25 Kasım’da “şiddet”e karşı yürümek isteyen kadınlar Taksim’de polis şiddetiyle karşılandı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla birçok yerde eylem ve etkinlikler düzenlendi. Türkiye’nin dört yanında kadınlar alanlara çıktı.
Alanlardaki ortak vurgu, şiddetin son bulması için mücadele oldu.
25 Kasım Platformu’nun çağrısıyla Tünel Meydanı’nda buluşan kadınlar, Galatasaray Lisesi’ne kadar sloganlarla yürüyecekti. “Erkek şiddetine bahane çok susmaya hayatlarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok” pankartı açan kadınların Galatasaray Lisesi’ne yürümesine polis engel olmak istedi. Kadınlara gaz sıkıldı ve şiddet uygulandı. Bunun üzerine 25 Kasım Platformu, “Bizi tünele sıkıştıramazlar. Her yerdeyiz. Sokaklarda sosyal medyada sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Bu açıklamanın ardından ise kadınlar Galata’dan Mis Sokak’a dek Taksim’in farklı sokak ve bölgelerinde eşzamanlı olarak basın metnini okudu.
Eylemde, “Erkek Şiddetiyle Bahane Çok Susmaya Niyetimiz Yok” yazılı pankartı açıldı; “Feminist İsyandayız”, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “6284’ü uygula”, “İyi hal indirimi kaldırılsın”, “Leyla Güven haklıdır tecrit kaldırılsın” dövizlerinin yanı sıra dev beyaz bir kukla taşındı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın Komisyonu, tutsak olan kadın gazetecilerin fotoğraflarını taşıyarak eylemde yer aldı.
Mis Sokak’ta yapılan açıklamayı okuyan Fulya Dağlı, her gün şiddetle veya şiddet tehdidiyle kuşatılmış şekilde hayatlarımızı sürdürdükleri bu ülkede, erkek şiddetini çeşitli bahanelerle ‘haklı göstermeye’ çalışan bir düzenle karşı karşıya olduklarını vurguladı.
Dağlı, İçişleri Bakanlığı’nın güç bela açıklandığı verilere göre 2017 yılında 100 binin üzerinde kadının, bu yılın ise sadece ve sadece ilk 7 ayında 100 bine yakın kadın şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. Bu kadınlardan dört yüze yakının hayatını kaybettiğini belirten Dağlı, şunları kaydetti: “Yılda Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar kapsamında 80.000’e yakın suç duyurusu oluyor. Son 18 ayda 21 bin 957 çocuğun gebe kaldığı ortaya çıkıyor. Bu istatistikler sınır dışı edilme korkusuyla şikâyette dahi bulunamayan kâğıtsız göçmen kadınları görmüyor. Toplumdan saklanan, eksik gösterilen, hatta basına yansıyan cinayetlerin çetelesinin dahi nasıl oluyorsa altında çıkan, ciddiyetle tutulmayan verilere göre bile durum bu.”