‘Nartan’ın Düşü’

0
892

Suruç katliamında ölümsüzleşen Nartan Kılıç anısına Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı’nın (BEKSAV) “Nartan’ın Düşü” başlığıyla Bursa’da düzenlediği etkinlik, 11-12 Aralık’ta gerçekleşti. 

11-12 Aralık günlerinde gerçekleşen etkinlik, Nartan’ın çektiği fotoğraflardan oluşan sergiyle başladı.  

Sergi açılışında konuşan Sinem Kılıç, fotoğraf sergisini açmaya nasıl karar verdiklerini anlatırken, “Suruç katliamının olduğu gün Nartan’ın kolundaydı fotoğraf makinesi. O gün o makineyle son fotoğraflarını çekti.  

Biz iki inşaat mühendisi adayları olarak annemizle beraber bu yola çıkmıştık. İnşaata bir tuğla koyabilme, devrime dokunabilmek için yola çıkmıştık. Onların düşlerine dokunarak, düşlerini yaşatmaya devam ediyoruz” dedi. 

Serginin ardından Hakların Demokratik Partisi (HDP) Yıldırım İlçe Örgütü’nde, “Nartan’ın Düşü Neydi” isimli panel düzenlendi. Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Şemsettin Ünlü ve Mehmet Özkan, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Yaren Tuncer, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ve Jineps Gazetesi’nden Birgül Asena Güven, panelde konuşmacı olarak yer aldı. 

 

“Milyonlar 33’leri sahiplendi” 

SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer, 33’leri Kobane’ye götüren süreci anlattı. Suruç katliamının bir imha saldırısı olduğunu ve birleşik devrimi, birleşik mücadeleyi temel alanlara yönelik gerçekleştiğini dile getiren Tuncer, “Ancak milyonlar 33’leri sahiplendi. Böyle bir katliam, 33 kızıl karanfilin uğurlama törenleri, cenazeleri, anmaları ve adalet için kuşandığımız sokaklarda binlerin eylem gücü ile yanıtlandı. Onların isimlerini her yerde taşımaya devam ediyoruz. Onlar Kobane şehitlerinin mirasçısıydı biz de onların mirasçısıyız. Bu nedenle ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ kampanyalarıyla, sokaktaki eylemimizle onların mirasını sürdürüyoruz” dedi.  

  

“Nartan’ın bankı” 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da Nartan’ın “İnsanlar gözünü kırpmadan giderken, biz nasıl rahat uyuyabiliyoruz” sözünü hatırlatarak, şöyle devam etti: “Arkadaşları, Nartan’ın Suruç’ta olmasına şaşırmakla birlikte, ‘Nartan zaten Suruç’a doğru akması gereken, hayatın akışı içinde yolunu tutması gereken biriydi’ diye anlatıyor. Nartan, Çerkeslerin uluslaşması mücadelesini tarihsel geçmişi içinde arayan, sorgulayan, kendi topraklarında, kendi dili ve kültürüyle yaşamayı amaç edinen, aynı zamanda kendi topraklarının özgünlüğünü bütün halklarla paylaşmak isteyen bir genç. O yüzden doğa fotoğrafları çekiyor, o yüzden o banka çok tutkun ki arkadaşları onu ‘Nartan’ın bankı’ olarak biliyor. O yüzden o bahçeli evi almak istiyor.” 

“Aynı kavgada ‘Dur’ diyenler Suruç’taydı” 

Jineps Gazetesi’nden Birgül Asena Güven de, Nartan ile ilk tanışmasını anlatarak söze başladı ve “Suruç’tan 152 yıl önce soykırıma uğrayan atalarının sürgün yolculuğu sonucu Türkiye’de yaşarken, üniversite eğitimi için kadim topraklara, Kafkasya’ya gitmişti ve düşlerinden biri geleceğini anavatanda kurmaktı. Hayatın içerisinde diğer tüm kimliklerinin yanı sıra bir Çerkes delikanlısı olarak varoluşuna şahitlik ederim” dedi. 

Katliamda ölümsüzleşen Ferdane Kılıç’a da değinen Güven, “Ferdane’nin zarif ve cesur yaklaşımlarına, o çok renkli mücadelenin içindeki Çerkes kadını duruşuna ve Çerkes halkı içerisinde kadın örgütlenmesinin gerekliliğini ilk telaffuz edenlerden oluşuna şahitlik ederim” diye konuştu. 

Suruç’ta katledilenlerin birçok farklı halk ve inançtan olduğuna dikkat çeken Güven, “Anadilleri aynı olmasa da aynı ağıda ağlayanlar ve aynı kavgada ‘dur’ diyenler oradaydı” dedi. 

Çerkeslerin düşlerini anlatan Güven şunları söyledi: “Çok renkli bir dünya düşlüyoruz biz. Dünya mirasına kendi renklerimizi de katmak istiyoruz. Bütün halklar gibi ne eksik ne fazla. Kendi içimizde de renklerimiz var. Tıpkı Türkler, Kürtler, Avustralyalılar gibi. Güçlüden yana olanlarımız gibi ezilenden yana olanlarımız da var. Sadece kendi sesini duyanlarımız kadar, dünyadaki tüm canların sesine kulak verenlerimiz de var.” 

Güven son olarak, “Düşleri kanla boğamazsınız” dedi. 

Müzik ve tiyatro 

“Nartan’ın Düşü” etkinliğinin ikince gününde Tiyatro İmge’nin “Ölüm Uykudaydı” adlı oyununun ardından Grup Vardiya konseri yapıldı. 

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz