Gürcistan Devleti’ne Çağrı

0
506

21 Mayıs 19. yüzyılda vahşi Rus Çarlığı siyasetinin kurbanları olan Abhaz ve diğer Kafkasya halklarının Muhacirler Günü. İnsan Hakları Merkezi bu günü Tiflis’te geçen yıl ilk kez anmıştır.

21 Mayıs, Tiflis’te siyasi anlamda bu yıl da hararetli geçecek. Muhalefet partilerinin radikal kesimi Rustaveli Meydanı’ndaki parlamento binasının önünde geniş çaplı gösteriler yapmayı planlıyor. Hükümet suskun ve askerleri 26 Mayıs Bağımsızlık Günü kapsamında yapılacak askeri geçit töreni için eğitiyor.
Askeri geçit için yapılan gece provaları boyunca, askeri araçların gürültüsü hükümetle ilgili militarist atmosferi topluma tekrar hatırlatacak. Ne yazıktır ki, yan etkileri ve acıklı sonuçlarıyla birlikte militarizm hükümetin kronik hastalığı haline gelmiştir. Yakın geçmişten alınan ibretlere rağmen, ne cumhurbaşkanı ne de hükümet ve parlamentonun çoğunluğu Gürcistan topraklarındaki etnik çatışmaların çözümü için herhangi bir önlem almaya kalkışmamıştır.
Hükümet Muhacirler Günü’nü bir meclis kararıyla anmak niyetinde. Haber ajanslarına göre bu karara önayak olan kişi olan Gürcistan Parlamentosu Diyaspora ve Kafkasya Sorunları Komitesi Başkanı Nugzar Tsiklauri, 21 Mayıs’ın Çerkes Halkının Soykırım günü olması nedeniyle kararın 20 Mayıs’a rastlamasını istediğini belirtti.
İnsan Hakları Merkezi; Çerkes Halkının Soykırımının tanınmasının, Gürcistan ve Rusya hükümetleri arasındaki sıkıntılı siyasi çekişmenin bir başka örneği olduğunu düşünmektedir. Karara önayak olan komite Kafkasya halklarının kaderiyle gerçekten ilgileniyor olsaydı; Gürcistan hükümetinin bu doğrultudaki sorumluluklarını düşünerek değerli zamanını Abhaz göçmenlerin tarihsel kaderi, bugünkü yaşamı ve isteklerini araştırmak için harcardı. Mantıklı olan, farklı ülkelerde yaşayan birkaç bin Abhaz göçmenin sorunlarının komite için daha önemli olmasıdır. Abhazya-Gürcistan savaşından beri bu doğrultuda maalesef hiçbir şey yapılmamıştır.
İnsan Hakları Merkezi, Gürcistan hükümetine şunu hatırlatır: Gürcistan devleti için kendi topraklarında başlayan etnik çatışmalardaki sorumluluğunu paylaşmasının zamanı gelmiştir. Gürcistan hükümetinin Abhaz ve Oset halklarından Gürcistan devleti adına özür dileme zamanıdır, çünkü:
1- Gürcistan devleti kendi toprakları içinde gerçekleşen etnik çatışmaları önleme konusunda birçok kez başarısız olmuştur.
2- Abhaz ve Osetleri şiddete karşı koruyamamıştır. Dahası, Abhazya ve Güney Osetya’daki Rusya sebepli katliamlara Gürcistan askeri birlikleri bilfiil katılmıştır.
3- Gürcistan devleti barışçıl girişim ve uzlaşma politikası yerine çatışmayı tırmandırma, militarizm, nefret ve yabancı düşmanlığını aşılama gibi haksız yöntemleri sürekli olarak kullanmıştır.
İnsan Hakları Merkezi ‘Üzgünüm’ kampanyasını 2007’de başlatmıştır. Bu kampanya şiddete karşı koymadıkları ve kardeş katili yapan savaşı önlemedikleri için Abhaz halkından özür dileyen insanları bir araya getirmektedir. Bu insanlar Gürcistan devleti adına özür dilememektedir: Savaşa katılanlar da katılmayanlar da Gürcü-Abhaz çatışmasının sonuçlarındaki kişisel sorumluluklarını kabul etmektedirler.
İnsan Hakları Merkezi, Gürcistan Devleti’nin hem tarihsel hem de güncel durumdaki sorumluluğunun farkına varması zamanının geldiğine inanmaktadır. Gürcistan Devleti Siyasi gerekçeleri olan şov amaçlı adımlar atmak yerine Gürcü, Abhaz, Osetyalı halkları uzlaştırıp, etnik çatışmalar öncesindeki zamanlarda olduğu gibi bir araya getirecek barışçıl bir politika başlatmalıdır.
İnsan Hakları Merkezi
20 Mayıs 2011
Çeviri: Serap Canbek

Sayı : 2011 06