İki ‘sivil’in gözüyle Kafkasya’da gidişat

0
442

Kafkasya’da .. bölgenin geleceğine dair karamsar senaryolar öne çıkmaya başladı. Vahhabizm ve aşırılıkçılıkla mücadele adına gençlerin terörize edilmesi şiddet sarmalını büyütürken en son Kabardey-Balkar’da ünlü sporcu Murat Ristov’un ‘direnişçi’ diye yargısız infaza kurban gitmesi içten içe bir öfke patlamasına da yol açtı. 

Nalçik’te yeni kurulan Adıge sivil toplum örgütü Khase’nin yöneticileri gidişatı Kavkaznews.net’e değerlendirdi. Khase Başkanı İbragim Yağan ve yardımcısı Zamir Şukhov’la yapılan röportaj: 

 

Son zamanlarda, hemen her gün Kabardey-Balkar’dan direnişçilerin öldürüldüğü, ölen polislerin haberleri geliyor. Buna bağlı olarak KB’da durumun çok gergin ve patlama durumunda olduğu izlenimi oluşuyor. Sizce bu neye bağlı ve bunların ardında kim var? Cumhuriyette gerginliğini büyümesi ne tür sonuçlar doğurur?-İY:Cumhuriyette ve Nalçik’te durum sakin. Vatandaşların büyük çoğunluğu gerginliği hissetmiyor. Durum, ekstremizmle mücadeleden çok, iyi düzenlenmiş bir ticarete benziyor. Halk bu duruma adapte oldu ve buna tepki göstermiyor. Federal bütçede ‘anti-terör’ maddesi bulunduğu müddetçe terörist eksikliği olmayacak. Vahhabizm fikrinden uzak olan gençler bilinçli olarak yeraltı örgütüne gönderiliyor, .. kesin olan şu ki bu durum ülke halkı için faydalı değil. 

-ZŞ:… Murat Ristov’un öldürülmesi sporcular ve gençler arasında büyük öfkeye neden oldu… Onu tanıyan herkes kişiliğini ve terörizmle alakası olamayacağını biliyor. Onun öldürülmesi kanunsuz eylem … Uzun zamandır milli örgüt ve hareketlerin liderleri baskı dalgası altında. Şimdi bizden de ekstremistler yapmaya çalışıyorlar. .. Eylemlerimiz kanunlar çerçevesinde devam ediyor ve halk ile devlet arasında karşılıklı anlayışı oluşturmaya yönelik… 

 

Ülke yönetimi gerginliğin düşürülmesi meselesine ne kadar etkili yaklaşıyor? Bir devlet başkanı olarak Arsen Kanokov’un faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?  

-İY:Ülke yönetiminin duruma müdahale konusunda herhangi bir etkili kolu yok. KB Din İdaresi başında toplumla herhangi bir bağlantısı ve ortak hareketi olmayan yetkisiz kişiler bulunuyor… Din idaresi liderleri mali sahtekarlıklarla kendilerini lekelediler, Müslüman gençler arasında saygı görmüyorlar… 

-ZŞ: … Sadece yönetimin gücüyle problemler çözülmez. Bugün ülkede yönetimin eylemlerine muhalif olan sivil toplum nedense panik yaratıyor. Halbuki sivil toplumun rolü devlet organlarının çalışmalarını dengelemek, vatandaşların hak ve çıkarlarını korumaktır… Sivil toplumun zayıf olduğu cumhuriyetlerde halkın kendi problemlerini kendi başına çözmeye çalıştığını ve bazen de silahlı karşı duruşa geçtiğini görüyoruz. Yönetimin halkı dinlemesi lazım. 

 

’Khase’ adıyla yeni bir sivil örgüt oluşturulduğunu ilan ettiniz. Bu örgütün önemli hedefleri nelerdir?  

-İY:Toprak özel mülkiyeti, yerel idare kanunun maddelerinin yerine getirilmesi, meraların kullanılması konusunda tarihi uygulamaların göz önünde bulundurularak yeni bir kanunun kabul edilmesi, at yetiştiriciliğinin ülkenin tarım ekonomisi alanında öncelikli olarak belirlenmesi, at sporunun geliştirilmesi ve kültürel gelenek ve milli dilin korunması. 

-ZŞ: Cumhuriyetin iç meseleleri dışında ortak milli meselelerimiz de var. Diasporadaki vatandaşlarımızla ilişkilerimizi sağlamlaştırmaya çalışacağız, geri dönüşçülüğe yardım edeceğiz. Çerkesler ve RF’nin diğer halkları arasında yakınlaşma ve karşılıklı yardımın oluşması için gayret edeceğiz. Kendi yasal hak ve görevlerini bilen sağlıklı bir toplumun oluşmasına yardımcı olacağız. 

 

Bugün Adıge dünyasında tek bir politik parti yok… Hem anavatanda, hem diasporada Adıge halkının çıkarlarını yansıtan Adıge milli partisinin kurulma fikri olgunlaşmadı mı?  

-İY: Yürürlükteki yasaya göre, RF bölgesinde milli kimliğe bağlı politik parti kurmak yasal değil. Bununla birlikte Adıge dünyasındaki problemler göz önünde bulundurulduğunda böyle bir parti gerekli. Böyle bir partinin anavatan dışında kurulmasının etkili olacağını düşünmüyorum. Milletimizin yeniden diriliş fikri sadece tarihi vatan sınırları içinde gerçekleştirilebilir… Sadece Adıge değil, Rusya’daki tüm milli azınlıkların çıkarlarının sadece demokratik siyasi partilerde dikkate alınabileceğini düşünüyorum. Bugün KB’daki … partilerin üyeleri halkın çıkarlarını değil daha çok kendi kariyerlerini düşünüyor. 

-ZŞ:… Politika devlet ve toplumun ortak hareket alanıdır. Eğer sivil toplum adamları halkın çıkarlarını temsil etmezse bunu kim yapacak? … Kendi milli sivil örgütlerimizi kültürel-eğlence çalışmalarında sıkıştırmak bir yere ulaşmayan yoldur. Adıge Khase ülkede yaşanan olaylara etki edebilir ve etmeli. Kanun tüm sivil toplum örgütlerine halkın çıkarlarını koruma hakkını veriyor 

 

Adıgey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes Cumhuriyetlerinin RF yapısında birleşmesi fikrine nasıl yaklaşıyorsunuz? Ve şu anki siyasi ve ulusal şartlarda bu fikrin gerçekleşmesi ne kadar gerçek? -İY: Bu üç Cumhuriyetin RF yapısı içinde ortak bir devlet olarak birleşmesi fikrine oldukça olumlu ancak uzak bir perspektif olarak bakıyorum. Adıgelerin toplu olarak yaşadığı bu üç bölgenin birleşmesinden önce halkın kendisinin bağlanması gerekiyor. Birleşme için Adıgelerin ortak bir isim, ortak edebi dil kabul etmesi, ortak milli fikri onaylaması gerekiyor… 

-ZŞ:Çerkeslerin tarihi vatanlarında birleşmesi, her Adıgenin hayali. Bu tür ciddi konularda kamuoyunun maniple edilmemesi, yönetimin ‘denizden denize Büyük Çerkesya’ ifadesiyle korkutulmaması gerekiyor. Böyle davrananlar provokatör ve demokrasi düşmanıdır… 

 

Adıgelerin tarihi vatanlarına geri dönüş girişimleri hayal ve istek çerçevesinde kaldı. Diasporanın ve Adıge Cumhuriyetlerinin pasifliği bu hareketi tek bir adım ilerletmedi, aksine geri dönüşçülerin sayısında azalma görülüyor. Hatta bu düşüncenin şu anki şartlarda gündeme getirilmesine son verilmesi gerektiği düşüncesi ortaya çıktı. Bu düşünceye katılıyor musunuz ya da bununla ilgili kendi düşünceniz var mı? -İY:Hayır. Bu düşünceye katılmıyorum… Özellikle son yıllarda emeklilerin geri dönüş süreci var. Ve bugün gençler arasında tarihi vatanına dönmek isteyenlerin sayısı da az değil. Ama Adıgelerin tarihi vatanlarına geri dönüşü konusunda devlet politikası olmaması sayıyı ciddi şekilde düşürüyor. Diasporanın en iyi temsilcilerinin geri dönüşünü sağlamak için iyi şartlar ve yasal temeli oluşturmak lazım. Sivil örgüt üyeleri defalarca ülke yöneticilerine yasal temeli oluşturmaları ve geri dönüş için vatandaşlık, ikamet izni alma konularının kolaylaştırılması başvurusunda bulundu. Onlar bugün maddi destek değil, sadece yasal destek bekliyor… 

-ZŞ:Cumhuriyetlerimizde diaspora ile ilişkileri düzene koymak, geri dönüş yapacaklarla ilgili çalışmak, her türlü sorunda onlara yardımcı olacak devlet organlarının olması gerekiyor. Çerkeslerin yaşadığı ülke yönetimlerinin de, Türkiye, Suriye ve Avrupa ülkeleri, benzeri organlar oluşturması gerekiyor. Çerkeslerin tarihi vatanlarına geri dönüşüne her iki taraftan öncülük yapılması gerekiyor. Sivil toplumun görevi bu meseleleri gündeme getirmek, devletin görevi bunları çözmek. 

 

Son zamanlarda Adıge meselesinin çözümünde Kremlin’in Adıgelerin problemleriyle ilgilenmek istemeyişine bağlı olarak ABD ve Batı’dan destek arayışı olması gerektiği duyulmaya başladı. Sizce Adıge milli meselesinin çözümü konusunda anahtar nerede?

-İY:Adıge milli meselesinin çözüm anahtarı sadece tarihi anavatanda. Adıgelerin tarihi vatanının RF yapısı içinde olmasına bağlı olarak temel problemleri özellikle Kremlin’in çözmesi gerekiyor. Adıgelerin yaşadığı Avrupa ülkeleri ve ABD’nin desteğini hesaba katabiliriz, ancak Adıge milli meselesinin anahtarının bu ülkelerde aranmasını yanlış buluyorum…

-ZŞ: Kremlin’in Adıgelerin problemlerini çözme isteği olmadığını söyleyemem, çünkü Çerkesler daha kesin olarak taleplerini oluşturup yazmadı, ilk önce halkın ne istediğini belirlemek lazım… Durum değişiyor, bunu görüyoruz. Diyalog başladı ve umuyoruz ki yapıcı sonuçlara götürür.

(Çeviri: Özlem Güngör – Edisyon: Fehim Taştekin) (Ajans Kafkas) 

 

Sayı : 2009 07