İnsan hakları örgütlerinin 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasında yaşanan sorunlara, uluslararası duruma ve devlet politikalaryıla yaşanan mağduriyetlere dikkat çekildi. Geri Gönderme Merkezleri’ndeki hak ihlallerine dikkat çekilerek, “Sığınmacıların haklarını ihlal eden keyfi uygulamalara son verilsin” denen açıklama, İHD İstanbul Şubesi, Uluslararası Mülteci Araştırmaları Merkezi, BARQ Araştırma Merkezi, Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Enternasyonal Dayanışma, Göçmen Araştırma Merkezi ,Göç İzleme Derneği, Irkçılığa Karşı Dayanışma Platformu, Jineps Gazetesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Sınırsız Dayanışma, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul Geri Dönüşüme Katkı Derneği Genel Merkezi, DİSK DEV Yapı İş Sendikası, Yeşil Sol Parti Mültecilerle Dayanışma Çalışma Grubu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mülteci Hakları Komisyonu imzası ile Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça dillerinde yapıldı.
Dernek adına açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin 2018 yılında Türkiye’deki faaliyetini durdurması ve uluslararası koruma sağlama alanındaki görev ve yetkilerini Göç İdaresi’ne devretmesinin, mültecilerin uluslararası koruma mekanizmalarına erişimini neredeyse imkânsız hale getirdiğini, milyonlarca sığınmacıyı da sığınma hakkından mahrum bıraktığını anlatarak, “Sığınmacıları tehdit eden en önemli konulardan biri de; hiç kimsenin zulüm göreceği, can güvenliğinin olmadığı bir ülkeye geri gönderilemeyeceği anlamına gelen ‘geri göndermeme’ ilkesinin ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’teki geri gönderme merkezinde tıbbi ihmaller
Gaziantep’te bulunan Oğuzeli Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan bazı sığınmacıların tıbbi ihmal sebebiyle can verdiği belirtildi.
Avukat Arif Emre Dicle, müvekkillerinden edindiği bilgiye geri gönderme merkezinde 2 sığınmacının tüberküloz sebebiyle vefat ettiğini dile getirdi. Hak ihlalleri yaşayan müvekkillerin Çeçen, Dağıstanlı ve Tacik uyruklu olduğu, vefat edenlerin uyruklarının henüz bilinmediği öğrenildi.