Büyümenin ve farklı bir ortama adapte olmanın en somut hali okula başlamak sanırım. Hepimiz öyle ya da böyle o sıralardan geçtik ve çok şey öğrendik hayata dair. Peki ya ilk günlerimiz… Nasıl da ürkek ve korku içindeydi çoğumuz. Öyleyse kendi yaşadıklarımızdan ders alarak ve biraz daha farkındalıkla yaklaşalım mı bu uzun ve meşakkatli maratona başlayan çocuklarımıza…
Okula uyum süreci; çocuğun ilkokula gidişiyle başlayan yeni bir ortam, yeni insanlar, yeni kurallara alışma sürecidir. İlk kez okula başlayan çocuklarda görülebileceği gibi birkaç yıl anaokuluna gidip ilkokula başlayanlarda da görülebilir. Bu süreç, çocuğun yaşı-kişilik yapısı, yetiştiği ortam-aile, önceki deneyimlerine bağlı olarak bireysel farklılık göstermekle birlikte genelde 1 hafta sürer.
Her ne kadar kişisel farklılıklar olsa da okula uyum sürecinde karşılaşılabilecek zorlukları şu başlıklarda toparlayabiliriz:
Ayrılma kaygısı: En belirgin ve en sık görülen bu durumda çocuk ebeveyninden ayrılmak istemez. Evi dışında bir ortamda-okulda kendini güvende hissetmediği için okula gitmek istemez. Anaokulu veya 1. sınıf gibi evden ilk ayrılma sürecindeki çocuklarda sıktır.
Sosyal uyum sorunları: Yeni bir ortama giren çocuklar buradaki dinamiklere uyum sağlamakta, yeni arkadaş edinmekte zorlanabilir. Bu da zamanla çocuğun kendini izole etmesine ve yalnız kalmasına neden olabilir.
Rutin ve disiplin sorunları: Evinde kendi kurallarına alışmış bir çocuğun yeni ortamdaki rutinlere ve kurallara uyum sağlaması, üstüne düşen görevleri yerine getirmesi zaman alabilir. Hele ki evde her istediği yapılan, kendi işini yapması öğretilmeyen çocuklar…
Akademik baskılar: Okula yeni başlamış çocuktan başarı beklemek, diğer çocuklarla kıyaslamak, “ileride şu olacak” şeklinde şaka mahiyetinde dahi olsa konuşmalar yapmak, çocukta stres ve kaygı yaratıp öğrenme sürecini baltalayabilir.
Okula uyum sağlamakta zorlanan çocuklar, tepkilerini en başta okula gitmeye direnme, evden çıkmak istememe, okuldaki etkinliklere katılmayı reddetme şeklinde gösterebilir. Bazen ağlama, nesnelere zarar verme, sessizleşip içe kapanma, yeme-uyku-tuvalet sorunları da görülebilir.
Peki, bunlarla nasıl başa çıkabiliriz? Öncelikle çocuğu okula yeni başlayacak ebeveynlerin kendilerini eğitmesi, bu konuda bilinçlenmesi, gerekirse profesyonel destek alması son derece önemlidir. Çünkü çoğu anne-baba kendi hayatında yapamadığı sosyal aktiviteleri veya meslekleri çocuğunda hayal edip, aslında onlar için en iyisini dilerken kendi çocuklarına zarar verebiliyor. Bundan korunmanın yolu ise en başından çocuğunuzun sizin fotokopiniz veya hayallerinizi gerçekleştirmek için size sunulan ikinci şans olduğu düşüncesinden uzaklaşıp onları birer birey olarak görmekten geçiyor. Çocuklarınız eşittir henüz olgunlaşmamış, doğru yolu bulmak ve büyümek için sizin desteğinize-rehberliğinize ihtiyacı olan ama kendi hayatını yaşamaya hakkı olan bireyler. Sonraaa, aşağıda yazdığım uzman görüşlerine de biraz dikkat etsek sorun kalmaz sanki…
Çocuğunuzun yanında olup ona destek verin, onu dinleyin, hatta kendi okul anılarınızı anlatın, okula başlamasının doğal bir süreç olduğunu anlamasına yardım edin. Okulun, öğretmenlerinin, arkadaşlarının onun eğitimi ve kişisel gelişimi için önemli olduğunu belirtin. Okula giderken stresli değil heyecanlı olması, ortama adaptasyonunu ve tabii ki başarısını artıracaktır.
Okul çağı ile birlikte oyun çocukluğunda bir basamak daha ilerlediğini ve belli kuralların geldiğini bilmesini sağlayın. Erken yatıp erken kalkması, okula hazırlanma süreci, kahvaltı gibi günlük rutinleri düzenleyin.
Çocuğunuzun öğretmeni, varsa servis görevlisi, arkadaşlarının velileri ile iletişim halinde olarak ev dışında nasıl bir tutum sergilediğini, neleri başarıp nerelerde zorlandığını öğrenebilirsiniz.
Ve tabii ki spor-müzik-dans gibi aktivitelerle hem fiziksel hem ruhsal gelişimini destekleyip, onun sosyalleşmesine, farklı ortamlara ve durumlara adaptasyon becerisi kazanmasına yardımcı olabilirsiniz. Mümkün olduğunca anaokulları, oyun sınıfları gibi okulöncesi eğitim faaliyetleriyle, onunla konuşarak çocuğunuzu okula hazırlayabilirsiniz. Okulu önceden gezme, okulla ilgili güzel anılar anlatma veya kitap okuma şeklinde zihinsel olarak da hazırlanma sağlanabilir.
Tüm bunlara rağmen çocuğunuzun okula adaptasyon süreci uzadıysa, çocuğunuz uzun süreli ayrılık kaygısı yaşıyorsa, sosyal ilişkilerinde sorunlar tekrarlanıyorsa, okula gitmeme isteği belirgin hale geldi ve okuldan kaçmak için sürekli bir bahane (genelde karın ağrısı olur) buluyorsa, mümkün olan en kısa sürede profesyonel destek almanız çocuğunuzun ruh sağlığı için son derece önemlidir. Profesyonel destek, olayın daha erken çözümlenmesini sağlayacak ve çocuğunuzun ileriki dönemlerdeki okul başarısına da faydalı olacaktır. Unutmayın, ilkokul bir çocuğun eğitim hayatındaki temel taşlardandır. Onun sağlıklı bir şekilde eğitim hayatına başlaması için yanında olun, en önemlisi sabırlı olun ve gerekirse profesyonel destek alın lütfen…
Eğitim önemli tabii ama vicdanlı çocuklar yetiştirmek her şeyden önemli sanırım… Vicdanlı, sağduyulu, başarılı nesiller olsun…