“Canlar Ülkesi” nde bir can olmaya gidiyorum

0
491

Evinden uzak yaşayan tüm Çerkesler’e merhaba!

Engin ben. Yebjin Engin. Ubıh. Ben “Canlar Ülkesi” nde bir can olmaya gidiyorum. Bu yazıyı Abhazya’ya geri dönüşümün on gün öncesinde yazıyorum.

Ailem sürgünde Samsun/Terme’ye yerleşmiş ve hala orada yaşıyor. Turizm ve Otelcilik lisesinde okuduktan sonra Aile Ekonomisi ve Beslenme Öğretmenliğini bitirdim. Yedi yıldır devlet okullarında kadrolu olarak Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği yapıyordum. İzmit’te oturuyordum. Yirmi sekiz yaşındayım. Ayrıca, dağcılık, gitar ve ağız mızıkasını beraber çalmak, şiir, şarkı sözü, melodi bulmak, kısmen marangozluk ve inşa, halı dokumacılığı, asimetrik düğüm çalışmaları, mum imalatı. Sekiz yıl mutfak eğitimi… vs.  vs. dahası da var… İzmit Kuzey Kafkasya Derneği’nde bir çok faaliyetin içindeyim yıllardır, kısmen de çevre illerde tabii…

İlk Abhazya seyahatimden sonra kaleme aldıklarımı paylaşmak isterim:

 “2007 Ağustos ayı… Yalnızca on gün ama; bu kısa sürede bile o kadar huzurla doldum ki… Şimdiye kadar hep  ’Bir gidip görebilsek’ derdim. Şimdiden sonra şunu düşünüyorum: ‘Neler yapabilirim?’

Birdenbire çantamı alıp yola çıkasım geliyor ama şimdilik tutuyorum kendimi. Herkesin beğeneceği, benim de içime sinen bir durumlar oluşumu yaratmalıyım. Anadolu’daki hayatımı gitmek için; Abhazya’daki hayatımı varmak için hazırlamam gerektiğini biliyorum.

Öğretmenliği bırakabilirim; orada da öğrenecek ve öğretecek o kadar çok şey var. Rock konserlerini bırakabilirim; ben de müzisyenim, belki orada ben konser veririm. Dağcılık kulübümü bırakabilirim; orası zaten Kafdağı, dağcılığın en alası orada yapılır. Çok seçenekli mal ve hizmet imkanlarını bırakabilirim; Abhazya gerçekten değişti, her şeye ulaşmak mümkün. Çocukluk arkadaşlarımı bırakabilirim, arada bir gelir görürüm zaten, hem onlara da Abhazya’da tatil imkanı doğar. Tarım arazilerimi bırakabilirim; 1’e 40 veren organik tarım arazisi orada bol. Emeklilik hayallerim yok zaten; yaşım ilerlerken bir çok hazırlık yapabilirim. Bowling salonlarını, sinemaları, canlı fasıl dinleme keyfini, alışveriş merkezlerini, kitapçılar çarşısını,  vs… nasıl bırakabileceğimi merak edenler için şunları yazmak isterim:

Kaldığım on gün içinde öyle bir his kapladı ki tüm benliğimi; tarifi çok zor sanki; ben o zamana kadar başka bir ülkede tatildeymişim gibi geldi. Kısa bir süreliğine gerçekten ait olduğum yere dönmüşüm sadece; orada bulunmak yetti anlayacağınız. Oradaki güzellikleri, duyguyu, hasret gidermeyi, derin bir –oh! çekmeyi, vs’ yi anlatmama gerek olduğunu sanmıyorum, tahmin edersiniz. Anadolu’ ya dönünce yine tatildeymişim gibi hissettim ve hissediyorum… Geriye sadece ailemden izin almak kalıyor. Onlar da anlayışla karşılarlar zaten.

Tufandan sonra oradaydık… daha çok kısa süre oldu sürgün edileli…144 yıl… binlerce yılla karşılaştırıldığında 144 yıl beni buralı yapamamış…

 Tamam! Uyum sağladık belki ama; ben, hala binlerce yıl Sache’nin dağlarında yaşayan Atalarımın; beni Canlar Ülkesi’nde bir can olmaya çağırdığını duyuyorum…

Fazla söze gerek yok aslında, gerçekten istersek; olduğumuz yerde arkamıza dönmek kadar kolay GERİ DÖNÜŞ!”

Bu yıl ikinci kez gittim Abhazya’ya. Geçen yıl Abhazya pasaportumu almıştım. Yerleşmeye de geçen yıl karar vermiştim zaten. Bir yıl boyunca Türkiye’deki hayatımı toparladım. Çok kişiyle bu konuda görüştüm. Öğrenmenlik görevimden çekildim. Yıllık vizemi alıyorum 10 gün içinde. Sırt çantam ve orta boy bir valiz, çıkacağım yola.

Yapmayı planladıklarım (ana hatları ele aldım, aslında daha fazla):

-Geri dönüşle ilgili projelerde yer almak ki; yapmaya çalışıyorum.

-Geri dönüşle ilgili yaptıklarımı kamuoyuna aktarmak. Bir geri dönüş şarkısı yazdım, son düzenlemelerden sonra dinleyebilirsiniz umarım. (Sözleri kutu içinde-Jıneps)

-Çevremdeki herkesi geri dönüşle doldurmak ki; bayağı başarılı olduğum söylenebilir..

-İlk yıl kendime yetecek bir harçlıkla Abhazya’ya gidip Abhazca ve Rusça öğrenmek.

-Bana uygun bir alanda, Abhazya Devlet Üniversitesi’ne araştırma sunmak. Muhtemelen Kuzey Kafkas mutfağıyla ilgili olacak.

-Abhazya’daki tüm zirvelere Abhaz bayrağı dikmek…

-İlk olarak tarımla uğraşmak istiyorum. Dil öğrenirken en uygun iş gibi geldi bana…

-Sonra bu arazilerimde bungalov evler, kulübeler, ağaç evler, taş yapılarla bir tesis inşa etmek. Turizme hizmet vermek. Hatta bu tesiste diasporadan gelen gençlere bir kamp oluşturma fikrim de var. Pratik Abhazca’dan, sosyal işlere; eğlenceden spora, sanattan gezilere kadar dolu dolu bir program düşünüyorum.

Önceden ne yapacağım konusunda endişelerim vardı, ama son gidişimde görüşmelerimden sonra yapabileceğim çok şey olduğunu fark ettim. Önüme bir çok fırsatın çıkacağına eminim; bana düşen seçim yapmak olacak.

Geri dönüşle ilgili sohbetlerde, şu örneği anlatırım. Paylaşmak isterim:

Zamanın birinde, bir zirve kasabası varmış. Bu kasabanın sakinleri çok mutlu ve özgür bir hayat sürerlermiş. Derken bir gün, eteğinde bulundukları yanardağ patlamış ve faal hale gelmiş. Yanardağın yıkıcı etkileri yavaş-yavaş kasabayı tehdit etmeye başlamış. Büyükler bir karar almışlar: Tamamen yok olmaktansa, yanardağın yıkıcı etkileri geçene kadar; daha güvenli topraklara gidelim. Sonra döneriz.

Sevgili Çerkesler,

Sevgili Kafdağı’nın Sakinleri,

Yanardağ, faaliyetlerini durdurdu. Zirve kasabamız Kafkasya’nın, bıraktığımız gibi olmadığını kabul ediyorum; ama güzelliklerini, tahmin ettiğinizden çok daha fazlasıyla korumayı başardığına da tüm yüreğimle inanıyorum. Ve ben o cennet diyarın adıyla ürpermektense, düşüyle eksilmektense; içinde var olmayı seçiyorum. Eksiklerini tamamlamaya, fazlalıklarını tatmaya gidiyorum. Gerçek soyadımı almaya gidiyorum. Genlerime uygun olan, havaya, suya ve toprağa…

Sağlıcakla…

03.12.2008

 

Geri Dönüş

Bir zamanlar, şu Kafdağının ardında,

Özgürce ata binerdik,

Rüzgarla dans ederdik,

Düne bakınca.

****

Çok değil, bir kaç yüzyılın sonunda,

Eve dönmek isterdik,

Yeni baştan denerdik,

Büyük umutla.

****

Geri dönersen, yerini bulursun.

Geri dönersen, özgür olursun.

Geri dönersen, sen de gelirsen,

Bir denesen, yolunu bulursun..

 ****

Otobüsün arka koltuğundan bakınca,

Tatilde hissederdim,

Yalnızım zannederdim,

Çok uzaklarda.

****

Tam yerimi buldum sandığım o anlarda,

Adınla ürperirdim,

Düşünle eksilirdim,

O Kafdağına,

****

Geri dönersen, yerini bulursun.

Geri dönersen, özgür olursun.

Geri dönersen, sen de gelirsen,

Bir denesen, yolunu bulursun…

****

Evden ayrılalı, çok zaman oldu,

Merak ederler, bir şey mi oldu,

Harekete geç, vaktin doldu…

****

Bana sorarsan, tam zamanı,

Bir ay içinde, yola çıkmalı,

Tükendik artık biri yapmalı…

****

Geri dönersen, bir denesen,

Geldiğin yerde

Ne güzellikler var, bir bilsen.

Bırakmazdın, görsen..

****

Geri dönerken, sen de gelsen,

Beraber olsak,

Kim yıkabilir bizi, bir bilsen,

Yeni baştan denesen…

****

Geri dönersen, yerini bulursun.

Geri dönersen, özgür olursun.

Geri dönersen, sen de gelirsen,

Bir denesen, yolunu bulursun…

 

Engin Axpa Yebjin Ay

 

Sayı : 2008 12 – 2009 01