Soçi Olimpiyatları bir fırsat olabilirdi

0
1669

Birkaç gündür sosyal paylaşım sitelerinde ‘’7 şubatta hepimiz Çerkesiz’’ içerikli hazırlanan logolar paylaşılıyor. Sosyal medyada kullandıkları kimliklerine, kendi fotoğraflarının yerine bu logolardan birini koyan da oldu. Öte yandan, Soçi Kış Olimpiyat Oyunları’na katılacak Türk takımının seçmeleri Erzurum’da yapıldı, takımın ve Soçi’ye gidecek heyetin hazır olduğu basından duyuruldu. Oysa yukarıda sözü edilen logonun paylaşılma amacı, empati yaparak gelenekleşmiş olan mağdur olmuş/edilmiş olanın yerine kendisini koyarak  birlikte karşı duruş yaratma geleneğine eklemlenmek ya da katılmak olsa gerek. Bu geleneğin ortaya çıktığı hatta tavan yaptığı eylem, Hırant Dink’in cenazesi olmuştu. Altı yüz bin kişinin katıldığı tahmin edilen törene katılımcılar, “Hepimiz Ermeniyiz hepimiz Hırant’ız” el pankartları taşımış, bir çoğu da pankartın yanında Hırant Dink’in yüz maskesini de takarak yürümeleri çok etkili olmuştu.

7 Şubat’ta Soçi’de (Sochı) Kış Olimpiyat Oyunları başlayacak. Tüm hazırlılar tamamlanmış, beklenen kar da bir haftadır yağmış görünüyor. Soçi Olimpiyatları’nın sosyo-ekonomik önemi ve her kesim için moral değeri önemli bir konu. Rusya hükümeti için taşıdığı psikolojik moral değeri yanında, bölgeyi şartsız kontrol altına almak istemesi başka bir konu. Dün Rus basınında; dokuz yüz çiftin Soçi Olimpiyatları’nın başlayacağı gün evlenmek üzere hazırlıklarını tamamladıkları yer aldığına göre, tüm ülkede dikkatle izlenirken; Rusya yönetimi, dört kademeli güvenlik çemberi oluşturmuş, sertlik derecesi dıştan içe doğru olan bu çemberlerin en dışının yarıçapı Moskova’yı da kapsamaktadır dense yanlış olmaz. Zira Olimpiyat oyunlarına sabotaj yapacağını açıklayan silahlı Siyasi İslam, uyarı bombalama eylemlerini Soçi’ye yedi yüz km. uzaklıkta yapmış olmasına rağmen yeterince etkili olduğu görüldü. Bu durum, olimpiyatların utanç veren yanı olan Çerkeslerin trajik tarihiyle, büyük Çerkes soykırım ve sürgünün yapıldığı yer olan Kızıl Çayır üzerinde oyunlara siyasi tepkinin önünü kesiyor; tepkilerinin bu örgütlerin eylemleriyle aynı düzleme düşmemek için ya uzak duruyor ya da, Rusya’daki cins ve cinsiyetçi ayrımları ve demokrasi eksikliğini gerekçe gösterilerek tepki gösteriyorlar. Bu tür organizasyonların, ülkelerinde yapılması için dünya milletleri olmadık fedakarlıklara katlanırken; temelinde dostluk ve kardeşlik olan Kış Olimpiyat Oyunları neden bölge halklarının desteğini kazanamadı?

Soçi Kış Olimpiyatları iki tematik yapı üzerine düzenlenebilirdi. Birincisi, Çerkeslerin eski başkenti olan Soçi ve büyük Çerkes sürgünün yapıldığı coğrafi alan olması nedeniyle soykırım ve sürgün edilmiş olan Çerkeslerden; soykırım ve sürgünü kabul etmek, özür dilemek; acılarının ve kayıplarının koşullara bağlı olarak olabildiği kadarıyla telafisi için çabaların başlatılması için fırsat olabilirdi. Barış ve dostlukla özdeşleşmiş olimpiyat oyunlarına da bu yakışırdı. Bu hamle, Rusya’yı daha çok demokratikleştirir ve büyütürdü. Kuruluşundan bu yana derinleşerek süren Kafkasyadaki yönetsel ve bölgesel siyasi krizlerin barışçı yollarla çözülmesi için çok güçlü bir adım atılmış olurdu. Tüm bölge halklarının nefreti yerine, dostluğunu ve katkılarını kazanabilirdi. Bu içerik, aynı zamanda Olimpiyat oyunlarını da sahici hale getirebilirdi. Sporcuların alacağı her ödül, kendi öznel değerinden daha çok, somut bir barış ödülü olarak çok daha sahici, çok daha anlamlı özgül ağırlığı olurdu… Rusya için stratejik önemi büyük olan Kafkas halklarının tarihleriyle barışmanın, tarihten taşınan derin haksızlıkların telafisi için güçlü adım olur, demokrasi yolunda çok ciddi bir kazanım; halkların kardeşliği için tarihi ve anlamlı bir süreci de başlatmış olurdu. Ne yazık ki bu fırsat kaçırılmış, belki de tercihen, İkinci yol olan, Olimpiyat oyunlarını, bölge halklarının desteğini alarak yapmak yerine; merkezi despotizmi dayatarak, bölgenin ekonomik ranta dönüştürmek için ellerini oğuşturan Rus Oligardlarının çıkarını benimsemiş; değerinin çok altında kamulaştırmalar, zorba Oligardların baskıyla arazi işgalleri, rant devşirmeler haberlerinin sürekli geldiği bölgeyi polisiye, hatta, askeri denetim altına almak, merkezin bölge üzerinde şartsız denetimini kurmak; Ruslar için moral değer üretme yolunu seçmiştir. Putin, birinci yolu, olimpiyatların ruhuna uygun olanı değil, Olimpiyat meşalesiyle, bölge halkaları olan Çerkeslerle Rusların tarihlerini yüzleştirmeyi red etmiş, yüz elli yıllık nefreti ve düşmanlığı yeniden ateşlemiştir. Üstelik Çerkes soykırımı askerleri olan Kazak askerlerini o dönemki giysileri, atları ve mızraklarıyla Soçi sokaklarında güvenliği sağlama göreviyle yerleştirerek! Yedi Şubatta başlayacak oyunlar, tedirginlik, korku, baskı ve muhtemelen yatkın olanlar için şiddet üretmenin gerekçesi bir bekleyişe dönüşmüş görünmektedir.

Sonuç yerine: Bu durumdan çıkarılacak bir çok sonuç var. Başta  diaspora Çerkesleri yaşadıkları coğrafyalarda siyesetle ‘’merkezi iktidarı desteklemek’’ dışında etkili bir hak arama süreci yaşamadı. Hak arayanları da desteklememiştir. Dolaysıyla, ‘’ 7 Şubatta hepimiz Çerkesiz’’ logosunu yaygın ya da görünür şekilde başkalarının taşımasını beklemek fazla iyimserlik olur. İyimserlik, siyasi yanlışlıktan değil, doğru siyaset, ‘’rağmen’’ doğru davranmaktır. Doğru politika, ‘’Ne kadar desek gördük, o kadar destekleriz’’ anlayışıyla yapılmaz; politik destek şartlı değildir. Sorun, konuyu bu güne kadar her türden kamu oyuna yeteri kadar anlatılamamış olması… Barışçıl eylemleri başka halklar ya da siyasi yapılarla birlikte yaygınlaştırılamayınca, marjinal, hatta silahlı siyasi islami grupların eylemleri sürece damgasını vurmuş gibi görünüyor. Oysa, bölgede şiddetin tırmanması, yaygınlaşması Çerkeslerin lehine değildir. Şiddete dayalı politika ve tehditler dünya kamuoyundan destek alınmasının da önünü kesmektedir. Soykırımı-sürgünü ve Soçi Kış Olimpiyatlarının ne anlama geldiğini daha görünür kılmak gerekirdi. Kamuoyunun bilincine taşımak ve sürekli canlı tutmak gerekmekteydi. Moda söylemle, algı yaratmak gerekmekteydi. Bunun için gerekli kurum, örgüt, aparat ve olanakların yaratılması gerekmekteydi sanırım…

""

Rusya bir kez daha bölge halkları ve Çerkeslerle ilgili yanlış politikalara savrulmuştur. Bölgenin kadim halkları olan Çerkesleri küçümsemiş, yok saymış ve tarihten getirilen kırıklıklar, düşmanlıklar ve husumetleri büyütmüşlerdir. Bu tür baskılar, halkların iradeleri yok sayılarak, bölgeye barış ve istikrar getirmez; olsa olsa marjinal silahlı uç gruplara yaşam suyu taşır…

 

Sayı: 2014 02
Yayınlanma Tarihi: 2014-02-24 00:00:00