14 AĞUSTOS 1992

0
520

1992 yılının 13 Ağustos’unu 14’üne bağlayan gece Gürcistan ordusunun binlerce silahlı “muhafızı” 58 zırhlı araç, 100’den fazla tank ve helikopterlerin desteğiyle İngur Nehri boyunca Abhazya sınırını geçti. 14 Ağustos sabahında Gal İlçesi’ni tamamen, Oçamçıra’yı kısmen kontrol altına aldı. Askerler hızla Sohum’a, Abhazya Yüksek Şûra binasına ilerledi. Onlara yerli Gürcülerden oluşturulan Sohum taburu da katıldı. Eşzamanlı olarak Sohum Havaalanı’na Gürcü çıkartma birliği indirildi.
14 Ağustos 1992’de Gürcistan’ın Abhazya’ya saldırdığı gün Abhazya Parlamentosu Gürcistan ile Abhazya Cumhuriyeti arasındaki anlaşma tasarısını görüşmekteydi.
Abhazya’ya karşı bu savaş Şevardnadze ve çetesi tarafından, Abhaz devletini tasfiye etmek, Abhaz halkına yabancı siyasi iradeyi dayatmak ve Abhaz topraklarını bölgesel ve idari olarak Gürcistan Cumhuriyeti’nin sınırlarına dâhil etmek için başlatılmıştı.
İşgalcilerin bir diğer amacı, Abhaz halkının kültürel mirasının yok edilmesi, çok uluslu Abhazya nüfusunun etnik yapısının kökten değiştirilmesi ve demografik saldırının yeni turunun hayata geçirilmesiydi.

İLK DİRENİŞ

İlk günden itibaren Abhazlar Gürcistan Devlet Şûrası Ordusu’na güçlü bir direnç göstermiş ve “yıldırım harekâtı” başarısız olmuştur. Silahsız Abhaz gençleri ilk darbeyi 14 Ağustos’un sabahı ve gündüzünde Oçamçıra ilçesi, Agudzera ve Sohum’da karşılamıştır. Abhaz askerleri ilk zırhlı araçları yakmış, bir zırhlı piyade muharebe aracını da ele geçirmiştir. Dev tank kolu, G. Agrba, S. Dbar, V. Arşba, M. Khvartskia vd. komutanlar yönetimindeki bir avuç Abhazın direndiği Abhazya Parlamentosu yakınındaki “turistik üs-Kızıl Köprü” bölgesinde durduruldu.

ARDZINBA’NIN HALKA SESLENİŞİ

14 Ağustos’ta Yüksek Şûra Başkanı Vladislav Adrzınba Abhazya televizyonundan Abhaz halkına sesleniş konuşması yaptı ve Gürcistan Devlet Şûrasının askeri taarruz eyleminde bulunduğunu beyan ederek, halkı işgal kuvvetleri ile savaşmaya çağırdı.
Aynı gün, Abhazya Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti 18 ila 40 yaş arası vatandaşlar için seferberlik ilan etti. Abhazya İç Güvenlik Birimi herbiri 500 askerden oluşan 5 tabur halinde hazırlanmalarını emretti. Ancak vatanı savunmak için her yaştan kişi direnişe katıldı ve Abhaz halkının Bağımsızlık Savaşı başladı.
Abhazya Cumhuriyeti Yüksek Şura Başkanı V. Ardzinba’nın Abhazya halkına sesleniş konuşması şöyleydi:

“Değerli vatandaşlarım!

Gürcistan Devlet Konseyi’ne bağlı yabancı silahlı güçler topraklarımıza saldırmış bulunuyor. Aralarında suçluların ve salıverilen mahkûmların da bulunduğu, küçük ülkemize ölüm ve yıkım getirecek bu saldırının hiçbir yasal dayanağı yoktur. Bizler, her türlü problemden ve çatışmadan uzakta evlerimizde huzur içinde yaşamlarımızı sürdürüyorduk. Gürcistan ile aramızdaki sorunların ise daha önce Rusya Federasyonu’nun da başardığı gibi görüşmeler yoluyla ve uygarca çözme çabası içindeydik.
Bizim sorunları barışçı yollarla çözme çağrılarımıza tankla, topla, tüfekle, kan, ölüm, yıkım ve yağma ile karşılık verildi. Bu durum, Gürcistan yönetiminin gerçek yüzünü açıkça ortaya koymaktadır. Gürcistan yönetiminin asıl amacı saklanamaz şekilde ortaya çıkmış, maskeleri düşmüştür. Tiflis’te Gürcü kanı, Osetya’da Oset kanı, Megrelya’da Megrel kanı dökmekten çekinmeyen bu yönetim, şimdi de büyük badireler atlatmış ülkemize yönelerek sıranın Abhaz kanı dökmeye geldiğini gösteriyor.
Abhazya’nın içine düşürüldüğü bu durumun, bütün dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini belirtmek istiyorum. Bu nedenle dünyanın önünde sonunda Gürcistan’ı mahkûm ederek, Abhazya’ya gereken maddi ve manevi desteği vereceğine de inanıyorum.
İnsanların hayatlarının garanti altında olmadığını ve bundan böyle evlerimizde yağma ve ölümlerin bizleri beklediğini söylemek benim için çok zor. Güç bir dönemde olduğumuzun da farkındayım, ancak en kısa sürede gereken desteği alacağımızdan eminim. Bugünden itibaren sivil halka saldırıda bulunan tüm uçak, helikopter, vs. gibi savaş araçları tarafımızdan derhal imha edilecektir.
Ne olursa olsun içinde bulunduğumuz bu durumdan kurtulmak için, kayıplarımızın ne olabileceğine de bakmadan mücadeleye başlamalı, Abhazlar ve Gürcüler arasında savaş tohumları ekenlere karşı kesin bir zafer kazanmalıyız”.

Hazırlayan: Selçuk Sımsım

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz