Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Oubykh Mektupları Nisan 2017

Omzumda küçük bir sırt çantası, henüz süpürülmemiş o sokaklardan geçiyorum…
Sararmış kocaman yapraklar arasında yürüdüğüm kaldırım, neredeyse yoldan ayırt edilemiyor…
Onu görmek için sabahtan beri yürümüştüm…
Merdivenlerden çıkarken ıslak yapraklar yüzünden basamaklarda bıraktığım ayak izlerimi gördüm…
Gördüğüme sevindim…
Ancak ne yazık ki birazdan kuruyacak o ayak izlerim, yağmurun üstümde kuruduğu gibi…
Sabahtan itibaren yağan yağmur yüzünden ıslanmıştım, ortalarda pek kimse yoktu benim gibi dolaşan ve ıslanan…
Sabahtan beri sokaklarda yürümüştüm…
Şimdi içerideyim, kapıyı ardımda açık bırakarak girdiğim yerdeyim…
Beyaz mermer heykeller göz ucuyla beni izliyor sanki…
Yağmurdan sonra hemen kuruyabilen heykellerin renklerini, zaman alıp götürmüştü üstlerinden…
Parmakları kopmuştu, burunları da…
Kopan başka şeyleri olduğu muhakkak…
Heykellerin kalbi ve beyni görülmez…
En çok gözleri anlatır demek istediklerini…
En çok elleri anlatır demek istediklerini…
Küçük sırt çantamın içinden üç defter, bir kalem çıkardım…
Epey yazmışım defterlere, bir tek son sayfaları boş kalmış…
Üç nokta koydum, sonra kapattım o son sayfaları…
Defter bitmesin istediğimdendir o üç noktayı koymak…
Yağmurun bitmesini istemediğim gibi…
Yağmurun biteceğini hissettiğim zaman daha çok ıslanmak isterim…
Üstüm kuruyana kadar yağmur devam ediyor zannederim…
Öyle avuturum kendimi…
Yağmur altında yürürken, yaprakların hışırtıları arasında, ağaçların dallarına bakarım…
Hiç dalından ayrılmamışlar gibi gelir bana…
Onu görmek için sabahtan beri yürümüştüm…
İçeri girerken kapıyı kapatmayışım yine o üç nokta yüzünden…
Kapanmasın kapı…
Heykeller hareket etsinler…
Önce gözleriyle, sonra elleriyle…
Aralık kapıdan çıkıp gitsinler…
Heykeller hareket etmez, kalbi ve beyni görülmez…
Gözleri anlatır en çok…
Elleri anlatır en çok…
Heykeller hareket etmezler, ruhları o açık kalan kapıdan usulca çıkıp gitsinler…
Belki ruhları ıslanır sonra hiç kurumaz…

Yazarın Diğer Yazıları

Oubykh Mektupları Mart 2025

‘’…ama yine de dik duran insanları ziyaret etmek de bir koruma olabilir.’’ Mesaj geldi, sabahın ilk ışıkları ile üstelik, posta güvercinlerinden daha hızlı bir şekilde...

Oubykh Mektupları Şubat 2025

Gözden kaybetmiştim Pavel’i… İkinci bardağım bitmek üzereydi neredeyse, artık vişne tanelerine sıra gelmişti… Tarçın ile vişnenin buruk ekşiliğini damağımda hissederken, çekirdekleri tertemiz yapana kadar ağzımda sakladığımı...

Oubykh Mektupları – Kasım 2024

Kalem kırıldı… Benden iki yaş küçüktü, ellisindeydi, çağdaşımızdı… Konuşmaya başladığı zaman, çağdaşımız değildi, en az yüz, belki daha fazla yaşı olanlardı onun çağdaşı… Benim için ‘Suriçi’ ile...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img