Yeni ana muhalefet yola çıktı

0
447

Yirmi farklı bölgeden, 800 delegenin katıldığı Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Laz, Süryani, Arap, Ermeni, Çerkes, Gürcü, Kürt, Alevi, Nusayri, Roman, Rum, Pomak, Afrikalı, Yezidi delegeler ile çeşitli parti, sivil toplum kuruluşu, gençlik ve kadın örgütlenmeleri ile bağımsız bireylerin katılımıyla yapıldı.

Kongre’ye önerilen komisyonlar arasında “Çerkeslerin Güncel Talepleri” de yer aldı.  


Ertuğrul Kürkçü, Gültan Kışanak, Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder’in çağrıcılığını yaptığı Kongre Girişimi’nin, Ankara’da yaptığı iki günlük toplantıda, tüzük, program ve hedefler belirlendi.
Yirmi farklı bölgeden, 800 delegenin katıldığı toplantının açılışında Laz, Süryani, Arap, Ermeni, Çerkes, Gürcü, Kürt, Alevi, Nusayri, Roman, Rum, Pomak, Afrikalı, Yezidi delegeler, kendi dillerinde kongreyi selamlayarak, yok sayılan, ötekileştirilen ve ezilen tüm kimliklere ve dillere dikkat çektiler.
Program ve tüzük tartışmalarının ardından 800 delegenin oylarıyla Kongre Girişiminin adı “Halkların Demokratik Kongresi” (HDK) ismini aldı.

Çerkeslerin güncel talepleri

Halkların Demokratik Kongresi, sonuç bildirisinde Türkiye’nin ana muhalefeti ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı karşısında bir direniş odağı olduğunu duyurdu. 121 kişilik genel meclis seçiminin de yapıldığı
Kongre Girişimi Kurultayında, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü”, “Demokrasinin kazanılması”, “Vicdani ret”, “Gençliğin talepleri”, “Ekoloji”, “Halklar ve inançlar”, “füze kalkanına karşı mücadele”, “altın madenciliğine karşı mücadele”, “12 Eylül darbesiyle hesaplaşılması”, “Ermeni soykırımı”, “Kadına yönelik şiddete yönelik aktif mücadelenin sürdürülmesi için konferans, homofobi ve cinsiyetçiliğe karşı atölye, barış mücadelesini yürüten kadınların mücadelesinin ortaklaştırılması”, “Esnafların sorunları” , “Çerkeslerin güncel talepleri”, “Toplu mezarlar ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulması önerileri yapıldı. Söz konusu öneriler, 121 kişilik Genel Meclis tarafından değerlendirilerek karara bağlanacak.

Halklar Gerçeği 

Kongre Girişimi’nin Ankara’da yaptığı kurultayın ikinci gününde Halklar Gerçeği Kongresi’nin toplanması kararı alındı.
Kimlik tartışmaları üzerine söz alan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Halklar Gerçeği Kongresi’nin toplanması önerisinde bulundu. Önder, “Bir halk kendini nasıl tanımlamak istiyorsa, öyle tanımlamalı. Bir Halklar Gerçeği Kongresi yapalım ve bu kongrenin sonuçlarını program ve tüzüğe ekleyelim. Kongrede bunu karar altına alsın, gündemimize alalım, 3 ay içinde bunu yapalım” diye konuştu.
Divan, programla ilgili tartışma ve öneriler ardından gelen bir önergeyi kongreye sundu. Önergede, programın mevcut haliyle kabul edilmesi, 6 ay sonra yapılacak kongrede program ve tüzükte yenilik yapılması, Halklar Gerçeği Kongresi’nin kurulması ve bu kongrede Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun oluşumuna gidilmesi yer aldı. Önerge, delegeler tarafından kabul edildi.
Delegeler parti konusunda da önerge sundu. Kongre’nin yerel yönetim ve milletvekili genel seçimlerinde parti oluşumunu örgütsel hedef olarak benimsemesi yönünde ilke kararı alınarak, Kongre Meclisi’ne görev verildi.
***

HDK Sonuç Bildirgesi

“Halkların Demokratik Kongresi”nin (HDK) sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

* Halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi kurmak üzere Kongre Girişiminin çağrısıyla bir araya gelen her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan bireyler ile kuruluş, örgüt, inisiyatif, dernek, parti ve hareketlerin sözcü ve üyeleri, halkın kendi yönetimini kurmasını sağlamak için birlikte mücadelenin koşullarının olgunlaştığı, farklılıklarımızın zenginliğimiz ve gücümüz olduğu bilinciyle HDK’nin kuruluşunu ilan ediyoruz.
* Halktan, ezilenden, yok sayılandan, doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanları, egemenlerin dayattığı neoliberal ve anti-demokratik düzenin bekası için yarışan iki ana siyasal akımın ufkunun ötesinde yeni bir toplum, insanın insana kulluğunun son bulacağı sömürüsüz bir düzen, insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi örgütlemeye çağırıyoruz.
* Toplumsal yaşamı yıkan, insanı yalnızlaştıran, bireyi kendi emeğine, topluma, kimliğine ve doğaya yabancılaştıran kapitalist sistemin küresel hakimiyetine, sömürü ve baskı aygıtlarına karşı, dünyanın her yerinde, Wall Street’te, Santiago de Şili’de, Kahire’de, Tunus’ta, Caracas’ta, Gazze’de mücadele edenlerle omuz omuza, ayrı yataklarda süre giden mücadelelerin birbirine bakması ve birbirinden güç alması, bu topraklarda da ortak mücadele ve dayanışma ruhunu beslemesi, sisteme karşı güçlü bir yığınağın oluşması iradesiyle ileriye doğru yeni bir adım atıyoruz.
* AKP Hükümeti ve devletin siyasal alana yönelik tutuklama saldırıları koşullarında toplanan kongremiz, hapishanelerdeki tüm siyasi tutsakları selamlayarak derhal özgürlüklerini talep etti.
* Tüm demokratik ve toplumsal muhalefet güçlerinin mücadele alanları, HDK’nin ortak mücadele alanıdır. Kongremiz, bu alanlardan beslenen güçleriyle tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların, tüm inanç topluluklarının, kadını hayatın tüm alanlarında görünmeyen emeğinin görünür kılınması için mücadele eder, doğa ve yaşam mücadelesi sürdürenlerin buluştuğu bir ortak mücadele zemini olmak üzere seferber edecektir.
* HDK, süre giden savaş ve çatışmanın kaynağında yatan tekçi ve inkarcı yurttaşlık tanımının anayasa ve yasalardan kaldırılması; bütün kimlik ve kökenlere eşit mesafede bir “yeni anayasa” yapılması; tüm kimliklerin farklılık ve varlıklarının korunması; eşit ve özgür yurttaşlık hukuku içerisinde yaşama hakkına sahip olduklarının tanınması için mücadele edecek, başta anadilinde eğitim hakkı olmak üzere eğitim ve kültür politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına halkların katılımının hayata geçirilmesi, kadının emeğinin, bedeninin, kimliğinin üzerindeki baskı ve sömürü mekanizmalarının son bulması için mücadele edecek, egemen sınıflara ve cinse tanınan imtiyazların kaldırılması için çaba gösterecektir.
* HDK, son 20 yılda 30 bini aşkın insanın yaşamına mal olan Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanan savaşın sona ermesi ve barışçıl, demokratik ve eşit haklara dayalı bir çözüm için önemli bir girişim ve bir barış programı olarak gördüğü Demokratik Özerklik anlayışının tüm topluma yayılması; halkların özgür ve gönüllü birliği için yerelde halkların karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş katılımını sağlayacak ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin son bulacağı bir siyasi ve idari düzen için çaba gösterecektir.
* HDK, emperyalizmin bölgemiz halkları başta olmak üzere, dünya halkları üzerindeki egemenlik ve baskı politikalarına, onların askerî üslerine, ekonomik, siyasi anlaşmalarına ve kurumlarına karşı mücadele edecek, Türkiye’nin bölge halklarına ve devletlerine karşı bir saldırı üssü olmasına kesinlikle karşı çıkacak, sömürgeciliğe, işgallere ve benzeri müdahalelere karşı ezilen halkların direnişlerinden yana tutum alacak, uluslararası sermaye kurumlarının dayattığı neoliberal sömürü, çevresel yıkım, doğanın ticarileştirilmesi ve talan politikalarına karşı mücadele edecektir.
* Arkamızda insanlığın toplumsal eşitsizliklerle bölündüğü çağlardan bu yana biriktirdiği özgürlük mücadelelerinin deneyimleri, önümüzde keşfedilmeyi bekleyen yeni mücadele imkanlarıyla, kadınlara, gençliğe ve emekçilere dayanarak, umutla, inançla kararlılıkla başka bir dünyaya, özgürlük ve kardeşliğin dünyasına doğru yürüyoruz. Henüz yeni bir dönemecin başındayız, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm öznelerle yürüyüşümüzün bir anında yollarımızın kesişeceğinden kuşkumuz yok.

Sayı : 2011 10