Süreli Yayınlarımız 14

0
449

Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi

Şubat sayımızda “Kafkasya Kültürel Dergi”den bir yazı aktarıp “Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi”ne geçeceğimi belirtmiştim. Kronolojik olarak sıra Birleşik Kafkasya dergisinde. 1964 yılında İstanbul’da yayına başlayan derginin sahibi Yılmaz Nevruz, yazı işleri müdürü Mustafa Beştoy. Bu sayımızın konusu Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi ise 1970 yılında yayına başlamış.
Birleşik Kafkasya dergisi ilk sayıları elimde yoktu, ulaşabileceğim adreslerle irtibat kurmakta ağırdan alınca yani tembellik yapınca böyle oldu. Telafi etmeye çalışacağım.
Kuzey Kafkasya dergisinin ilk sayısı 1970 yılı Haziran ayında İstanbul’da yayınlanmış. Sahibi Rasih Savaş, yazı işleri müdürü Tarık Kutlu; 50. sayıdan itibaren yazı işleri müdürü M. Nüzhet Çetinbaş. Kuzey Kafkas Türk-Kültür ve Yardım Derneği tarafından iki ayda bir yayınlanan ve künyesinde “kültür dergisi” olarak tanımlanan bir dergi. “Türk” vurgusu ne ifade ediyor, söz konusu dernek ne yapar, okuyucularımızın bilgilenmesi açısından yorum yerine dergide yayınlanan yazılar ve bir dönem dernek başkanlığı da yapan M. Nüzhet Çetinbaş’tan alıntılar alarak aktarmak istedim. İlk sayıda yayınlanan “Güzel Bir Hizmet”, ikinci sayıda yayınlanan “Kuzey Kafkas Türk Kültür ve Yardım Derneği’nin Çalışması Hakkında” gibi yazılardan söz ediyorum.

Kuzey Kafkas Türk Kültür ve Yardım Derneği

1946 yılında kurulan Dosteli Yardımlaşma Derneği’nden ayrılanların kurduğu bir dernek söz konusu. Dosteli YD de genel kurulunda Kafkas Kültür Derneği (Bağlarbaşı) adını alarak yoluna devam ediyor. Dernek kuruluşu konusunda bilgi aktarımı açısından Kafkas Dergisi’nin ilk sayısında (1 Ocak 1953) İsmail Ziya Bersis’in Önsöz yazısından bir aktarım:
“Dosteli Yardımlaşma Derneği’nden Kafkas Kültür Derneği’ne
28 Ekim tarihli icra mesuliyetini kendilerine itimat ve emanet ettiği İdare Kurulumuz broşürünü neşrettiğimiz bu hayırlı cemiyet her sene bir iki balo vermekte, Kafkasya’nın eski anane ve âdetlerini canlandıran oyunlarıyla umumi bir alaka ve teveccühü celp ederek devam edip gitmekte iken derneğin kurucularından ve kıymetli üyelerinden olan Azerbaycanlı kardeşlerimiz kendi isimleriyle bir cemiyet kurmayı daha faydalı bulmuşlar ve ayrı bir dernek kurmuşlar ve manen bağlılıklarını muhafaza etmekle beraber fiilen bu dernekten ayrılmışlardı.
Kuzey Kafkas Türk Kültür Derneği ismini alan bazı Kuzey Kafkaslılar da her ne düşünmüşlerse düşünmüşler onlar da bir dernek vücuda getirmişlerdir. Bu vaziyet karşısında şimdiye kadar bir camia altında çalışan bu arkadaşlar Dosteli Yardımlaşma Cemiyeti’nden ayrılınca, bu cemiyet de kendi ismini değiştirmeye lüzum görmüş ve kongresini toplayarak kararını almış ve vilâyet makamına da tasdik ettirmiştir.
Esas nizamnamesine dokunmamak şartiyle ismi ve bazı maddeleri değişen yeni tüzük de tabedilmiş ve bütün üyelere tevzi edilmiştir. Maksat ve gayesi nizamnamesinde izah edilen Kafkas Kültür Derneği Kafkasya’dan Türkiye’ye hicret etmiş ve burada yerleşmiş olan Kafkaslıların Derneği olduğu için yeni teşekkül eden Kuzey Kafkas Türk Kültür Derneği ile hiç bir alâkası yoktur. Onları kendilerinden hariç saymadıkları için eğer onlar Kafkas Kültür Derneği’ne girmek isterlerse onları da bağırlarına basmakta müttefiktirler.”
M. Nüzhet Çetinbaş aktarımı ile (İKKD 60. Yıl Andaç sunumu toplantı konuşması, 2012);
“Kurulan Kuzey Kafkas Türk Kültür ve Yardım Derneğinin tüzüğünde dikkat çeken iki madde vardı. Kurucular bu iki maddeyi, özellikle dernek tüzüğüne koymuşlardı.
4 Şubat; İmam Şamil’in ölüm yıl dönümü.
11 Mayıs; Kuzey Kafkasya Cumhuriyetinin kuruluş yıl dönümü.
Bu iki anma programı hiç aksatılmadan 12 Eylül darbesinde dernek faaliyetleri askıya alınana kadar kesintisiz olarak devam etti.
1951 yılında kurulan Kuzey Kafkasyalılar Türk Kültür ve Yardım Derneği, Türkiye’de kurulan diğer göçmen dernekleri ile işbirliğine girerek Türkiye Göçmen ve Mülteci Denekleri Federasyonu üyesi olmuştu. Dernek devletin federasyona ücretsiz olarak tahsis ettiği Cağaloğlu’ndaki bir iş hanının bir odasını da kullanıyordu.
Derneğin isminde yer alan Türk ibaresi ve Türk Göçmen Mülteci Dernekleri Federasyonunda yer alması, diğer bazı Kafkas derneklerinin sık sık eleştirisine uğramasına vesile olmuştur.
Gerçeği söylemek gerekirse Türk Göçmen ve Mülteci Derneklerine anlam kazandıran ve onu devlet nezdinde itibarlı kılan Kuzey Kafkasyalılar Türk Kültür ve Yardım Derneği idi. O dönemin en çok okunan gazetesi olan Tercüman’da köşe yazarlığı yapan Kadircan Kaflı, hem Kafkas Derneğimizin başkanı aynı zamanda Türk Göçmen Mülteci Dernekleri Federasyon başkanlığı da yapmıştı.
Dernek ilk kuruluşunda isminde taşıdığı Türk ibaresini 1968 yılında değiştirmiş derneğin adı Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardım Derneği olmuştur. Dernek adını değiştirdikten sonra da Türk Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonunda yer almaya devam etmiştir. Mülteci dernekleri ile ortak paydamız, yılda bir kez tertip edilen Esir milletler haftasına katılarak konuşma yapmaktı.
1979 yılında dernek başkanı olduğumda, yönetim kurulumuzda federasyondan ayrılmak ciddi ciddi tartıştığımız konular arasında yer almıştı. Ben bu fikre hep karşı çıktım. Daha da ileri giderek 1979 yılında yapılan Federasyon seçimlerinde yönetim kuruluna girdim.
Burada gördüğüm manzara gerçekten de içler acısıydı. İçinde bulunduğumuz federasyon üyeleri bile bizi tanımıyordu. Şu anda MHP Hatay milletvekili olan o zamanlar Suriye Bayır Bucak Türkleri Derneği adıyla federasyonda bulunan Mehmet Şandır bir konuşma sırasında Çerkesler en asil Türk boyudur ifadesini kullanmıştı.
Ben de ‘Mehmet bey asil ifadesini kabul ediyorum ancak o kullandığınız Türk boyu kelimesine katılmayacağım’ dediğimde bir saati aşan bir tartışma yaşandığını hatırlıyorum. Federasyon içinde bana destek veren, Kırım, Batı Trakya ve İdil Ural Türkleri Derneklerini hatırlıyorum. Buna karşılık birçok derneğin Çerkesleri Mete Han’a dayandırmaktan tutun Göktürklere ve başka Türk boylarına dayandırdıklarına şahit olmuştum.
Burada bulunduğum sürece bu konuyu hep dile getirdim. Onlarla ortak paydamızın mültecilik ve esir milletler kapsamında örtüştüğünü söyledim. 12 Eylül darbesi geldiğinde de federasyonda görevliydim. Bu gün böyle bir yapı yok ama en azında oluşursa Kaffed ya da Birleşik Kafkasya Federasyonunun bu tür derneklerle konfederasyon çatısı altında olabileceğine inanıyorum. Adı da Türkiye Göçmen ve Mülteci Dernekleri Konfederasyonu olabilir”.
Aynı konuşmada M. N. Çetinbaş dergi konusunda da şunları söylemişti:
“1970 yılında dernek başkanı Rasih Savaş’ın girişimiyle derneğin resmi yayın organı olan Kuzey Kafkasya Kültür dergisi yayın hayatına sokuldu. Dergi iki ayda bir yayınlanıyor ve yazı işleri müdürlüğünü de Edebiyat Fakültesi Öğrencisi Tarık Cemal Kutlu yapıyordu. Kuzey Kafkasya Kültür Dergisinin 49 sayısı Tarık Cemal Kutlu sorumluluğunda yayınlanırken, 50. sayıdan 61. sayıya kadar 12 Eylül öncesi, 61’den 88’e kadar olanı da 12 Eylül sonrası olmak üzere benim sorumluluğunda yayınlandı”.
İlk sayısında yayınlanan “Çıkarken” yazısında, “Şimdilik iki ayda bir yayınlanacak olan dergimizin, imkânlar el verdiği zaman aylık olarak çıkarılması da düşünülmektedir” dense de bu gerçekleşememiş. Jıneps aylık yayınlanmaya başlarken idealize ettiği haftalık bir gazete olabilmekti, o da olmadı, en azından halen.
Aynı yazıda “medeniyet insanlığın değil, silahların medeniyetidir” ifadesinin hedefinde ise Sovyetler Birliği’nin olduğu net. Anti-Bolşevik hat belirleyici. “Birçok halkın kader ve bölge birliğini meydana getirdiği” ifade edilerek derginin adında da karşılığını bulduğu gibi etnik tanım yapılmadan Kuzey Kafkasya tanımı öne çıkarılıyor. 11 Mayıs 1918 Cumhuriyeti ve Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığı idealize edilmekte ki dernek tüzüğünde de 11 Mayıs Cumhuriyeti yer almış.
İlk dönem 1980 yılı askeri cunta dönemine kadar, zaman zaman birleşik sayılarla 61 sayı yayınlanmış. 1980-86 arası yayın durdurulmuş. Cunta döneminde derneklerin kapatıldığını, kırıntı özgürlüklerin de gasp edildiğini hatırlayalım. Haziran 1986’da 62. sayı ile II. Dönem başlatılmış. Sayı 61’de olduğu gibi sahibi Rasih Savaş, yazı işleri müdürü M. Nüzhet Çetinbaş. 1993 yılında birleşik sayı 87-88 ile yayın yaşamı sona ermiş.
Sözü Süleyman Yançatoral’a bırakalım:

Kuzey Kafkasya’ya İlişkin Süreli Yayınlar (1950-1980)

Kafdağı Dergisi – 1987

Kuzey Kafkasya Dergisi

Süleyman Yançatoral

1970 Haziran’ında yayın yaşamına başlayan Kuzey Kafkasya Dergisinin sahibi Rasih Savaş, Yazı İşleri Müdürü Tarık Cemal Kutlu’dur. İki ayda bir yayınlanan dergi kültürel amaçlıdır. Dergi İstanbul’da kurulan ve halen faaliyetini sürdüren Kuzey Kafkasya Türk Kültür ve Yardım Derneğinin (sonradan adı yasal nedenlerle Kuzey Kafkasyalılar Kültür ve Yardım Derneği olarak değiştirilmiştir) yayın organı olarak yayınlanmıştır. 1980-85 yılları hariç yayın yaşamını halen sürdürmektedir. Başlangıçta iki ayda bir çıkarılan derginin, zaman zaman 3 veya 4 ayda bir çıkarıldığı da olmuştur. Başlıca yazarları Beksultan Baturhan, Tarık C. Kutlu, Musa Ramazan, Mehmet Aksoy, Rasih Savaş, Mehmet Güneş, M. Yüksel Kılıç, Hasan Kalimci, Y. İnoğlu, Zübeydet Şhaplı, Gunokue C. Özbay, Osman Çelik, Ufuk Tavkul’dur. Bunların dışında ara sıra imzalarına rastlanıp isimlerini sayamadığımız bazı kişiler de yazılarıyla katkıda bulunmuştur.
Derginin çıkış amacı birinci sayıda “Çıkarken” başlıklı yazıda şu şekilde açıklanmıştır: “İçinde yaşadığımız devir, bir kısım milletlerin hürriyetlerine kavuştuğunu, daha çoklarının da zulüm ve esaret içinde inlediklerini gösteren tarihi bir belge durumundadır. Zulüm eden devlet esir milletlerin tarihlerini, geleneklerini, edebiyat ve kültürlerini, hatta dinlerini yok etme amacını ön planda tutmaktadır. Dergimiz haklının hakkını aramayı, haksızın da hakkını vermek düşüncesini amaç edinerek çıkmaktadır. Okuyucularımızın ve hemşerilerimizin Kuzey Kafkasya hakkındaki derlemeleri, örf-adet, folklor, edebiyat, tarih, efsane ve diğer daha birçok sahadaki incelemeleri dergimizi güçlendirecektir.”
Derginin amaçları doğrultusunda yapılan yayınlar genel boyutlarıyla 1964 yılında yayınlanan “Birleşik Kafkasya” dergisinin yazılarına benzemektedir. Yayınlanan yazılarda Kafkasya tarihi, coğrafyası, toplumsal yapısı, çerçevesi içinde genellikle Kuzey Kafkasya halklarından Çeçen, Dağıstan, Oset, Avar ve Karaçaylar’a ilişkin bilgi haber ve incelemeler daha yoğundur. Derginin bağlı olduğu dernek “Türk Göçmen ve Mültecileri Federasyonu”na bağlı olup yayınlarda federasyona bağlı diğer derneklerin yayın organlarına yer verildiği gibi, yeri geldikçe “Esir Milletler” konusu da işlenmektedir. Bir yandan esir milletler ve Türk- İslam Sentezi doğrultusundaki anti-Sovyetik tutum ve görüşler savunulurken, öte yandan anayurtları Kuzey Kafkasya’da kendi dilleri ile yapıtlar veren Dağıstanlı Çeçen, Oset vb. çağdaş yazarlardan çevirilere de sıkça yer verilmiştir.
46. sayıda “Yeni Bir Girişim” başlıklı bir yazıyla Kuzey Kafkasya Kültürüne ilişkin ödüllü öykü yarışması açılmıştır. 1977 yılından başlamak üzere bugünkü K. Kafkasya’ya daha ılımlı bir yaklaşım gözlenmekte, Kuzey Kafkasya’nın idari yapısına, nüfus özelliklerine, edebiyatına, yazar ve sanatçılarının tanıtılmasına ilişkin yazıların, Çeçence ve Dağıstanca’dan şiir-hikâye, efsane vb. çevirilerin göreli olarak arttığı görülmüştür. Bu arada K. Kafkasya’yla ilgili bazı kitaplar yayınlanmış, Kafkas müzik ve şarkı kasetleri satışa sunulmuş, çeşitli devlet sınırları içinde (Ürdün, Suriye, İsrail, Yugoslavya, ABD) yaşamlarını sürdüren K. Kafkasyalılara ilişkin bilgiler verilmiştir. Ayrıca diğer süreli yayınlarda olduğu gibi düğün, doğum, ölüm, dernek haberlerine geniş bir yer verilerek toplumsal iletişim sağlanmaya çalışılmıştır.
53. sayıda Tarık C. Kutlu yazı işleri müdürlüğünden ayrılmış, yerine M. Nüzhet Çetinbaş yazı işleri müdürü olmuştur. Bundan sonra, genel olarak T.C. Kutlu yönetiminde, kimi çelişkilere karşın, nispeten yumuşatılmaya çalışılan “esir milletler” ve “Türk-İslam Sentezi” doğrultusundaki katı anti-Sovyetik tutum adeta dergiye yeniden egemen olmaya başlamıştır. Kuzey Kafkasyalı aydınlar arasında toplumsal sorunların çözümü doğrultusunda yapılan tartışmalar ele alınarak öne sürülen görüşlerin tarihsel geçmişe ters düştüğü savıyla şiddetle eleştirilmiştir. Kuzey Kafkasyalıların kültürel ve toplumsal sorunlarının çözümüne ilişkin yeni görüş ve önerilerle yayın yaşamına başlayan “Yamçı”, “Nartların Sesi”, “Nıbjeğu” adlı yayın organları, “İstanbul Yolculuğu” adlı tiyatro yapıtı, “Ulusal Sorun ve Çerkeslerin Konumu” kitabı çeşitli yönleriyle eleştirilerek yeni görüşlere şiddetle karşı çıkılmıştır. Özellikle 1970-1980 yıllarında K. Kafkasya kökenli aydınlar arasında tartışılan “Anayurda Dönüş”, “Ulusal Demokratik Haklar” gibi tezler dergi tarafından bir siyasal görüşün propagandası şeklinde yorumlanarak tek çözümün 1917’lerde deklere edilen “Birleşik Bağımsız Kafkasya” tezi olduğu ileri sürülmüştür.

Kuzey Kafkasya Kültür Dergisi-Sayı: 1

Haziran – Temmuz 1970

Çıkarken

İçinde yaşadığımız devir, bir kısım milletlerin hürriyetlerine kavuştuğunu, daha çoklarının da zulüm ve esaret içinde inlediklerini gösteren tarihi bir belge durumundadır. Doğuda Türk dünyasını meydana getiren Doğu-Batı Türkistan, Özbekistan, Kırgızistan, İdil-Ural, Kırım, Kuzey Kafkasya ve Azerbaycan; Batıda Trakya Türkleri, Romanya, Polonya, Doğu Almanya, Çekoslovakya ve Macaristan gibi daha birçok bölgeler, cebri yoldan, teknik güce sahip bir devlet tarafından kaderlerine boyun eğmeye mecbur bırakılmıştır. “Medeni Dünya” sloganı kulaklarımızda çınlarken, böyle bir tabire inanılmaması gerektiğinin acı fakat gerçek örneklerini halen görüyor ve tespit edebiliyoruz. Çünkü bu medeniyet insanlığın değil, silahların medeniyetidir!
Zulüm eden devlet, esir milletlerin tarihlerini, geleneklerini, edebiyat ve kültürlerini, hatta dinlerini yok etme amacını ön planda tutmaktadır. Bu ne insani bir tutum, ne de medeni bir anlayıştır. Aynı çerçeve içerisinde biz, Kuzey Kafkasya tarihinin, edebiyat – kültür ve folklorunun asıl sahiplerinin olduğu üstünde duracağız. Bu açıdan yayın yaparak Kuzey Kafkasya’nın ve kültürünün tanınmasına, yayılmasına, bunlar olmasa dahi unutulmamasına çalışacağız. Dergimiz, haklının hakkını aramayı, haksızın da hakkını vermek düşüncesini bir amaç edinerek çıkmaktadır. En tarafsız bir şekilde bu yolda bizi destekleyecek olan herkese hem kalbimiz, hem de sahifelerimiz daima açık olacaktır.
Halen Şimali Kafkasya’da yaşayan birçok halklar, kader ve bölge birliğini meydana getirmişlerdir. Okuyucularımızın ve hemşerilerimizin tercümeleri, derlemeleri, örf, adet, folklor, edebiyat tarih, efsane ve diğer daha birçok sahadaki incelemeleri gerçekten dergimizin muhteva ve münderecatını zenginleştirecek, bu arada temin edecekleri abonelerle de yayınımız geniş bir saha bulacaktır. Okuyucularımızın yapacakları maddi ve manevi yardımlar yayınımızın sürekli çalışmasını sağlayacaktır.
İlk sayımız, İstanbul’da yirmi yıldan beri samimiyetle çalışan Kuzey Kafkas Türk Kültür ve Yardım Derneği’nin teşvik ve ortak çalışmasıyla hazırlandı. Şimdilik iki ayda bir yayınlanacak olan dergimizin, imkânlar el verdiği zaman aylık olarak çıkarılması da düşünülmektedir.
Bugün yayın hayatının içinde bulunduğu furya dahilinde, sınırlı okur kitlesine hitap edecek bir dergiyi yaşatmanın maddi ve manevi zorlukların idrak ediyoruz. Ama bu zorluklara göğüs gerebilmek, dergimizin ilk sayılarında görülecek hata ve kusurları zamanla düzeltmek ilk hedefte ele aldığımız düşünceler arasındadır.
Okuyucularımıza ilk sayımızı verirken içten gelen sevgi ve saygılarımızı iletiriz.

Kuzey Kafkasya

Önceki İçerikGürcistan’da vize sevinci
Sonraki İçerikHAYIR!
Yaşar Güven
1958’de, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde doğdu. 1980 yılında İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Üyesi olduğu Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) 50. yıl ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) 60. yıl Andaç çalışmalarının editörlüğünü yaptı. Her iki kurumun yönetim kurullarında görev aldı. Kurucusu olduğu firmada iş yaşamı devam ediyor. 2005 yılı aralık ayında yayın hayatına başlayan Jıneps gazetesinin kurulduğu tarihten itibaren yayın kurulu üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz