Kadınlar ve onları her koşulda destekleyen herkes içindir 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü…
Kadın, memleketin iç ve doğu kesimlerinde yaşıyorsa kaşlarının ortasında paralel iki çizgi mutlak olur. Çünkü kaşları hep çatık olmalı. Gülümseyen, gülen, hele hele kahkaha atan kadının iffetsizliği şüphe götürmez.
Kadın gülemez ama horlanabilir, aşağılanabilir, seks kölesi olarak namuslu(!) erkekler tarafından kullanılabilir, tacize-tecavüze uğrayabilir, çocukları tehdit ve işkence aracı olarak kullanılabilir.
Kadın gülemez ama hiçbir sorumluluk almayan erkekleri sırtında taşıyabilir. Hem dışarıda hem evinde köle gibi çalışabilir. Çocuklarını yetiştirir, kocasına ve onun güçten düşen yaşlılarını bakar. Kadın gülemez ama kayınpederine banyo yaptırırken kocası ağa gibi televizyon kumandası elinde, önüne gelen çayına, kahvesine, yemeğine kulp takabilir vs…
Kadın gülemediği gibi dul da kalamaz, yani kocasını boşayamaz, boşarsa bu güne kadar gördüğü mahalle baskısının bundan sonra göreceklerinin yanında esamesi okunmaz. Kocası öldüğü için dul kalan kadın bile potansiyel suçludur, diğer kadınlara göre dul kadının olduğu yerde evlilikleri hep tehlike altındadır. Kimse kendi kocasında suç aramaz, dul kadın kocasını ayartmıştır.
Kadın gülemediği gibi çocuk da olamaz. Hareketlerine hep dikkat etmelidir. Hanım hanımcık olmalı, hamarat olmalı, dokuz yaşını aştığında artık bir kadındır ve görünmez olmalıdır. Maazallah bir erkeğin nefsi ona kayarsa bunun tek suçlusu, erkek doksan yaşında da olsa dokuz yaşındaki kadınındır.
Velhasıl kadın olmak zordur, Anadolu’da on kat daha zordur. Hep zordur emek emek kazanılan hakların her geçen gün daha çok yok edilmesi… Gerici erkek egemen toplumda her geçen gün biraz daha itilip kakılmaya dur diyecek güce sahip olduğumuzu hatırlamamız gerek.
Bugün kara çarşafın içine girip, kendisine yaşam hakkı tanıyan, eşitlik, özgürlük, seçme seçilme hakkı veren cumhuriyetin kurucusunun heykeline baltayla saldıran kadını anlamak ne kadar zorsa, kadına oy vermeyeceğini söyleyen bir profesörü anlayabilmek de aynı derecede zordur.
Mücadeleci kadınların ve onları her koşulda destekleyen erkeklerin hızla çoğalması, mücadelenin demokrasi ve eşitlik üzerinden yürütülmesi dileğiyle yine de dünyayı kadınların değiştireceğine inancım tam.
R.T. Erdoğan kadın ve erkek eşit değildir diyor, kadınlar alkışlıyor. 21. yy’da türban, çarşaf, burka…