Panik Bozukluğu

0
446

Kimler Risk Altındadır?

– 50 yaş altında olanlar,

– Kadınlar,

– Ayrılmış, boşanmış ya da dullar,

– Eğitim düzeyi düşük olanlar,

– Yakın geçmişte ayrılık anksiyetesi, yakın yitimi yaşayanlar

– Çocuklukta cinsel tacize uğrayanlar,

– Ailede yükümlülüğü fazla olanlar,

– Kentte yaşayanlar, panik atak yönünden daha fazla risk taşırlar.

Panik bozukluğu; sosyal ve mesleksel işlevsellikte ciddi sorunlara yol açan, panik atakları, beklenti gerginliği, fobik kaçınma, yeti yitimi ve sağlık konusunda endişe gibi bileşenleri olan gerileme ve yinelemelerle giden bir hastalıktır.

Bu bozukluğun temel özelliği ani korku dönemleri şeklinde ortaya çıkan, bedensel belirtilerle karakterize, yineleyici ve beklenmeyen panik ataklarıdır. Panik bozukluğu tanısı konulabilmesi için hastanın en az iki “beklenmedik panik atağı” bulunması gerekir. Kendiliğinden panik atağı, tanı için olmazsa olmaz ön koşuldur. Panik atağında sempatik ve parasempatik uyarılmaya ait bedensel belirtiler birkaç dakika içinde hızla ortaya çıkarak kişiye şiddetli bir korku, genellikle de ölüm korkusu yaşatmaktadır. Diğer özellikleri agorafobi (kapalı alan korkusu) ve beklenti anksiyetesidir.

Panik Bozukluğu Olan Hastaların Düşünce ve Davranışları

Hastalar yaşadıkları bu durumu “çok korkutucu, dehşet verici ve yaşamlarının en kötü deneyimi” olarak tanımlarlar. Pek çok hasta bu belirtileri; “felç olacağı, bayılacağı, kontrolünü kaybedeceği ya da delireceği, kalp krizi geçireceği, öleceği” biçiminde yorumlar. O sırada yapmakta olduğu işi sürdürmekte güçlük çeker, hatta sürdüremezler. Kendilerini yaşamsal bir tehlike içinde hissederek o ortamdan uzaklaşmaya çabalarlar. Panik atağı hızla tıbbi yardım arayışına neden olur. Bu hastalar önce acil servislere, daha sonra da sıklıkla pratisyen hekimlere, kardiyolog ve nörologlara başvururlar. Temel başvuru yakınması o kişi için en rahatsız edici olan bedensel belirtidir; göğüs ağrısı, uyuşukluk, vb. gibi. Panik bozuklukla birlikte başka bir psikiyatrik hastalık olduğunda acil servise başvurular daha da artmaktadır.

Tedavisi

Bu bozukluğun tedavisinde uzmanlar hastanın içinde bulunduğu koşulları, hastalık şiddeti, süresi, yeti yitimi gibi etkenleri değerlendirilerek her hastayı bireysel olarak ele alırlar. Ayrıca hastaya panik bozukluğu konusunda ayrıntılı bilgi vermek ve eğitmek çok önemlidir. Hastalığın nedenleri, belirtileri, belirtilerin ortaya çıkış düzenekleri, seyri tedavi edilebilirliği ve tedavi yöntemleri onun anlayacağı biçimde anlatılır. Gerekli görüldüğü durumlarda ilaç tedavisi uygulanır. Ayrıca panik bozukluğunda psikoterapinin de etkinliği gösterilmiştir. Bu yöntemde; ayrıntılı bilgilendirme ve eğitim yapılarak, panik belirtileri ve beden duyumlarını azaltacak teknikler (kas gevşemesi ve solunum denetim egzersizleri) öğretilir. Seanslarda beden duyumlarının katastrofik yorumlarına yönelik yanlış inançlar ele alınarak (olumsuz otomatik düşünceler), hastanın düşünüş biçimi yeniden yapılandırılmaya çalışılır. Hastanın kaçındığı durumları yüzleştiren ev ödevleri verilir. Ödevler daha az korku yaratan durumlardan panik atağı yaratabilen şiddetli durumlara kadar derecelendirilir. Hasta bunlarla yavaş yavaş yüzleştirilip, duyarsızlaşması hedeflenir.

Hazırlayan: Doç. Dr. Nesrin Dilbaz

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Psikiyatri Kliniği

www.tr.net.sağlık

 

Sayı : 2008 06