Laz Halk İnançları ve Mitolojisi

0
1584

Heyamola yayınlarından çıkan yeni kitap çalışmam “Laz Halk İnançları ve Mitolojisi” 2011’de temeli atılan bir proje. Ama aslında son iki yılda yoğunlaşabildim ve önceki makalelerimi de içerecek şekilde nihayet kitaplaştırabildim.

Halk inançları, mitoloji pek çok insan için bir ilgi alanı olmuştur. Benim için de öyleydi, ama bu konulara çok fazla mesai harcayan bir kişi de değilim. Daha çok, derlemeci ve sözlükçü olarak tanımlayabilirim kendimi. Bu çalışma da bir derleme ürünü aslında. Pek çok köyden pek çok kişi ile yapılmış derleme çalışmalarının bir ürünü. Ancak özellikle geçen kış Asım Bayrakoğlu hocamla yaptığım görüşmeler bu çalışmanın toparlanmasında ve konular üzerine düşünmede etkili oldu.

Bu mitolojilerin menşei, arka planı hakkında çok fazla okuma da yapmadım. Megrel halk inançlarına dair Makalatia’nın oldukça faydalı bir çalışması ile ‘Kafkas Mitolojileri Sözlüğü’ adlı Gürcüce bir kaynaktan başka karşılaştırma işine giremedim. Ancak bilhassa Doğu Karadeniz halk inançları, folkloru hakkında yazılmış derleme çalışmalarını, tezleri inceledim ve benzerlikler, paralellikler varsa bunları göstermeye gayret ettim. Bu süreç beni şöyle bir çıkarıma iletti: Aslında masaldan yemek kültürüne, halk oyunlarından müziğe pek çok alanda olduğu gibi halk inançları alanında da tek bir etnostan değil bir coğrafyadan bahsedebiliriz. Bu açıdan objektifimiz Lazlara odaklıysa da aynı coğrafyayı paylaştığımız halkların da inançları aşağı yukarı aynıdır. Tabii bazı kültürel nüanslar, farklı etkilerle değişiklik gösteren, gelişen motifler vardır. Koncolozlar, yaban adamları, cadılar, cinler, hortlaklar sadece Karadeniz’in doğusunda değil, bütün Karadeniz havzasında, Avrupa’da, Güney Asya’da farklı şekillere bürünmüş olarak karşımıza çıkabilirler.

Bununla birlikte çalışma süresince dikkatimi çeken iki husus oldu. Birincisi Megrel ve Laz halk inançlarının daha fazla benzerlik göstereceğini umuyordum. Ama kitabın Megrel inançlarıyla ilgili bölümü incelenirse, bu ortaklıkların oldukça az olduğu görülür. Yaban adamı tasavvurları olan Megrellerin oçok̆oçi’si ile Lazların germak̆oçi’si çok az motifte benzeşiyor. Yılbaşı kutlamaları ikisinde de paralel ama Ortodoks ya da Ortodoks bir geçmişe sahip neredeyse bütün bölge halklarında bu ritüeller neredeyse aynı. Boğmaca tedavisi için uygulanan ceviz ağacı kökü ritüeli de yine Samsun’dan Abhazya’ya kadar takip edilebiliyor. Her iki toplum arasında belki en orijinal ritüel Megrellerin pire kesme, Lazların ise pire burma dediği ritüeldir. Hemşinlilerde de var olan bu ritüel pireleri korkutup evden uzaklaştırma amacını taşır. Diğer yerlerde de bu amaçla yapılan ritüeller olmakla birlikte, Lazlar ve Megreller arasında uygulananı oldukça orijinal.

Öyle inanıyorum ki, bu çalışma sahayı biraz toparlayacak ve daha sonra yapılacak çalışmalara zemin ve kaynak oluşturacaktır. Kitabın gayesi de budur zaten. Bununla birlikte bu alanda derleme işlerine daha az yoğunluklu olmakla birlikte devam etmeyi ve yeni ve ilgi çekici konuları makaleler halinde ilgilisi ile paylaşmayı düşünüyorum.

Kitabımın korona günlerinde size arkadaşlık etmesi dileğiyle, iyi okumalar!

Sayı: 2020 04
Yayınlanma Tarihi: 2020-04-01 00:00:00