Cem Kumuk
Selenge Yayınları
17. yüzyıl boyunca yapacakları savaşlara finansman sağlamak için teker teker borç batağına saplanan Avrupalı monarşiler gibi Osmanlı ve Rus monarşileri de 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sermayedar savaş baronlarının pençesine düşmüşlerdi. Kafkasya, amansız birer rakip hâline getirilen bu iki imparatorluğun savaş arenalarının başında geliyordu. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başları arasındaki bir asırlık sürede Kafkasya Dağlıları, başkalarının savaşlarının kurbanları olmuş, sürekli değişen dengeler içinde kâh stratejik ittifaklar kurarak, kâh savaşarak özgürlük ve bağımsızlıklarını korumaya çalışmışlardı. Bu süre zarfında istisnasız her nesli toplu sürgünler ve soykırımlara uğrayan Kafkasya halkları vatanlarını savunmak için mücadele ederlerken kendi istemleri dışında başka güçlerin savaşlarının da baş aktörleri hâline gelmişlerdi. En az dış güçlere karşı verdikleri mücadeleler kadar birbirlerine karşı da savaşmak zorunda bırakılan bu halklar, insanlık tarihinin en trajik hikâyelerinden birisinin konusu olmuşlardı.
Cem Kumuk, Kafkasya Dağlılarının yaşadıkları tecrübelerin önemli kilometre taşlarını bu paylaşım mücadelesinde yer alan ülkelerin arşivlerinden derlediği ve daha önce hiç yayınlanmamış pek çok belgeyle okurların ilgisine sunuyor. Çalışmasını özellikle ideolojik kaygılar ve kaynak eksikliği yüzünden üzerinde yeterince çalışılamamış olan ihtilaller ve dünya savaşları dönemi üzerinde derinleştiren Kumuk, bu döneme dair ezberlenmiş “doğruları” değiştirecek belgeler ortaya koyuyor. Kafkasya Dağlılarının son iki asırlık tarihine eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşan Kumuk’un bu çalışması, Kafkasya Tarihi okurları için yeni bir kilometre taşı hâline gelecek.