Y kromozomu için yazalım bari bu ay

0
681

Haziran ayı denince çoğumuzun aklına Babalar Günü gelir, e öyleyse bu ay erkeklere özel bir yazı olsun. Farkındalığın fark yaratacağı hastalıklarla ilgili bilgimiz olsun. Geçen yıl prostat kanserinden bahsetmiştik, bu yıl testis kanserinden bahsedelim.

Testisler, skrotum adı verilen deri kese içerisinde bulunan, erkek üreme sisteminin parçası olan iki adet bezdir. Sperm üretim ve depolanmasından, erkeklik hormonu testesteron üretiminden sorumludurlar.

Testis kanseri, testis içinde kanserli hücrelerin gelişmesi ve çoğalmasıyla ortaya çıkar. Nadir görülmekle birlikte (bir erkeğin tüm yaşamı boyunca testis kanseri olma ihtimali %0.2, erkek kanserlerinin %1-1.5’ini oluşturur), 15-35 yaş arası erkeklerde en sık görülen kanserdir.

Testis kanseri risk faktörleri

Testis kanserinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte bazı risk faktörleri tanımlanmıştır.

Yaş: Çoğu vaka 15-40 ve 50-60 yaş aralığında görülmektedir.

Irk: Beyaz erkeklerde siyahilere kıyasla risk 5 kat fazladır.

Ailede testis kanseri olması: Özellikle birinci derece akrabalarda testis kanseri varlığında (babada varsa oğlunda 2-4 kat, kardeşte varsa 8-12 kat) risk artmaktadır. Aynı kişide de ikinci kez testis kanseri gelişme riski yüksektir. Bu kişilerin her yıl gerekli kontrolleri yaptırmaları gerekir.

Kriptorşidizm (inmemiş testis): Anne karnındayken gelişen testisler karın bölgesinde oluşur ve doğumdan önce skrotum kesesine inerler. İnmemiş testis varlığı kanser riskini birkaç kat artırmaktadır. Nitekim testis tümörlülerin %7-10’unda inmemiş testis vardır. Testis kanseri riskini azaltmak ve organın fonksiyon görmesini sağlamak amacıyla orşiopeksi adı verilen testislerin keseye indirilme işlemi uygulanır. Ancak bu ameliyat yapılan bireylerin %5-10’unda da ileriki dönemlerde testis kanseri gelişmektedir. Bu kişilerin de düzenli testis muayenesi olmaları gerekir.

Kleinefelter sendromu, down sendromu gibi bazı genetik rahatsızlıkların testislerin anormal gelişiminde neden olarak, HIV enfeksiyonunun, uzun boylu olmanın ve fazla kilonun da riski arttırdığı ileri sürülmekle birlikte yeterli kanıt saptanamamıştır.

Yukarıda sayılan tüm risk faktörleri varlığında dahi kanser gelişmeyebileceği bilinmektedir. Aksine hiç risk faktörü olmayan erkeklerde de testis kanseri görülebilmektedir. Yani tanımlanan risk faktörleri kanser habercisi değil, sadece daha sık kontrol yaptırmanız gerektiğinin göstergesidir.

 

Testis kanseri belirtileri

En sık belirti, testis içinde fark edilen sert şişliktir. Skrotumda büyüme, su toplanması, ağırlık hissi, iki testis arasında boyut farkı olabilir. Kanserli erkeklerin yarısı, ilk belirti olarak testiste ağrısız şişlik veya büyüme tariflemektedir. Özellikle testislerden birinde ağrısız kitle varlığında mutlaka hekime danışılmalıdır.

Testisler veya kasıkta hassasiyet-ağrı: Tanı alan kişilerin %25-50’sinde görülür.

Karındaki lenf bezleri tutulduğunda kasık veya sırt ağrısı, akciğere uzandığında öksürük, nefes darlığı gibi kanserin yayılımına bağlı bulgular da görülebilir.

Bazı testis tümörlerinde kaynaklandığı hücrelerin östrojen üretmesine bağlı olarak meme dokusunda hassasiyet ve büyüme görülür.

 

Testis kanserinde tanı

Tıbbi öykü ve fizik muayene ile başlanan inceleme, kan testleri ve radyolojik görüntülemeyle tamamlanır.

Kan tahlilleri ile tümör belirteçleri aranır. Ultrasonografiyle testisin görüntülenmesi sağlanır ve testiste şişliğe neden olan başka nedenler ekarte edilir. Örneğin testis enfeksiyonu, skrotumda sıvı birikmesi (hidrosel), toplardamarların şişmesi (varikosel) gibi rahatsızlıklar da testislerde şişmeye neden olur.

Kanserin yayılımını – evresini belirlemek amacıyla bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), PET-BT ve PET-MR ile görüntüleme yapılır.

Özellikle risk faktörlerine sahip bireylerin her ay testislerini muayene etmeleri de erken tanıya katkı sağlamaktadır. Banyo sırasında veya sonrası, testis üzerindeki deri gevşediği için en uygun zamandır. Öncelikle ciltte bir değişiklik olup olmadığı gözlenmelidir. Testis, başparmak ve diğer parmaklar arasından kaydırılarak kitle veya şişlik araştırılmalıdır.

 

Testis kanseri tipleri

Seminom: Testis kanseri sıklıkla sperm üretiminden sorumlu germ hücrelerinden kaynaklanır. Her yaşta görülmekle birlikte, yaşlı erkeklerde daha sıktır. Diğer tiplerden daha iyi seyirlidir.

Seminom dışı (non-seminom): Daha genç erkeklerde görülür. Hızlı ilerler ve daha kötü seyirlidir.

 

Testis kanseri evreleri

Evre 1: Tümör testiste.

Evre 2: Tümör karın içindeki lenf nodlarına yayılmış.

Evre 3: Karın içi lenf nodları ve akciğer–karaciğer başta olmak üzere diğer organlara sıçramış.

Tümörlerin çoğu evre 1 aşamasında saptanmaktadır.

 

Testis kanserinde tedavi

İlk basamak, cerrahi ile testisin alınmasıdır. Alınan bu dokuda yapılan patolojik incelemeyle kanser tipi belirlenir. Kanser tipine göre hastalığın tedavisi ve seyri değişmektedir.

Bazı durumlarda tedaviye radyoterapi ve kemoterapi eklenir.

 

Testis kanserinde prognoz

Hastalığın ileri evrelerinde dahi %85-95 tam tedavi sağlandığından genel olarak iyi seyirli kabul edilirler. Tedavi sonrası hastalığın tekrarlaması en sık ilk 2 yıl içinde görülmektedir. Bu nedenle ilk 2 yıl daha sık aralıklarla olmak üzere 5 yıl takip edilir. Sonrasında da karşı testiste risk arttığından kişinin kendini muayene etmesi ve doktorunun belirlediği aralıklarla değerlendirilmesi gerekir.

 

Testis kanserinde fertilite

Testis kanserli bireylerde tanı esnasında semen kalitesinin bozulduğu saptanmıştır. Tek testisin alınması genellikle kısırlığa neden olmaz; ancak tedavi için uygulanan RT ve KT’nin sperm sayısını azalttığı bilinmektedir. Tedavi öncesi kişiden alınan spermlerin dondurularak tüp bebek tedavisiyle kullanılması mümkündür. Çocuk sahibi olmak isteyen testis kanseri tanısı almış bireylerin tedavi öncesinde bu konuyu hekimleriyle konuşmaları, alınacak önlemler açısından faydalı olacaktır.

Son not: Testis veya kasıklarda ağrı, şişlik, ele gelen kitle varsa ve bu durum iki hafta devam ediyorsa bir üroloğa danışmanız gerekir. Özellikle ailesinde testis kanseri olanlar, inmemiş testis geçmişi olanlar bu süreyi beklemeden muayene olmalılar.

Hepinize sağlıklı, mutlu günler diliyorum. Tüm babaların, içinde baba şefkati taşıyan kahramanların günü kutlu olsun…

 

Kaynak:

https://www.uroturk.org.tr/urolojiData/Books/397/testis-kanseri-guncelleme.pdf

Önceki İçerik‘Pandemi önlenebilirdi’
Sonraki İçerikKaradeniz’in kaderi
Dr. Hajbeviko Fatma Yılmaz
20 Ocak 1977’de Kayseri Pınarbaşı’nda doğdum. İlkokulu Kayseri Ahmet Paşa İlkokulu’nda, orta-lise eğitimimi Kayseri Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi’nde aldım. Tıp eğitimimi 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Uzmanlık eğitimimi, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda 2014’te tamamladım. 2019 yılında Türk Nöroloji Derneği Nöroradyoloji Diploması’nı aldım. Türk Tabipler Birliği, Türk Nöroradyoloji Derneği ve KAHEV üyesiyim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz