İsrail, Lübnan, Çeçenya, Irak gibi sokaklarında vahşetin kol gezdiği tüm ülkeler ve bu ülkelerde hayatlarını yaşayamadan ölen küçük çocuklar, can veren insanlar için….
İnsanı tüketen hayat mıdır yoksa insanın kendisi mi ?
Gözlerin yandığında ne yapabilirsin?
Ya da gözlerinin yandığını hissedemeden gözyaşların yanaklarından süzüldüğünde?…
Her yerde…her sokakta yine aynı ses;
Kaybolmuş….
Tükenmiş….
Yalnız…ya da olduğundan fazla yalnızlığa susamış….
Hepsinde aynı sorun:
İnsan görmek sokaklarda…
Ya insan olamamış insan görünüşlü…
Ya da insan olmasına izin verilmemiş; ölü…
Ve her geçen gün fark ediyorum ki insanların insan olmaktan çıktığı şu anlar;
Aslında insanların sokağa her zamankinden fazla çıktıkları anlar….
Yaşamı ve havayı daha o sokaklarda soluyamamış insanlar…
Soluyamadan yaşayıp sokakları
İnsan olurlar belki de işte o an…..
Ya da aslında tüm gerçekleri anlıyorlar….:
Midesi…bağırsakları…beyni….kolları ve bacakları bir tarafta olan küçücük çocuklar
Kalpleri yerinden acımasızca çıkarılmış o çocuklar…
Kalplerini arıyorlar o sokaklarda…
Sokaklar her zamankinden daha kalabalıkken,
Söylesenize nasıl bulunabilir aranan şeyler?…
Nasıl bulabilirler insan olmayı?…
Gerçekleri?….
K’eref Guaşe
14.08.2006
Sayı : 2006 10