Kabardey-Balkar’da yaşanan gerginliğin arka planında ne var?

0
558

Kırım Haber Ajansı sayfasında 21 Eylül 2018 tarihinde yayınlanan makaleyi paylaşıyoruz

Rusya’ya bağlı Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin Kendelen kasabasında 18 Eylül 2018 tarihinde yaşanan etnik tansiyon devam ediyor. Kabardey Çerkesleri ile Balkar Türkleri arasındaki gerginlik bölgedeki diğer yerleşim yerlerine de sıçradı.
Gerilim, Kendelen kasabası dışında Zayukovo, Baksan ve Nalçik’te de kendini gösterirken, olayların arka planında ise Kabardey Çerkeslerinin Kırım Hanlığı’na karşı Kanjal Savaşı’nın “kutlaması”nın yattığı belirtiliyor.
Kanjal Savaşı, Kırım Hanlığı’na vergi ödemek istemeyen Kabardeylere karşı Kırım hanı I. Kaplan Girey Han’ın (1680-1738) ordu göndermesi ile başlıyor. 1700’de 20 bin kişilik Kırım Hanlığı ordusu Kabardeylerin isyanını bastırıyor. Ancak 1708 yılında Kanjal Savaşı’nda Kabardeyler Kurgoko Atajukin komutasında Kırım Hanlığı’nı yenilgiye uğrattıklarını iddia ediyor.
Ancak bu tarihin 2013 yılında Rus Bilimler Akademisi Rus Tarihi Enstitüsü tarafından “Çerkeslerin, Osetlerin tarihinde önemli bir savaş” olarak değerlendirilmesi dikkat çekiyor. Öte yandan Kabardeylerin tarihte Rus Knezlikleri ile işbirliği yaparak Altın Ordu sonrası kurulan Hanlıklara yapılan saldırılarda aktif olarak yer aldıkları görülüyor.

Moskova’nın etkisi
Tarihi kayıtlarda 1552’de Kazan’ın Ruslar tarafından işgali sırasında Kabardey birliklerinin de önemli rol oynadıkları belirtiliyor. Yine Adige isyanlarında Temiruk ve Taman gibi Kırım Hanlığı üslerinin ele geçirildiği görülüyor. Ayrıca Astarhan Hanlığı’nın yıkılışı sürecinde Kabardey aşiretlerinin Ruslar ile ittifakı göze çarpıyor.
1561’de Korkunç İvan’ın Kabardey prenslerinden Temriyuk İdar’ın kızı Goşani ile evlendiği görülüyor. Goşani vaftiz edilerek Maria ismini alıyor.

Kaynak, İsveç Kralının Fransız ajanı
Kanjal Savaşı’nı ilk kez tarihi kayıtlara geçiren kişinin İsveç Kralı’nın Fransız asıllı ajanı olan Aubry de La Mottraye adlı bir tarihçi olduğu biliniyor. 1711’de Kafkaslarda incelemelerde bulunan La Mottraye, Çerkeslerin Tatar akınlarının durdurulmasına karşılık Kırım Hanlığı’na ve Osmanlı İmparatorluğu’na vergi ödemeyi kabul ettiği belirtilirken, Tatarların akınlarının durmadığını ifade ediyor. Bu nedenle Çerkeslerin Osmanlı İmparatorluğu’na vergi ödemekten vazgeçtikleri belirtiliyor.
Bu gelişmelerden sonra Kırım Hanı I. Kaplan Girey, Çerkeslerin üzerine ordu göndererek isyanı bastırmayı hedefliyor. Ancak La Mottraye’ın aktardığına göre Çerkesler 1708 yılında Kanjal Dağı çevresinde Kırım Hanlığı kuvvetlerini yenilgiye uğratıyor.
Kabardey Çerkesleri 18 Eylül’de bu “zaferin” 310. yılını kutlamak için Balkar Türklerinin Kendelen kasabasından atlı bir temsili birlik ile geçiş yapmak istedi. Ancak daha önce de Balkarlara yönelik hakaret dolu sloganlara maruz kalmak istemeyen kasaba sakinleri atlı birliğin geçişinin kasaba etrafından yapılmasını istedi. Kabardey Çerkes milliyetçileri geçiş konusunda ısrar edince iki taraf arasında taşlı sopalı kavganın çıktığı öğrenildi.
Bölgede uzun yıllar koloni ve sömürge politikası uygulayan Moskova yönetimi ise bu tür tarihsel anlaşmazlıkları kaşıyarak böl yönet politikasını uygulamayı hedefliyor. Bazı uzmanlara göre Kuzey Kafkasya’daki etnik tansiyonun tam da Moskova yönetiminin istediği bir durum olduğu ifade ediliyor. Kanjal Savaşı’na dair ilk bilimsel araştırmanın 1986’da yapıldığı biliniyor.

“Kanlı Col (Yol) bizimdir”
Bölgede yaşayan Balkar Türkleri ise Kanjal’ı kendilerinin kazandıklarını ve bölgenin isminin Kanlı Col (yol) olduğunu, bunun da bölgede çok kanın dökülmesi nedeniyle kendi dillerinden geçtiğini söylüyor.
Murat Poyraz’ın “Balkar-Kabardey Gerilimi” başlıklı yazısında Kendelen ve Kanjal bugün (ve asırlardır) Karaçay, Balkar, Tırnıauz ve Elbrus Dağı (Elbruz Dağı-Mingi Tav) arasında sıkışmış bir Karaçay-Malkar bölgesi olarak tanımlanıyor.
Balkarlar Kabardeylerin niyetlerinin Kanjal Savaşı’nın yıl dönümü değil aksine başka emelleri olduğunu söylüyorlar. Balkarlara göre Kabardeyler arkalarına Adigey ve Abhazya’yı da alarak önce Çerkesya’yı daha sonrada denizden denize Büyük Çerkesya’yı kurmayı tasarlıyorlar, böylece bu Kanjal atlı yürüyüşü ile de bir nevi Çerkesya sınırları çizilmiş oluyor.
Kanjal Savaşı üzerinden artan gerginliğin 2000li yıllarda başladığı gözlemleniyor. 1990’lı yıllarda Kabardino Balkarya’da Balkarlar aleyhine dönüşen siyasi düzlemde Balkar Türklerinin tepkili olduğu belirtiliyor. Kabardino Balkarya meclisinde Balkar milletvekillerinin oranının %10’dan %5’e düştüğü ifade ediliyor.
Balkar Milletvekili Mikhail Zalihanov’a göre Kanjal bölgesi Balkarya’nın kalbi. Zalihanov, bölgenin Balkarya ile alakası olmadığını savunan Kabardey sivil örgütlerinin tekrar haritaya bakmasını ve o bölgede yaşayan halkın kimlerin olduğunu görmelerini istedi. (qha.com.ua)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz