Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Durum muhakemesi – 21

Kimliğin gücü

İnsanın yaratılışında var olan en belirgin özelliklerdendir kimlik duygusu. Bireysel ve toplumsal anlamda kimlik anlayışı, küçük yaşlardan itibaren aile, çevre, inanç ve eğitim ortamlarında gelişir ve güçlenir. Aidiyet duygusu da kimlik anlayışına paralel gelişen çok güçlü bir etkendir. Toplumsal hayatın temelini oluşturan her iki duygu, hayatın her safhasında, siyasette, ekonomide, sporda vb. çok güçlü etkenlerdir.

Kurumlaşma ve devletleşme gibi toplumsal oluşumlarda kimlik veya kimliklerin belirli isim ve sembollerle ifade edilmesi, kitlesel gelişme ve güçlenme sürecinde çok önemlidir. Özellikle, devlet yapılanmalarında, siyasi bir kavram olarak öne çıkan aidiyet tabanlı toplumsal kimlik adı ve aidiyetini sembolize eden bayrak kavramlarının, büyük kitleleri etkileme ve harekete geçirmedeki rolünü tarihte ve günümüzde açıkça görüyoruz.

Tarihte ve günümüzde farklı etnik yapılardan oluştuğu halde, ROMALI kimlik adıyla, RUS kimlik adıyla, OSMANLI kimlik adıyla ve benzeri birçok farklı imparatorlukların kurulduğunu ve günümüzde de TÜRKİYE, İSVİÇRE, İRAN gibi ulus-devletlerin var olduğunu görüyoruz. Yani, alt kimlik adları farklı toplulukların, ortak bir kimlik adı altında güçlü birliktelikleri ve devletleri gerçekleştirdiğini görüyoruz.

Biz, yok olma tehdidi karşısında olan Kuzey Kafkasya’nın kadim halkları, bu büyük tehlike karşısında direnmek ve mücadele etmek için çırpınıyoruz. Karşımızdaki engeller ve büyük güçler karşısında, birlikte mücadele etmek zorunda olduğumuzu da biliyoruz. Ancak bunu başarabilmek için mevcut dağınık halimizden kurtulup, ortak bir KİMLİK altında işbirliği ortamını yaratamıyoruz.

Bu engeli aşabilmek için, yapılan çalışmalarda aşamadığımız birinci engel, ortak bir KİMLİK adının belirlenmesi. Birlikteliği destekleyen güçlü taraflarımızın yanı sıra zayıf taraflarımız da var. Önce anavatan ve diaspora olmak üzere iki parça halindeyiz. Konuya çözüm için mücadele etmek durumunda olan diaspora tarafı. Ancak 160 yıllık tecrit süreci nedeniyle anavatan ile diaspora arasında uyuşmayan bazı detaylar mevcut.

Diaspora tarafında, dil farklılıklarına karşın genelde birlikte ve iç içe yaşamakta olan Kuzey Kafkasyalılar, belli kavramlarda birleşebiliyorlar. Mesela ortak kimlik adı olarak ÇERKES kavramı büyük ölçüde kabul görmekte ve yaygın olarak kullanılmakta. Dış dünya da Kuzey Kafkasyalıların tümünü Çerkes adı ile tanımakta. Ancak anavatanda karşılığı eksik kalıyor. Özellikle Çeçenistan, Dağıstan ve Karaçay-Malkar bölgelerinde olduğu gibi…

Buna rağmen, düşünülen meclis, konsey vb. gibi ortak bir üst yapıda KİMLİK adının belirlenmesi gerekiyor. “ÇERKES kavramı ile tanımlanması zamanla tutar mı?” sorusu geliyor akla. Ama risklidir. Çalışmalarda başarıyı engelleyebilir. O halde, çıkış yolu olarak, toplumumuzun tamamını kapsayan KAFKAS kavramı ile diasporada ağırlıklı karşılığı olan ÇERKES kavramı ile birlikte, kimlik adının KAFKAS-ÇERKES olması halinde güçlü bir toplumsal kimlik adı olabileceğini düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları

Durum muhakemesi – 20

Değerli dostlar, bugüne kadar DURUM MUHAKEMESİ başlığı ile çıkan yazılarımda, sürekli Çerkes ulusal davamıza dair fikir ve düşüncelerimi yansıtmaya çalıştım. Zira yok olma sürecinde...

Durum muhakemesi – 19

Güçlü diaspora Değerli dostlar… Toplumsal açıdan içinde bulunduğumuz durumu değerlendirmek (DURUM MUHAKEMESİ yapmak) ve mücadele etmek istiyorsak önümüzdeki gerçekler şöyle: Çerkes halkının geçmişinde büyük bir tarih,...

Durum muhakemesi – 18

Diasporada örgütlü durum Değerli dostlar, yine örgütlü yapı üzerine ‘DURUM MUHAKEMESİ’nden bahsetmek icap etti. Geçen sayılarda aynı konuda aynı fikirleri tekrarlayıp durmam biraz tuhaf gelebilir....

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img