Kafkas halklarının altın nakış işlemeleri

0
442

1980’li yıllarda Abaza köylerinde altın nakış geleneği yaşamaya devam ediyordu, bu geleneksel nakış sanatını bilen ustalar da vardı. 1984-1985 döneminde Çerkessk müzesi çalışanları, Abaza köylerine etnografik bir gezi düzenledi. Köylerde yaşayanlara, geleneksel kültürün korunması ile ilgili sorular soruldu. Abaza altın nakış ustaları ile de görüşüldü. Ustalardan biri de Staro-Kuvinsk köy sakini 1907 doğumlu Darmilova Zulkumar Kaziyevna’ydı. Kaziyevna, ustalığının sırrını paylaşmıştı.

Altın nakışı, çok zor ve zaman alıcı bir işleme çeşididir. Nakış, fazla desenli olmayan ayrı unsurlardan oluşur. Kafkasya’nın her halkının deseni benzersizdir. Karaçay deseni büyüktür ve altın kaplamalı büyük antik süslemelere çok yakışır. Oset giysilerinde bitki desenleri tipiktir. Abaza ve Çerkes kadın elbiselerindeki desenler daha küçük ve parlaktı, gümüş kemer ve önlüklerinin desenleri de öyledir.

Altın ip nakışı için öncelikle özel araçlar gereklidir: Örgünün sıkılaştırılması için kemikten yapılan bıçak, iplikleri bağlamak için bronz veya demir kanca, ipliğin arasından geçeceği delikli ince kayın çıtalar. Altın işleme mini örgü tezgahlarında yapılır. Kasnakta iki tür süsleme yapılır: Düz ve yuvarlak. Örgüden geleneksel giysiler Beşmet ve Çerkeska için de örgüden düğmeler yapılır. Ayrıca bebek beşiği için geniş örgüler, pantolon kenarları için kurdele şeritleri yapılır.

Örgü kasnakta, altın örgü ise özel bir örgü tezgahında yapılır. Tezgahta delikli tahtalar, metal kanca, kemikten yapılmış bıçak olur. Tahtalar döndükçe örgüyü sıkılaştırmak için bıçak kullanılır. Tahtaların sayısı arttıkça örgü daha kalın olur.

Zulkumar Kaziyevna, müze çalışanları ile yaptığı konuşmada, tüm ev giysilerini (Çerkeska, Abaza geleneksel elbiseleri, hatta kürkler) kendi elleriyle yaptığını anlattı. Başlık için püsküller, etrafına kurdele ve örgü düğmeler yapardı. Köy sakinleri için de sipariş üzerine dikiş dikiyordu. 2. Dünya Savaşı döneminde askerlere hediye olarak pantolon, tütün torbaları ve eldivenler yapıp cephelere göndermişti.

Altın nakış için özel altın iplikleri vardı. Mini tezgahta kumaş üzerine altın iple nakış yapılırdı. Üzerinde dikiş için bir taban yerleştirilen ahşap tahtalar kare şeklindeydi, desen için kullanılan kumaş genelde kalın bir kumaş olurdu. Kumaşa kurşunkalem ile çizim yapılır, daha sonra çizim üzerinde nakış yapılırdı. Elde edilen desen elbiseye dikilirdi. Usta, buna benzer elbiselere “Adıge” dediğini söyledi, çünkü bu elbiselerin eteklerinde altın nakış vardı. (alashara.org)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz