Suruç’ta IŞİD tarafından 20 Temmuz 2015’te gerçekleştirilen ve 33 kişinin katledildiği canlı bomba saldırısı ile ilgili davanın 21. duruşması, Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi Hilvan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görüldü.
Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmada, suçlamaları kabul etmeyerek tekrarladığı savunmalarını yineledi ve saldırıyla ilgili herhangi bir bağının bulunmadığını iddia etti.
Avukatlar ise yargılamanın adil yapılamadığını savunarak mütalaanın yenilenmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise duruşmanın uzatılması için bu talepte bulunulduğunu iddia ederek talebi reddetti.
Metin Kılıç’tan reddi hâkim talebi
Katliamda eşi Ferdane ve oğlu Nartan’ı kaybeden Metin Kılıç, mahkemenin adil bir yargılama yapacağına inanmadığı için reddi hâkim talebinde bulundu. Kılıç, “6 yıl geçti. Davanın açılması 2 yılı buldu. Ben 12 Eylül mahkemelerine de katıldım. Ne Suruç ne de 10 Ekim davaları gibi olmadı. En ufak açıklamamız da hakkımızda hemen davalar açılıyor. Avukatlarımızın talepleri dikkate alınmadan dava kapatılmaya çalışıyor” dedi.
Yaklaşık 10 saat süren duruşmada, mağdur ve avukatlarını tek tek dinleyen mahkeme heyeti, kararını açıkladı.
34 kez ağırlaştırılmış müebbet
Yakup Şahin’e ‘tasarlayarak kasten adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs’ suçlarından 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 70 kez de 27 yıl hapis cezası ve 40 bin lira para cezası verildi.
Karar protesto edildi
Aileler ve siyasetçiler, mahkemenin kararını alkışlarla protesto etti.
HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay karar sonrası adliye önünde yaptığı açıklamada, davanın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, “Bütün kirli dosyalarda olduğu gibi failler korundu, dosyanın üzeri kapandı. Roboski’den, Suruç’a, Ankara Gar katliamına tüm katliamlardaki gibi failler korundu. İktidar cezasızlık politikasıyla üzerini kapattı” dedi.
CHP Milletvekili Orhan Sarıbal da karara tepki göstererek, “Sembolik ve seçilmiş kurbanlar üzerinden cezalarla davalar kapatılmaya çalışılıyor. Önemli olan bugün burada direnen ve mücadele veren, aynı zamanda mağdur durumunda olanların, onları savunanların soruşturmaya tabi tutulması” diye konuştu.
