Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Oubykh Mektupları Mayıs 2015

Önce bir taş, sonra bir taş sonra bir taş daha…

Gölge edecek kadar örüldü duvar…

Aradan sızmayacak günün ilk ışığı…

Dokuz kişiyiz mi desem, sekiz kişiyiz mi desem bilemedim…

Dokuz kişiyiz demek en doğrusu sanırım…

Nejan, Yüksel, Nemyisjan, Denef, Betül, Mehmet, Canberk, Zeki, Okan…

15 Mayıs’ı 16 Mayıs’a bağlayan gece, tam gece yarısı yola çıkıyoruz…

Aslında hazırlıkların bir kısmı Perşembe gecesi devam edecek. Bir gün önce koltuklarımızı seçeceğiz…

Birlikte oturmak için…

Evvelce ‘pasaport’ işlemleri bitmiş. Abhazya’nın Türkiye temsilciliğinden önceden Abhazya pasaportu olmayanlar için vize alınmıştır.

Uçakta soracaklar Nejan için, ne içer diye…

Süt isteyeceğiz onun için…

Bizim için soracaklar, ne içersiniz diye…

Şarap diyeceğiz hep birlikte…

Chardonnay ? diye soran kabin görevlisine, yok kırmızı diyeceğiz…

Türk mü, Fransız mı diye soracak yine aynı kabin görevlisi…

Abhaz şarabı yok mu diyeceğiz. Anlamayacak ama kibarlığı elden bırakmayacak kabin görevlisi ve yok efendim diyecek…

Neyse, madem öyle diyerek, ancak küçük birer kadeh çıkacak şarabımızı içmeye başlayacağız…

Samsun’u çoktan geride bırakmış olacağız…

Zamanda yolculuk yapacağız…

Yüzlerce yıl değil, sadece saat değişecek…

Ayağımızı bastığımız yer ‘oubykh’ diyecek…

Nejan, yorulmasa bile kucağımızdan inmeyecek…

Zaten hepimiz can atacağız onu kucakta taşımak için…

Valizlerimiz olacak…

Yanımızda valiz var, dönerken dolu olacak çünkü…

Dışarıda sekiz kişilik bir minibüs ile…

Ver elini Psou…

Köprüden bakınca ne kadar çok taş var diyeceğiz…

Suyun denize götürdüğü taşları görünce, sabahın o sessizliğinde dinleyeceğiz…

Suyun gücü, güneşin gücü…

Yine de erimemiş o taşların sesini duyacağız…

Gün ışırken…

Köprünün diğer tarafında…

yeşil, beyaz, mavi…

Önce üç renk göreceğiz…

Yunuslar dalgasız denizde gülümseyecekler…

Günün ilk ışığı ile gülüşlerini göreceğiz…

Uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözlerimiz, iki saat diyecek…

Dua niyetine bir denize, bir dağa kadeh kaldıracağız…

Dua niyetine kendimize kadeh kaldıracağız…

Bitirmeyeceğiz kadehi sonuna kadar…

Duamız bitmesin diye…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Yazarın Diğer Yazıları

Oubykh Mektupları – Kasım 2024

Kalem kırıldı… Benden iki yaş küçüktü, ellisindeydi, çağdaşımızdı… Konuşmaya başladığı zaman, çağdaşımız değildi, en az yüz, belki daha fazla yaşı olanlardı onun çağdaşı… Benim için ‘Suriçi’ ile...

Oubykh Mektupları Ekim 2024

Epeydir okumuyordum, gözlerim yakını görmemeye başladığından beri bahanem buydu, oysa bal gibi görüyordu yakını… Yakını görmesi yetmiyordu, ayrıca hissediyordu… Yakında ne olacak içine doğuyordu, o...

Oubykh Mektupları Eylül 2024

And Dağları… Düz yolda giderken ayağı taşa takılır, düşer insan… Malum ve kabul edilen, düz yolda giderken ayağınızın taşa çarpmaması… Bir çukura, bir tümseğe dikkat etmeniz… Şehirleşmede çok...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img