Bir ‘abdal’ çıkmadı bizden
Bu sabah yağmur var İstanbul’da
Gözlerim dolu dolu oluyor bilinmezliğe
Anne sözü dinler gibi masum
Ağladım bu sabah
Günler dayanılmaz oldu
Senden uzak olunca
Martılar mahsun oldu
Onlar bile ağladılar
Bu sabah İstanbul’a yağmur yağdı. Silecek yetişmedi, şemsiye hiç yetmedi. Yolda giderken…
Trafik her zamankinden daha kötüydü yağmur yüzünden, sadece haftanın ilk günleri çalışanlar yoktu yollarda.
Ah yalan dünyada, yalan dünyada
Bu toprakta yetişen buğdayın tadını bildik. Kaç kuşak yedik, onu bile unuttuk. Halimizi en çok ‘abdal’ olan anladı.
Bestekar çıkardık…
Dünya güzeli çıkardık…
Güreşci çıkardık…
Müzisyen çıkardık…
Hoca çıkardık…
Gazeteci çıkardık…
Hain çıkardık…
Her şeyi çıkardık…
Her şeyi çıkardık ama, bir ‘abdal’ çıkmadı bizden… Çıkmasın zaten. Yağmurdan sonra nasıl olsa güneş açar.
Kararında yağmur, kararında güneş… Ekinlere yarar, biz tadını bilelim sevelim diye.