muvaffak olamadılar. Şeyh Şamil mer­humun naibi Hacı Murat vakası bunun en bariz bir delilidir.
Bununla beraber Hacı Murad, Tolstoy’un dediği ve bütün Rusların düşün­düğü gibi Kafkaslılara ihanet etmiş de­ğildir. Belki kendi komutanı olan ve şeyhi bulunan İmam Şamil’e isyan etmiş ve bunun da cezasını yine kendisi çek­miştir. Ruslar ona hiç bir şey yaptıramamışlardır. Bundan ötürü bu gün baş­larında Şeyh Şamil gibi bir komutan ve bir baş bulunmayan Kafkasya kendi ken­dini müdafaa edecek bir durumda olmadığı içindir ki ittihada ve tesanüde her zamandan ziyade ihtiyacı vardır.
Tarihin Kafkasya’ya verdiği hakkı: Birleşmiş Milletler’in zafrei elbette ki ta­nıyacak ve bunu tanımak için de Kafkaslılardan göreceği ittihat ve ittifaka dayanacaktır. Kafkasya bir küldür, eczala­rının bir araya gelmesiyle kuvvet bulacak olan bu kül, bu gün zaafa uğrarsa onun müdafaasını yapacak olan devletler de müşkül mevkie düşerler. Hiç şüphe yok ki Kafkasyalıların; bu gün ne halde bulunduklarını, yarın ne gibi hadiseler­le karşılaşacaklarını hiç kimse bilmez. Hiç bir haber sızmayan demir perde gerisin­dekileri müşkül mevkie sokmak istemeyenlerin yapacakları şey; temkinli hareket etmektir. Filhakika, dışarıdakiler ne yaparlarsa yapsınlar Moskofların bildiklerini yapmaktan şaşmayacakları muhak­kaktır. Moskof gibi büyük bir düşmanın karşısında nifak ve şikak göstermek, yal­nız davayı zayıflatmakla kalmaz, istik­bâl için bir ümit kapısı bile bırakmaz.
İşte Dergimizin birinci sayısında neden dağıldık yazısının mecmuamızda çıkmasına saik te bundan başka bir şey değildi. Daha o zaman bu günkü âkibeti gören arkadaşlarımızın, endişei istikbal ile ortaya attıkları mütalâalar, buradaki arkadaşlarımızı yok yere müteessir etmiş, belki de gücendirmiştir. Mamafih, bu gün yine tekrar ediyoruz ki Türkiye’de vücut bulan Kafkas teşekkülleri, hiç bir siyasî maksat ile vücude getirilmemiş ol­duğuna inandığımız içindir ki düşündük­lerimizi samimî olarak ileri sürdük ve cemiyetleri kuranların şahsiyetlerinden ziyade takip ettikleri gayenin kudsiyeti­ne inanarak mütalâa yürüttük.
Yabancı memleketlerde ve bilhassa Münih’te teşekkül eden dernekler ve o derneklerin organları olan dergiler Kafkasya’nın istiklâl ve hürriyeti için çalıştıkları hakkındaki kanaatimizi değiştire­cek bir hat ve hareket takip etmedikle­ri müddetçe bizim için muhteremdirler. Bu gün hangi tarafın haklı olduğunu kati olarak kestirecek vaziyette olmadı­ğımız için, düşmanımızın müşterek ve gayemizin de Kafkas istiklâl ve hürriye­ti olduğunu göz önüne getirerek çok ta­rafsız bir mütalâa yürütmek lâzım gelirse, Kafkasya’yı kendi istiklâl ve hürriye­tine kavuşturacak en büyük kuvvetin Kafkaslıların ittihat ve ittifakıdır demek­te ısrar etmek yerinde olur. Çünkü, Kafkaslılar yalnız başlarına ve kendi kendi­lerine, senelerce değil, asırlarca istiklâl­leri için savaşlar yaptılar ve kendilerin­den on, yirmi defa üstün kuvvetlere kar­şı kahramanca karşı koydular. Kendi öz iman ve kuvvetleriyle bu kadar mevcudiyet gösteren ve tarihe, kahramanlık ve hamaset örneği veren bu millet Amerika Birleşik Devletleri gibi muazzam memle­ketlerden müzaharet ve yardım görürse ne harikalar yaratmaz?
Şahsî, ihtiras ve iğbirar gibi beşerî zaafların siyasette büyük zararları sabit olmuş bir hakikattir. Kafkas Dergisi, ilk günden beri üzerinde ehemmiyetle durduğu, Kafkas âdet, ahlâk, an’ane ve kültürlerine yakinen vakıf olduğu Kaf­kasyalıların ancak ve ancak ittihat sa­yesinde kurulacaklarına kani bulunduğu içindir ki bu konulara hizmet eden ve edecek olan siyasî olsun veya siyasetle uğraşmaz bulunsun Kafkas teşekküllerinin çalışmalarına yardım etmeyi kendine borç bilmiştir. Kafkaslıların ittihadını isteyen, Kafkas istiklâl ve hürriyeti için bizi samimiyetle destekleyen her teşekkülün başımızın üstünde yeri vardır.
Biz Kafkasya’nın hürriyet ve istiklâ­lini, orada yatan ecdadımızın ruhlarını şad etmek ve onların vasiyetlerini yeri­ne getirmek için istiyoruz. Biz, Kafkas­ya’nın hürriyet ve istiklâlini, asırlardan beri bizimle harp eden Moskoflardan in­tikam almak, 3500 senelik bir medeniye­ti olan Kafkasya’yı böyle zalim bir kızıl imparatorluğun elinde bırakmamak için istiyoruz.
Demokrasi zaferiyle, insan hakları ve hürriyetlerinin korunacağına iman edi­yoruz ve onun için de Kafkaslıların itti­hat ve ittifaklarında ısrar ediyoruz.
İttihad: Birleşme, birlik
Tesanüd: Dayanışma
Şikak: İhtilaf, anlaşmazlık
Müzaharet: Hukuki yardım
İğbira: Gücenme

Sayı : 2012 06

Yazarın Diğer Yazıları

1 Eylül Dünya Barış Günü

1 Eylül, “Dünya Barış Günü” olarak sadece Türkiye ve KKTC’de, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Dünya Barış Günü” ise 21 Eylül’de tüm dünyada kutlanıyor.

Sancılı ve fırtınalı yaşamlar

Dr. Şerafettin Dönmez’in yazdığı, sancılı ve fırtınalı bir hayat hikâyesini anlatan “Denef” kitabı, Papirüs Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı. Yayınevinin tanıtım yazısından... Benim kimliğimle kim, neden...

28 Ağustos На́нҳәа (Anne) Bayramı

Abhazya’da 28 Ağustos’ta “На́нҳәа (Anne) Bayramı” kutlandı. Abhazlar çok eski çağlarda “aҿamaҿa” yani hasat bayramı kutluyorlardı. Bu bayram tektanrılı dinlerden sonra “Nanҳәa (Anne) Bayramı”na...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img