Unutmayacağız! Affetmeyeceğiz!

0
381

Maksim Şevçenko*

Kafkasya’dan inanmak istemediğimiz korkunç bir haber geldi. 26 yaşındaki gazeteci, insan hakları aktivisti ve şair Timur Kuaşev, Kabardey-Balkar’da öldürüldü. 31 Temmuz Perşembe akşamı tiyatroda çalışan annesinin yanına gidecekti. Görgü tanıklarına göre, spor giyimli birkaç adam Timur’u arabaya atıp götürmüştü. Ve 1 Ağustos’ta ailesi, Nalçik’in Hasanya mahallesinde cesedini teşhis etti.
Timur; “Memorial” insan hakları kuruluşu, “Caucasian Knot” haber ajansı ve Dosh adlı siyasi dergi ile çalışıyordu. Kuzey Kafkasya’da sivil toplumun ve sosyal diyaloğun gelişimiyle ilgili çalışma grubunun uzmanlarındandı. Ortodoks ve Müslüman gençler diyaloğunun öncülerinden biriydi, yabancı düşmanlığı ve terörizme karşı aktif olarak mücadele ediyordu. Ekim 2012’de medyada Kafkasya karşıtlığı zirvedeyken, Kafkasofobi ve Rusofobi konusunun tartışılması için Ortodoks Hıristiyanlarla Müslümanların ortak toplantı düzenlemesine önayak olmuştu.
Timur ayrıca, Kuzey Kafkasya’nın çoğu bölgesinde neredeyse standart hale gelmiş olan suçlar işleyen gaddar otoritenin amansız bir muhalifiydi. “Güya Vahabiliğe kaşı savaşanlar”ın gerçekleştirdiği insan kaçırma, “raporu hazır cenazeler”, “ölüm mangaları…” Timur tüm bunları açıkça ve mertçe yazmıştı. Üniformalı ya da sivil giysili canavarlardan korkmuyordu, “onlar” ondan korkuyordu.
Hiç şüphe yok ki ölüm nedeni sosyal, siyasi aktiviteleri ve gazeteciliğiyle ilgili. Canavarlar cinayet sonrasında her zaman iz bırakır. Bu izleri takip etmeye ise Rusya’da hiç kimse heveslenmez ya da korkar.
Timur da öldürülen gazeteci ve insan hakları aktivistleri listesine girdi, bir soruşturma yapılacağına inanmanın zor olduğu bir kayıp.
Akhmednabi Akhmednabiyev, Gazimurad Kamalov, Malik Akhmedilov, Nadirshah Khachilaev, Natalya Estemirova, Haji Abashilov, Ruslan Nakhushev ve daha birçokları… Öldürülen gazetecilerin ve insan hakları aktivistlerinin neredeyse tamamı, güvenlik güçleri tarafından “Vahabi”lik iftirasına maruz kalmıştı. Bu kirli yalanlara inanmayın.
Timur’un öldürülmesinin nedenlerinden biri belki de 13 Ekim 2005’te Nalçik’te yaşanan isyan teşebbüsü hakkında eşi görülmemiş bir mahkeme konusu olan, 58 kişi yargılandığı için “58 Süreci” olarak adlandırılan ve 9 yıldır (!) süren davayı halka duyurmasıdır.
Timur bu davayla ilgili kovuşturmanın yanlışlık ve sahteliklerinin çoğunu açıklamış, soruşturma sürecinde sanıkların, suçu üstlenmeleri için Nalçik 1 No’lu Hapishane’de 9 yıl boyunca işkenceye uğradığına dair kanıtları yayınlamıştı.
Altı aydır kapalı bir odada tartışılan, sürece dahil olan hakimlerin yer almadığı ve kanunun ihlal edildiği muhakeme sürecinin karar arifesinde, endişeli biri Timur Kuaşev’i saf dışı etmek istemiş olabilir.
Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi ve diğer bölgelerin emniyet teşkilatlarından yine aynı dokunaklı açıklamaları duyuyoruz: “Konu özel olarak araştırılacaktır”, “Soruşturulacaktır.”
Ama bu güven verici açıklama olsa da olur olmasa da. Araştırılmaması ve hiçbir zaman “özel” olmaması da. Eğer “olsaydı” gerçek katiller mahkeme yerine parmaklıklar arkasında olurdu.
Stalin dönemindeki sistemin ilkesi, “insan yoksa sorun da yok” idi. Ama tarih bize “ölüm mangaları”nın sonunun yaklaştığını da öğretir. Timur, görevini gerçeğin savaşçısı olarak gerçekleştirdi ve devrildi.
Timur, unutmayacağımızdan ve affetmeyeceğimizden emin olabilirsin.

*Gazeteci ve televizyoncu
(kavpolit.com)

Çeviri: Serap Canbek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz