Benim için kıymetli 15 yıllık bir arkadaşım ve ailesinin Samsun, Çarşamba Havalimanı’na 20 dakika mesafedeki Yukarısöğütlü’de bulunan evinde misafirim. Her şey güzel, eğlenceli gidiyor. Bir tatilde olması gerektiği gibi, bir konu dışında…
Silah sesleri; nedenli mi nedensiz mi bilinmez, zaten önemi de yok… Ağaçtaki yaprak yer değiştirse bahane. Silah sesi, kurşun sesi… Herkes rahat, herkesin dilinde, aklında tek cümle: “Rahat ol, kurusıkı. Ne kadar korkuyorsun, hayret!” Kimse anlamıyor bende yarattığı çaresizlik hissini. Elim kolum bağlı. Acaba tehlike var mı demeden edemiyorum.
Kurşunun özelliği, kuruymuş, gerçekmiş, umurumda değil. Tatil anılarımda da yaşamın geri kalanında da ne sesini, ne kendisini ne de kötü sonuçlarının ihtimalini dahi istemiyorum.
Hepinizin bildiği gibi biz Çerkeslerde büyüklere hayır demek hoş karşılanmaz, zordur, buna rağmen duygularımızı silahsız ifade etmeyi biz başardık. Dilerim diğer toplumlar da zaman ve can yitirmeden bunu yapabilsin.
Benden büyüklerden, küçüklerden, yaşıtlarımdan, tüm toplumdan isteğim; eğer silahsız yaşatmayı başaramadığımız bir karış yer kaldıysa hemen önlem alalım ve silahsız olmayı sağlayalım.
Birkaç gün daha burada olacağım. Dilerim önce kendim, sonra arkadaşlarım, en sonunda da tüm köy için bir üzüntüye şahit olmadan dönebilirim.