Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili adayları İlknur Birol, Hasan Kaya Cemal ve Cengiz Çiçek, 10 Mayıs Çarşamba günü Taxim Hill Otel’de düzenlenen ‘Basın Buluşması’nda Nezahat Doğan’ın moderatörlüğünde gazeteci ve yazarlarla bir araya geldi.
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokratik bir sistemin nasıl inşa edileceği ve Yeşil Sol’un parlamentodaki anahtar rolü üzerine bir konuşmayla toplantı başladı. Ardından adaylar gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeşil Sol Parti adayları adına ilk sözü İlknur Birol aldı. “Bir Taliban ittifakıyla karşı karşıyayız” diyen Birol değişimin bir seçimle gelmeyeceğini ama bu değişim yolunun açılacağını, bu değiştirici ana gücün de kadınlar olacağını vurguladı. Yeşil Sol olarak parlamentoda anahtar olacaklarını ifade etti. Halk, emekçiler, yoksullar aleyhine adım atacak herkese fren olacaklarını söylerken “AKP-MHP iktidarı ve oluşturduğu faşist blokun Türkiye’ye giydirmeye çalıştığı kara gömleği giyilmemesi için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
Hasan Cemal konuşmasına “Kadınları karanlığa boğan, gençlerin gelecek umudunu söndüren, gazetecileri özgürlüğünden yoksun kılan, siyasetçilere zindan yolunu açan, Osman Kavala gibi insanları, Selo başkanları zindana atan bir zihniyete, Erdoğan’ın saray faşizmine son vereceğiz” sözleriyle başladı.
Erdoğan’ın yeniden seçildiği takdirde Türkiye’nin bir “cehennem çukuruna yuvarlanacağını” ifade eden Cemal, bunun bir kader ve medeniyet seçimi olduğunu belirtti. “Irak Kürdistan’ına bakın, Rojava’ya bakın. Biz de bu memlekette bu politikaları devam ettirirsek parçalanma kendiliğinden meydana gelir” dedi.
Bir tarafta Millet İttifakı, diğer tarafta Kürtlerin Yeşil Sol Parti çatısı altında bir araya gelmesi ve Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının desteklenmesini büyük bir uzlaşma olarak nitelendirdi. Kürtlerin kültür ve kimliklerinin yüz yıldır inkâr edildiği, partilerinin kapatıldığı ülkede 6 küsur milyon oy alan bir partinin varlığını koruduğunu ve bugün Meclis’te kilit bir parti olduğunu belirtirken Kürt sorununun çözümü konusunda iyimser olduğunu da vurguladı.
Yeniden ‘çözüm süreci’ mi?
Cemal iktidar değişikliğinde olası bir ‘çözüm masası’ için “Süreci soğukkanlılıkla yürütmek lazım. Bunu başarırsak en yakıcı olan Kürt sorunu Meclis çatısı altında çözülür” sözlerini sarf etti. Kürt sorununun çözümüne yönelik inançsızlığı eleştirirken “Kılıçdaroğlu’nu epey tanıyorum. Bu yaşta bir insanın nasıl bir dönüşüm geçirdiğini biliyorum. Kılıçdaroğlu’nda bir kararlılık var. Öncelikler ile sonralıklar karıştırılmadan bu sorunlar çözülmeli. Önce yasaları çıkarmalıyız, sonra da adımları atmalıyız. Nasıl olacak? Kılıçdaroğlu ‘Meclis çatısı altında çözeriz’ dedi. Kurarsın bir komisyon, yol haritası hazırlar, sonra çalışmaya başlarsın. Neden olmasın? Yeşil Sol Parti olarak kendimize inanıyoruz” dedi.
Cengiz Çiçek ise AKP-MHP iktidarı için “Savaş politikaları pazarlayacakları bir şeyleri kalmadı. Bu da iktidarın ne kadar zayıfladığını gösteriyor” diye konuştu. 14 Mayıs’ı yeniden kuruluş süreci olarak gördüğünü ifade eden Çiçek bir hesaplaşmanın şart olduğunun, aksi takdirde bu kötülükten kurtuluşun olmadığının altını çizdi.
Erzurum’da İmamoğlu’na yönelik saldırıdan bahsederek “Neden İçişleri Bakanı görevini yapmadı?’ denilmesi gerekirken ‘Hak etti’ diyen bir kesimle karşı karşıyayız” dedi. Toplumsal ve kültürel bir çürümenin içinde ayrıştıran ve düşmanlaştıran bir savaş siyaseti yürütüldüğünü ifade eden Çiçek bundan tek çıkış yolunun dayanışma ve örgütlülük olduğunu, halkın ittifakının bu ittifakı devirecek yegâne güç olduğunu belirtti.
Kürt sorunu ile ilgili “Ya çözülür ya kurulur” diyen Çiçek “Ya yeni bir demokratik cumhuriyet kurulacak ya da çözülecek… Ortası yoktur” diye konuştu. Yeşil Sol’un sadece iktidarı devirmeyi değil bu hesaplaşma zeminini de inşa etme hedefini “Kendimize üçüncü yol diyoruz. İki anaakım egemen siyasetin dışında yeni bir yol mümkündür. Halkın duruma el koyduğu bir süreç gibi görülebilir” sözleriyle vurguladı.