Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Oubykh Mektupları Haziran 2013

Bir öyküsü vardır, dedi anlatırken…

Bir kokusu olduğu gibi, bir sesi olduğu gibi…

Dokunun istiyorum, dedi…

Dokunurken hissedebildik…

Arkadan, sesleri geliyordu, onu dinlerken…

Bir senfoni bestelemişti. Her defasında farklı yorumlanan bir senfoni olmuş bestelediği…

Dinlerken, izlerken onun gittiği yerleri…

Önce uçtum…
‘mandala’, birlikte görebildiğimiz oldu…

Birlikte ‘mandala’ gördük dediğim zaman, seni üç defa kucaklıyorum, üç defa öpüyorum, dedi…

Önce bir tuz ile başladı öykü…

Tuz geldi…

Kırk gün için tuzlanmıştı, ‘altın post’…

Tuz, bir değil iki defa geldi…

Tadını bilmediğim tuzu, kumda pişen kahveye koydum, şekersiz içtiğim kahveye koydum…

Cezveden üç fincan kahve çıksın, demişti…

Cezveden tek fincan kahve çıksa dahi, kum sıcak, soğumaz kolay kolay, hepimizin kahvesi olana kadar…

Tuzla pişen olmasın, kahveye girsin o bir tutam tuz…

Bir öykü ile başlar denmişti…

Ağır ağır yürümesinden tanıdım…

Annesi, arkadaydı, bir adım gerisindeydi biraderinin, yanında gelmişti…

Erkek evlat anası…

Dimdik, ayakta girdi içeri…

Aşurenizi severek yedim dedim, seneler önce yediğim aşure için…

Bir tutam tuzun konmuş olduğu belliydi…

Şapkalı güzel adam ile başladı öykü…

Bir nefes sığmadı, duvarlar arasına…

Uçarken gittim…

Bir dağdan diğerine, bir nehirden diğerine…

Yedi nehir dolaştım, yedi köprüden geçerek…

Denize vardım, taşıyabildiğim nehir taşlarıyla…

Yedi dağ dolaştım, yedi vadi aşarak…

Zirveye ulaştım, dağların kokusunu geride bırakarak…

Şapkalı, güzel kadınlar ile devam ediyor öykü…

Dört kardeş değil, şapkalı güzel kadınlar…

Yedi nehirden, bir eksik…

Dört kız…

İki erkek…

Yedi nehirden bir eksik…

Altı kardeş…

Bir yemek molası oldu, gemiye binmeden evvel…

Bir tutam tuz atılmış bir lokma oldu…

Bir lokma ekmek…

Bir tutam tuz…

Bir yudum su…

Paylaşıldı kardeşler arasında…

Seni üç defa kucaklıyorum, seni üç defa öpüyorum…

Kardeş gözüyle, kartal olmuştu…

Ciğerimizi alan…

‘Mandala’, farklı zamanlarda görüldü…

Şapkalı güzel adamla başladı öykü…

Şapkalı güzel kadınla devam etti…

Gönderiyor sevgisini, gittiği o yerden…

Her mektubu açarken içinden çıkıyor o sıcacık sevgisi…

Sayı: 2013 06

Yazarın Diğer Yazıları

Oubykh Mektupları Eylül 2024

And Dağları… Düz yolda giderken ayağı taşa takılır, düşer insan… Malum ve kabul edilen, düz yolda giderken ayağınızın taşa çarpmaması… Bir çukura, bir tümseğe dikkat etmeniz… Şehirleşmede çok...

Oubykh Mektupları Ağustos 204

Hiç büyümeyeceksin… Uzaklarda saat farkının, zaman farkının olduğu bir yerde fark ediyorum bunu… Hiç büyümeyeceğim… Sebebini acısı çok taze olan bir arkadaşımla paylaştım, paylaşırken soldan iki damla,...

Oubykh Mektupları Haziran 2024

Yirmili yaşlar, daha sıcak ile soğuğun ayrımını, siyah ile beyazın farkını bilmediği yaşlar… Bir tek renk farkında, kaynayan kan rengi, kırmızı… O yüzden yirmi sene sonra,...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img