Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

İmar planlarına ince ayarlar

Gün geçmiyor ki Türkiye’de kanun ve yönetmelikleri aşan, plan kararlarını hiçe sayan uygulamalar olmasın. Hemen her gün paylaşımlarda “Bu da mı oldu?” dedirtecek uygulamalar ile karşı karşıyayız. Kentlerin estetik yönden korunması (korunmaması) için belediyelerde oluşturulan estetik kurullara bir bakın. Bu kurulların oluşumunda olması gerekenler yerine belediye hizmetinde görev alan ve alınacak estetik kurul kararlarına yönetimin taleplerine göre yön verenlerin olduğu bir kurul. Bu kurul ne yapar? Aslında imar planları ve plan notları gayet net ve açıktır. Yapılacak yapı ile ilgili tüm açıklamalar, detaylar bu planlarda ve plan notlarında mevcuttur. Ve hiçbir surette belediye meclisi bu planlarda İmar Kanunu hükümlerine aykırı karar alamaz ve meclis kararları hiçbir surette kanun ve yönetmeliklerin üzerinde olamaz. Halen yürürlükte olan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu da açıktır. Sanatçının izni olmadan eserine hiçbir müdahalede bulunulamaz. Sanatçı bu yasa ile yaptığı sanat eserini güvence altına alır.

Şimdi Düzce Belediyesi’nin yaptığı uygulamaya bir bakalım… Rasim Betir Bulvarı ile Mansur Bayram Caddesi’nin kesiştiği noktada bir uygulama yapılıyor. Burada imar planındaki imar istikamet hattı ihlal ediliyor. Parselin yoldan çekme mesafesi yola kadar uzatılarak, yol cephesi boyunca zemin kat dükkânlarına taban oturum alanında çok büyük bir kıyak yapılıyor. İmar planlarında zemin oturumun yapılması gereken metrekaresi dışında mülkiyet sahibine sağlanan bu büyük avantaj, tamamen imar planlarına ve yönetmeliklerine aykırıdır. Hiçbir gerekçe (Bu bölgelerdeki restoran ve benzeri işyerlerine tanınan imtiyazlı durum) bu aykırılığı yasalara uygun gösteremez. Dükkânların olağanüstü büyümelerinin sahiplerine verdiği avantaj nasıl yaratılıyor? Belediyenin veya belediyedeki konu ile ilgili personelin bu avantajın sağlanmasında herhangi bir çıkarı var mı? Bu bölgede bu ve bunun gibi yapılmış ve yapılmakta olan zemin çıkmaları hangi gerekçelere dayandırılıyor? İşte tam burada o sihirli değnek çözüm olacak şekilde devreye giriyor. Efendim meclisin aldığı kararlara ve Düzce Belediyesi’nin estetik kurul tarafından aldığı karara istinaden bu yapılara izin veriliyormuş! Konu ile ilgili açılacak bir dava, kanun asla bu uygulamaya izin veremez (Hukuk ve adalet süreci içinde). Burada o izni veren estetik kurul üyeleri, imar müdürlüğü ve uygulamalara izin veren belediye personeli ve de başkan, direkt sorumludur. Ayrıca o binanın projesini yapan mimar, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun verdiği hak ile tüm yetkililerden tazminat hakkını kullanır ve yapının onaylı projesine dönüştürülmesini talep eder. Burada da estetik kurul, kent içinde özgün değeri olup olmadığına göre kararlar alamaz. Mimarın eseri ile ilgili yasal olan hakkı hiçbir gerekçe ile gasp edilemez. Düzce’de tüm bunların tamamını yok sayacak uygulamalar devam etmekte. Yapılar üzerinde yapılmış en küçük değişikliklere en sert cezaları veren belediye, bu konuyu nasıl oluyor da uygun buluyor?

Aslında tüm bu soruların yanıtları belli. Türkiye’de son çeyrek asır içinde imar rantları ve usulsüz uygulamalardan yaratılan zenginlik hiçbir şekilde sorgulanmıyor ve üzerine gidilmiyor. O zaman kentleri emanet ettiğimiz yönetimler de bu sisteme ayak uyduruyorsa ne olacak? Elbette bu böyle gitmeyecek. Alanlarda toplanan halkın “Hak, Hukuk, Adalet” sesleri, duymayan kulaklara bir gün küpe olacak. En büyük kaybımız ahlakımız oldu. Onun olmadığı her alanda insan ve insanlık onuru da yok. Toplum tüm bu haksızlıkları olağan karşılamaya başladığında, o ahlaksızlığa da ortak olur. “Hak, Hukuk, Adalet, Eşitlik” herkes için gerekecektir.

Yazarın Diğer Yazıları

2000’li yıllardan 2025’e…

Türkiye’de 2000’li yıllara kadar imar ve çevre politikalarının gelişmiş ülke uygulamaları süreçlerine ayak uydurma çabaları ve bazı koruyucu kanunlar ve düzenlemeler çerçevesinde aksaklıkları 2000’li...

Hakan Tosun neden katledildi?

Hakan Tosun, çevre haberleri yapan, belgeselci ve aktivist, bağımsız gazeteciydi. Doğa katliamı, kentleşme gibi işlediği konuları, toplumsal tepkileri belgesel üretimi ile halka iletmeye çalışıyordu....

HES ile gelen çevre felaketleri!

Doğu Karadeniz’de başlayan hidroelektrik santralı (HES) felaketleri hız kesmeden Batı Karadeniz’e de yöneldi. Düzce’de ilk HES uygulamaları başlarken, o dönemler yapılacak HES projesi ve...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img