Değerli okurlarımız,
Ahmet Cevat Benk’in hazırladığı bu araştırma dosyasında; Türkiye’de yaşayan Çerkeslerin yerleşimleri, tarihçeleri, nüfusları, ekonomileri, asimilasyon karşısındaki kayıpları gibi bilgiler paylaşılıyor.
Köyde yaşayan sülaleler başlığı, tek başına halen yaşamakta olan sülaleleri içermemektedir. Köyün kuruluşundan bu yana, tespit edilebilmiş olan bütün sülalelerdir. Yasal düzenlemeler sonucu bir kısım köyler mahalle yapılmıştır. Biz köy olarak ifade etmeye devam ettik.
Sizler de yaşadığınız bölgelerden ya da başka illerden bu konuyla ilgili arşiv bilgilerini ulaştırarak katkıda bulunabilirsiniz.
ahmetcevatbenk@gmail.com
Balıkesir ili, Türkiye’nin batısında, topraklarının bir bölümü Marmara, diğer bölümü de Ege Bölgesi’nde olan, her iki denize de kıyısı bulunan en stratejik illerden biridir. Doğusunda Bursa 147 km mesafede, güneydoğusunda Kütahya 225 km mesafede, batısında Çanakkale 192 km mesafede, güneyinde Manisa 153 km mesafede, başkent Ankara ise 533 km mesafededir.
Balıkesir, Osmanlı İmparatorluğu’nda Hüdâvendigâr Vilayeti’ne (Bursa) bağlı bir sancak iken, 7 Receb 1298 gün ve 3229 sayılı Meclis-i Mahsusa iradesi ile, “Karesi Vilayeti” olarak statü kazandı. Vilayetin ismi, 1923 yılında çıkarılan kanunla Balıkesir olarak değiştirilmiştir.
Kent stratejik konumu nedeniyle çok sayıda göç almıştır. Bölgeye Adigeler, Çeçenler, Abazalar, Dağıstanlılar, Tatarlar, Arnavutlar gibi birçok halk göç etmiştir. Balıkesir iline göçlerin %80’i 1800’lü yıllarda gerçekleşmiştir. Göçlerin büyük bölümü 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı- Rus Savaşı’nda olmuştur. Bu dönem göç edenler arasında çok sayıda Çerkes de vardır. Bu durumun sebebi Rusların Balkanları işgalinden kaynaklanmaktadır. İşgal sonrası iskân kabiliyetini yitiren Osmanlı, işgal bölgelerinden nakilleri gerçekleştirememiştir. Bu nedenle önce hızla Trakya bölgesine yayılan, özellikle Edirne, Çerkezköy, Silivri gibi merkezlerde toplanan Çerkes göçmenler bir süre kamplarda kalmışlarsa da bir şekilde değişik ülkelere ait gemilerle Suriye’de Lazkiye, Hayfa; Mersin, İzmir gibi limanlara giderken, bir bölümü de Marmara Denizi’ni geçerek Bandırma (Panderema) ilçesine gelmişlerdir. Bu bölgede bir süre kamplarda kalan Çerkesler süreç içinde Balıkesir’in çeşitli bölgelerine dağıtılarak iskân edilmişlerdir.
Balıkesir, Çerkesler açısından önemli illerden biridir. Zira Çerkesya Meclis Başkanı Hacı Grandük Berzeg, Kurtuluş Savaşı’nın en önemli figürlerinden başta Çerkes Ethem, Reşit Bey, Tevfik Bey’in ataları bu ile iskân edilmişlerdir. Hacı Grandük, Reşit ve Tevfik beylerin mezarları da bu ildedir.
Balıkesir’e 1864 yılında sonlanan Rus-Kafkas Savaşı sonrası çok fazla Çerkes iskânı yaşanmıştır. 1864 yılını takip eden yıllarda ise akraba birleştirmeleri nedeni ile gelen gruplar olmuştur. Ayrıca daha önceden geçici olarak Hüdâvendigâr Vilayeti’nde ikamet ederken iskânla Balıkesir’e geçen Çerkesler de bulunmaktadır. Dördüncü grup ise Osmanlı-Rus Savaşı’nda Balkanlar’dan gelenlerdir. Bu gruplar da genel olarak Bandırma üzerinden tevzi edilmiştir.
Balıkesir’e en son gelen Çerkes grup Doğu Adigey (Kabardey) Çerkesleridir. Bu Çerkesler Yenisığırcı Köyü’ne iskân edilmişlerdir. [BOA-DH.A-MKT/YB-775-12/H-16-07-1321-(Miladi 1903) Sığırcı Çiftliği’ne iskân edilen Çerkes muhacirlerin tahrir-i nüfusun için gönderilecek memurun zaruri ihtiyaçları için gerekli meblağın bildirilmesi üzerine tahriri nüfus-u umumiyeye birkaç ay içinde başlanacağından o zamana kadar mezkûr muhacirlerin tahririnin ertelenmesinde bir mahsur olup olmadığının Hüdâvendigâr Vilayeti’ne sorulduğu]. Bu grup Doğu Adigey Çerkeslerinin Türkiye’ye nakli, Ankara ili Gölbaşı ilçesi Hacımuratlı Köyü’ne iskân edilen Doğu Adigey grubu Çerkeslerle aynı neden ve dönemde gerçekleşmiştir. Bknz:(Jineps Gazetesi Ankara Çerkesleri https://jinepsgazetesi.com/2024/12/ankara-turkiye-cerkesleri-45-bolum/)
1864 yılında Balıkesir’e iskân için gönderilen ailelerden bazılarının bölünerek Balkanlar’a gönderildiği, bu ailelerin daha sonra birleşme başvurusunda bulundukları anlaşılmaktadır. (B OA-A-MKT.UM..YB-805-59 H-23-04-1281 M.1864 (Çerkes Abzeh kabilesinden olup Osman’ın ailesi Varna ve Balıkesir’e ayrı ayrı sevk edildiği, ailenin Varna ya da Balıkesir’de birleştirilmesine) yine başka bir arşiv kaydında, Ubıh kabilesinden olup İzmit ilinde iskân olan Zihara’nın ailesi ile birlikte daha önce Bandırma’ya iskân olan kardeşinin yanına nakline denmektedir]. [BOA-A-MKT.UM. YB-807-7/ H-29-04-1281 (1864)].
Özellikle 93 Harbi sırasında Muhacirun Komisyonu’nun çalışmıyor olması nedeniyle Balıkesir bölgesine kendiliğinden gelen Çerkeslerin çeşitli çiftliklere işgal yoluyla yerleştikleri, savaş sonundaki iskân sırasında ise bu çiftlikleri terk etmek istemeyip direndikleri, bazı çiftliklerden nakil için ikna yapıldığı, bazı çiftliklerde ise Çerkes muhacirlerin çiftliği hiçbir şekilde terk etmedikleri, terk edilmeyen çiftliklerin kiralarının sahiplerine devlet tarafından verildiği anlaşılmaktadır. (BOA-DH. MKT. YB-1614-85/H-08-08-1306 Karesi Manyas nahiyesinde Koyun Ka firi ve Geyikler çiftliğine izinsiz yerleşen Çerkes muhacirleri hakkında malumat talebi/BOA: ML.EEM YB-87-36 R-12-08-1302 Çerkes muhacirlerin oturduğu, Fırt nahiyesinin Sultançayırı Karyesi’nde bulunan Sultançayırı Çiftliği’nin sahibinin Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu). (BOA: ML.EEM/YB48-21/R-05-04-1295 Manyas kazasında bulunan Rumiye Çiftliği’nin Mutasarrıf Behçet Bey’den alınarak Hazine’ce zapt olunduğu, buraya yerleşen Çerkes ve Dağıstan muhacirlerini çıkarmanın mümkün olmadığı, bu nedenle Behçet Bey’e kirasının ödenmesine).
Sürgünün yoğunlaştığı 1864 yılında Çerkes muhacirler Bandırma kazasının sahildeki konumu nedeniyle tevzi merkezi olarak kullanılmıştır. Bandırma’ya gelen Çerkesler Balıkesir ilinin değişik bölgelerine iskân edilmişlerdir. [BOA-A-MKT.UM. Y.B-820-1/ H-01-07-1281 Çerkes muhacirleri olup Ubıh kabilesinden Cu Hacı Yakup Bey’in 100 hane olarak Bandırma iskelesine çıktığı ve 20 hanesi köylere taksim edildiği için, iskânlarının yapılmasını istemesi üzerine kış mevsimi yaklaştığından Karesi Sancağı Mutasarrufluğu’nca acilen gereği yapılarak durumun bildirilmesine].
93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sırasında (1877-1878) bir taraftan bölgeye Balkanlar’daki savaş bölgelerinden gelen Çerkesler yoğunlaşırken, aynı anda 1864 ve takip eden yıllarda Balıkesir’e iskân edilen Çerkesler silahlanıp, süvari birlikleri oluşturup Balkanlar’a savaşmaya gitmişlerdir. (BOA/YB-135-0-9/ Kurum-110-9-1-3/ M.19-08-1877 Balıkesir muavine Çerkes Süvari Müfrezesi’nin Kazanlık’ta kalan Müslüman ahaliyi kurtararak geri döndüğü, Kazanlık’ta bir miktar Çerkes ile Ruslar arasında yapılan muharebede Rusların yenilgiye uğratıldığı. BOA-Karesi Sancağı’ndan 120 Çerkes Süvari asakir-i muavinesinin dün Bandırma iskelesinden Dersaadet’e gönderildiği, ayrıca Bursa’dan da 132 süvari erinin sevk edildiği).
Bölgeye iskân edilen halkın zaman zaman tarım yapabilmesi için yerel halk tarafından toplanan yardımlarla tohumluk temin edildiği anlaşılmaktadır. [BOA. A-MKT.MHM/YB-322-31 H06-08-1281 Kepsut ve Balat kazalarında iskân edilen Çerkes muhacirlerin Bandırma’dan nakli ve yaptırılan hane ve tohumluk esmanın ahali tarafından yapılan yardımlardan karşılanmasına].
Balıkesir, Türkiye’de Çerkes göçü alan, Samsun’dan sonra ikinci büyük ildir. Rus-Kafkas Savaşı sırasında liderlik yapan Hacı Grandük (1861-1864 Çerkesya Meclis Başkanı) Manyas ilçesinin Tepecik (Dünbe) Köyü’nde yaşamış ve orada yaşamını yitirmiştir. Hacı Grandük Berzeg sürgün sonrası Balkanlar’a geçerek Osmanlı saflarında Ruslarla savaşmış, yanında savaşan bir oğlunu da şehit vermiştir. Hacı Grandük Berzeg’e Sultan Abdülaziz, savaştaki başarılarından dolayı paşa unvanı vermiştir. Yine Kurtuluş Savaşı sırasında kurduğu Kuvayı Seyyare adlı ordusuyla uzun süre Yunanlarla savaşan, Anadolu’nun birçok yerinde çıkan ayaklanmaları bastıran Çerkes Ethem de Balıkesir ili Bandırma ilçesi Emre Köyü’nde doğmuştur. Ethem Bey’in subay ve milletvekili olan kardeşleri Reşit Bey ve Tevfik Bey’in mezarları da Bandırma ilçesi Emre Köyü’ndedir.
Kuvayı Seyyare’nin savaşçılarının bir bölümü Balıkesir bölgesinden temin edildiğinden, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasındaki Çerkes Ethem ve Mustafa Kemal ekibinin ayrışmasının doğurduğu sonuçlar Balıkesir bölgesine de yansımıştır. Bu kapsamda Çerkes Ethem’e asker temin ettiği, destek verdiği düşünülen Çerkes köylerinin, mevcut hükümet tarafından Niğde ve Malatya illerine gönderilmesi kararı alınmıştı. Bu köylerin bir kısmı bölgeye sevk edilmiş, bir kısmı ise TBMM üzerinde yoğunlaşan itiraz baskıları üzerine karar TBMM tarafından geri çekilmişti. Bölgeye gönderilenlerin bir kısmı geri dönmüş, bir kısmı orada yaşamlarını yitirmişlerdi. Bknz: (Jineps Gazetesi Niğde Çerkesleri https://jinepsgazetesi.com/2022/01/nigde-nahide-turkiye-cerkesleri-12-bolum/)
Genel olarak Balıkesir’e Çerkes göçleri, 1864 yılında başlamış, ailelerin Çerkesya’da kalanlarının sonraki yıllarda sevki sırasında parçalanan aileler birleştirilmişti .(1864, 65, 66, 67). 1877 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Balkanlar ve başka bölgelerden gelen Çerkesler oldu, yine bu sevk sırasında başka illere dağılmış aileler birleştirildi, Balkanlar’da kalan nüfustan bölgeye sevk edilenler oldu. Nihayet 1903 yılında Kabardey-Balkar Bölgesi’nde artan Rus baskısı nedeniyle bölgeye Doğu Adigey Çerkeslerinden gelenlerle birlikte Balıkesir ilinde yoğun bir Çerkes nüfusu oluştu.
Merkez
Alacabayır Köyü
Balıkesir il merkezine 41 km mesafede olup il merkezinin kuzeyindedir. Köy kurulduğunda yaklaşık 45 hane iken bugünlerde sürekli ikamet eden 20 hane kalmıştır. Yaz aylarında hane sayısı 30’u bulmaktadır. Genel olarak asimilasyondan fazla etkilenmiştir.
Anadili ve kültür
Köyde anadilini bilme 70’li yaşlara kadar çıkmıştır. Düğünler genel olarak yerel enstrümanlarla yapılmakla birlikte düğünün belli bölümlerinde Çerkes mızıkası ile Çerkes oyunları oynanır. Yabancı evlilik oranı %60’ı bulmuştur.
Köyde yaşayan sülaleler
Apiş, Karden, Nıwç.
Merkez
Boğazköy
Balıkesir il merkezine 37 km olup kuzey yönündedir. 1864 yılında önce Bandırma bölgesine aktarılan, bilahare Tahsin, Emin ve Mehmet Çavuş önderliğinde şimdiki Boğazköy’e iskân edilen Batı Adigey grubu Çerkeslerinden oluşmaktadır. Kurulduğunda 60 hane civarında olan köy 1951 yılında Bulgaristan’dan gelen 7 hane göçmenle birlikte 67 haneyi bulmuştur.
Türkiye’deki ekonomik gelişmelere bağlı olarak 1980’li yıllarda yoğunlaşan köyden kente göçlerden Boğazköy de etkilenerek köy nüfusu azalmıştır. Yaz-kış oturan nüfus 15-20 haneye gerilemiştir. Köyde genel olarak muhacir nüfusu artmış, Çerkes nüfusu azalmıştır. Sürekli yaşayan 8 hane Çerkes kalmıştır. Yaz aylarında nüfus 30 haneye kadar yükselmektedir.
Belli dönemlerde şenlikler yapılarak kentlerdeki nüfusun köyde buluşması sağlanmaktadır. Bu şenliklerde at yarışlarının yanı sıra Çerkes oyunları da oynanmaktadır.
Anadili ve kültür
Yabancı evlilik oranı %50 civarındadır. En düşük anadili bilme yaşı 70’tir. Düğünler karma olarak yapılmaktadır.
Merkez
Ortaca Köyü
(Lezgi)
Balıkesir il merkezine 16 km mesafede, kuzeybatı yönündedir. Kurulduğunda yaklaşık 120 hane olan köy bugünlerde 100 haneye gerilemiştir. Nüfusu 1940’lardan sonra 150 haneye kadar çıkmıştır. Türkiye’deki genel kentleşme ile birlikte nüfus 100 haneye gerilemiştir. Lezgi dili aktif kullanılmaktadır.
Anadili ve kültür
Yabancı evlilik oranı %40’ları bulmuştur. En düşük anadili bilme yaşı 25’tir. 25 yaş altındakiler dili anlıyor fakat konuşamamaktadırlar. Düğünler genel olarak karmadır. Yaklaşık 30 yıl önce düğünler Lezgi gelenekleri ile akordiyon eşliğinde yapılmaktaydı.
Merkez
Çamköy
Kent merkezine 21 km mesafededir. Eski bir Yörük köyüdür. 1860’lı yılların başında bir Çerkes aile köye yerleşmiş, bu ailenin nüfusu 30 haneyi bulmuştur. Toplam 50 hane olan Çamköy nüfusunun yarısından fazlası Çerkes ise de bu köyde yaşayan Çerkeslerin tamamı asimile olmuştur. Anadile ve kültüre ait bir nüve kalmamıştır. Düğünler Yörük gelenekleriyle yapılmaktadır. Köyde yaşayıp kendini Çerkes olarak ifade eden bireylerin hiçbiri hangi grup Çerkeslerden olduğunu ifade edememektedir.
Merkez
Orhanlı Köyü
Balıkesir il merkezine 21 km mesafede, güneydoğu yönündedir. Kurulduğunda köy statüsünde iken, Balıkesir ilinin büyükşehir statüsü kazanmasıyla mahalle olarak değişmiştir. Rus-Kafkas Savaşı sırasında Doğu Avrupa’ya nakledilerek Rugova Kanyonu yakınlarına iskân edilen, 1877 yılında başlayan Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Rusların Balkanlar’ı işgal etmesi üzerine önce Trakya Bölgesi’ne aktarılan, bir süre sonra Bandırma’ya nakledilen, bilahare 1878 yılında şimdiki yerine iskân edilen Batı Adigey’in Şapsığ bölgesi Çerkeslerinden oluşmaktadır.
Kurulduğunda yaklaşık 120 haneyken, bugünlerde sürekli yaşayan hane sayısı 50’ye kadar düşmüştür. Yaz aylarında nüfus yaklaşık iki katına çıkmaktadır. Köy halkı genel olarak Demirkapı, Dereköy, Çerkes Osmaniye (Manisa), Kicir (Kütahya), Balıklıdere gibi köylerle akrabalık ilişkileri sürdürmektedir. İki yılda bir Orhanlı Şenlikleri adı altında etkinlikler yapılmaktadır. Bu etkinlikler gençlerin ve çevre köylerin bir araya gelmelerini sağlamaktadır.
Anadili ve kültür
Yabancı evlilik oranı %30 civarındadır. Ortalamayı yükselten, 50 yaş altı gençlerin evlilik tercihleridir. Düğünler genel olarak Çerkes enstrüman ve gelenekleriyle yapılır. Nadiren yerel enstrümanlar da kullanılır. En düşük anadilini bilme yaşı 35’tir. 20’li yaşlarda anlayanlar da bulunmaktadır.
Köyde yaşayan sülaleler
Guser, Şhaĺako, Basti, Açümıj, Şaweşüı, Debuk, Koblı, Deguf, Dzıbe, Kıtıj, Kuace, Meliş, Met, Mışe, Neğuç, Nepsew, Nedax, Pşawko, Turkaw, Hağur, Hamıtej, Çüşha.