Bombalı Saldırı Kuzey Osetya’yı Sarstı

0
440

6 kasım 2008’de Vladikafkas’ta yapılan intihar saldırısı sonrası yazılan bir makalenin çevirisini yayınlıyoruz. Saldırıda siviller hedef alınmış, İnguşetya’da Yunusbeg Yevkurov’un Devlet Başkanı olmasının ardından Oset-İnguş sorununda yeni açılım olabileceği beklentisi oluşmuşken aksine gerilim artmış, barışın hedef alındığı yorumları yapılmıştı. Üzerinden bir hayli geçmiş olsa da Oset cemaati “Kataib el Khul” ile ilgili bilgi vermesi açısından önemli. Yanı sıra “kaynayan kazan Kafkasya” da İslamın etkisi açısından değerlendirmelere de ışık tutabilecek bir makale.   

6 Kasım’da, Kuzey Osetya – Alanya’nın başkenti Vladikafkas’ta yeni bir bombalama olayı yaşandı. Ancak bu kez hedef ülkede bulunan İçişleri Bakanlığı veya FSB görevlileri değil, sıradan şehir sakinleriydi.  

Kuzey Osetya, Kuzey Kafkasya’da ayrı bir yere sahip. Keza bu ülkede, (Dağıstan, Çeçenya, İnguşetya, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Adigey Cumhuriyetlerinde ülkeye adını veren otokton halkların aksine) halkın çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan. Müslüman nüfus % 20’den az, ancak Rus çarlığı yönetiminden önce bölgeyi etkileyen Müslüman Kabardeyler nedeniyle Müslüman gelenekleri de oldukça yaygın.  

Basın raporlarına göre Vladikafkas’taki patlama bir intihar saldırısıydı ve pazarda yolcu indiren bir minibüsü hedef alıyordu.  

Yedisi olay mahallinde olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetti. Geri kalanı hastaneye sevk edilirken veya hastanede yaşamını yitirdi (Ekho Moskvy Radio, 7 Kasım). Yaklaşık 30-40 kişi yaralandı. Soruşturmayı yürütenler şarapnellerle etkisi arttırılan bombanın 300-500 gr. tnt’ye eşdeğer olduğunu bildiriyor (RIA Novosti, 6 Kasım). Yaralıların çoğunluğu öğrencilerdi. Sivil kayıplara göre değerlendirilirse patlama, zamanın “Kuzey Kafkasya direniş hareketi askeri lideri” Şamil Basayev komutasındaki bir grup militanın okulu rehin aldığı ve 180’i çocuk 330 rehinenin hayatını kaybettiği 1 Eylül 2004’teki Beslan okul baskınından sonra yapılan en kanlı eylem. (www.kavkaz-uzel.ru/newstext/news/id/1228411.html).  

Soruşturmayı yürütenler eylemi kadın bir intihar bombacısının gerçekleştirdiğine inanıyor.  

Patlama, Oset cemaati “Kataib el Khul” un daha saldırgan bir mücadeleye giriştiğinin emarelerinden biri. Keza cemaatin geçtiğimiz aylardan itibaren Kuzey Osetya kolluk kuvvetlerine ardı ardına giriştiği sansasyonel eylemler insanı bu sonuca götürüyor.  

Kataib el Khul Cemaati, onların aslında var olmadığını iddia eden Kuzey Osetya yönetiminin 2004’teki Beslan okul baskınından beri önemli bir sorunu. (www.newsinfo.ru/news/2006-09-13/item/127382). Oset yönetimi, Cemaat’ten bahsedilirken kullanılan Oset kelimesinden ciddi rahatsızlık duyuyor, oysa cemaatin adının önünde “Oset” değil “İnguş” olsa varlığını kabul etmeye çoktan hazırlar. Resmi temayüle göre “eğer ülkede böyle bir cemaat varsa o ancak tartışmalı Prigorodni bölgesinde ve başkentte daha önce yaşamış olan İnguşlardan oluşuyordur. Dolayısıyla bu tip tüm hareketler komşu bölgelerden kaynaklanıyordur.” (www.newizv.ru/news/2006-09-19/54001/).  

Gerçekte ise bu örgüt, direkt Şamil Basayev rehberliğinde kurulan en eski cemaatlerden biri ve çok büyük ihtimalle karışık Oset-İnguş kökleri var. Yani Cemaat etnik değil bölgesel ilkeler üzerine kurulu.  

Bu yönüyle Kataib el Khul cemaati, Kabardey-Balkarlı “Cemaat” ile benzerlik taşıyor; Kabardey-Balkarlı yöneticilerce “Cemaat” uzun süre Balkar halkının ulusal kimliği için mücadele eden bir oluşum olarak lanse edilmişti, ancak sonradan oluşumun sayıca çoğunluk olarak Kabardeylerden oluştuğu fark edilmişti. Hatta “Cemaat” uzun yıllar boyunca Kabardey asıllı olan Anzor Astemirov (takma adıyla Emir Seyfullah) tarafından yönetildi.  

Yani bu örgütler bölgesel temelli ve din ortak paydası üzerine kuruluyor, bu tabi ki İslam dini. Daha özel olarak, cemaat üyeleri “Selefi ideolojisi” etrafında birleşiyor ve uzun vadede amaç tüm Kuzey Kafkasya’da hakim bir İslam devleti kurmak.  

Oset cemaati Kataib el Khul ise, Doka Umarov’un liderliğindeki Kuzey Kafkasya direnişinin bir alt kolunu oluşturuyor. Cemaatin başı Emir Said, ki bu takma adın gerçek sahibi kim bilinmiyor. Emir Said, Çeçen direniş hareketince ilan edilen sözde “Kafkasya Emirliği”ni tanıyor. (Çeçen direnişinin Bağımsız Çeçen Devleti hedefi, Kuzey Kafkasya’yı kapsayan bir İslam Emirliğine dönüşmüştü.)  

Oset cemaati “Kataib el Khul” 15 Eylül 2006 tarihinde bir askeri helikoptere yapılan saldırıyı üstlenmişti. Saldırıda içlerinde 3 general, 6 albay, 2 yarbay ve bir binbaşının da bulunduğu 14 kişiden, 11’i hayatını kaybetmişti. Kayıplara Kuzey Kafkasya askeri bölgesi lojistik bölümü yöneticisi ve muavini de dahildi. (http://news.ng.ru/2006/09/13/1158133762.html).  

Bundan bir hafta kadar önce, 6 Eylül’de bir zırhlı personel taşıyıcısı Maisky yerleşim yeri civarında havaya uçtu. 4 asker hayatini kaybetti, dördü de yaralandı (Regnum Haber Ajansı, 7 Eylül 2006).  

Kuzey Osetya ve İnguşetya’da kumarhanelere yapılan saldırılar ise neredeyse günlük olaylar haline geldi.  

Kataib el Khul örgütünün son zamanlarda yaptığı eylemlerden biri de 1 Ekim 2008’de Kuzey Osetya İçişleri Bakanlığı I. Suç Soruşturma Bürosu Amiri Albay Vitaly Cheldiev suikastıydı. (North Caucasus Weekly, 3 Kasım). Cheldiev, 2008’de öldürülen dördüncü yüksek rütbeli devlet görevlisi oldu. Diğer kayıplar Kuzey Osetya Organize Suçla Mücadele Bürosu (UBOP, eski adıyla RUBOP) amiri Mark Metsaev, Promisleni Bölgesi İç İşleri Bölümü Polisleri Sosyal Yardım amiri İlya Kasradze ve İnal Dzigoev adlı bir polis. (www.regnum.ru/news/1062823.html).  

Kataib el Khul cemaatine atfedilen eylemlerin perde arkasındaki kişilerle ilgili yorum yaparken dikkatli olmak gerekiyor. Keza eylemi gerçekleştirenlerin gerçek kimliğini tam olarak bilmek pek mümkün olamayabiliyor. Örneğin, şiddetin sebebi kan davası, kısasa kısas veya basit bir intikam olabilir. Kafkasya’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi Osetya’da da herhangi bir cemaat, sorumlusu bilinemeyen herhangi bir saldırıyı üstlenebiliyor.  

Her halükarda, Oset Cemaati eylemci olarak intihar bombacısı kullanma yönünde bir karar aldıysa bu, Cemaat’in evriminde çok şaşırtıcı bir gelişme olacak. Keza bu bomba eyleminden önce Kuzey Osetya-Alanya’da hiç intihar saldırısı olmamıştı. (Beslan trajedisi hariç). Bu da Rus ordusunun ve polis teşkilatının sağlam bir şekilde bulunduğu bir bölgede bile Cemaat’in sadece varlığını sürdürmekle kalmayıp gittikçe büyüdüğü ve ideolojik olarak Cemaat’e sempati duyanlardan böyle saldırıları gerçekleştirmek için gönüllüler bulabildiği anlamına geliyor.  

Erkek ve kadın intihar eylemcileri ilk olarak Çeçenya’da 2000’de ortaya çıktı. Ama Çeçen direniş hareketinin intihar eylemlerinin önlenmesi yönündeki bilinçli kararından sonra 2004’te neredeyse tamamen ortadan kalktılar. Ama bu zamana kadar intihar eylemcileri, insan doğasına yabancı oldukları, İslami öğretiye ters düştükleri ve Çeçenya’nın Filistinleşmesinin alameti oldukları şeklinde yoğun eleştirilere maruz kaldılar.  

8 Kasım’da, Kuzey Osetya – Alanya yetkilileri, 6 Kasım’da terör saldırısında hayatını kaybedenler anısına yas ilan etti. Cumhuriyet’te polis güvenlik önlemlerini artırdı ve tüm İnguşetya sınırı çevresine ek kontrol noktaları koydu. (http://echo.msk.ru/news/551725-echo.html).  

Ancak genellikle bu gibi önlemler istenen sonuçları doğurmaz ve bu gibi canavarlıkların sorumlularının yakalanması pek olası değildir.  

Kuzey Osetya başkentinin göbeğindeki intihar saldırısının ardından bu eylemin perde arkasındakiler neden öğrencileri ve şehir sakinlerini hedef aldılar halen anlaşılabilmiş değil.  

*Dr. Mairbek Vatchagaev, “19.Yüzyıl Kafkas Savaşlarında Çeçenya” kitabının yazarı.  

(http://www.humansecuritygateway.info/showRecord.php?RecordId=27217)  

Çeviri: Tkhostati Engin Polat  

 

Sayı : 2009 07