O Çerkesler’in yüz akıydı

0
547

Üç fidandan Yusuf Aslan, Çerkesti. 1947 yılında bir Şapsığ köyü olan Yozgat’ın Kuşsaray köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne girdi. ODTÜ Sosyalist Fikir Klübü ve Dev-Genç ile birlikte çalışmalarda yer aldı. Hüseyin İnan’nın önderlik ettiği hazırlık okulu boykotunda ve mühendislik fakültesi boykotlarında yer aldı.
1969 yılında arkadaşlarıyla birlikte Filistin’e gitti. Burada helikopter ve uçak pilotluğunu öğrendi. Traktörden helikoptere kadar her türlü aracı büyük bir ustalıkla kullanıyordu.
Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş ile birlikte Nurhak’taki gerilla mücadelesine katılmaya gittiği sırada, Sivas’ın Sarıkışla ilçesinde yakalandı. Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanmasının ardından idama mahkum oldu ve 6 Mayıs 1972 tarihinde Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş ile birlikte idam edildi.
İdam sehpasına çıkarken söylediği son sözler “Bizler asılarak bir defa şerefimizle öleceğiz. Fakat, sizler bizleri asanlar, şerefsizliklerinizle her gün öleceksiniz. Kahrolsun ABD emperyalizmi. Kahrolsun faşizm.Yaşasın tam bağımsız Türkiye!”
***
Ailesine yazdığı son mektup
“Bu mektubu aldığın zaman ben ebediyen bu dünyadan göç etmiş olacağım. Ne kadar sarsılacağını tahmin ediyorum. Bir buçuk seneden beri, benim yüzümden nasıl üzüntü içinde olduğunuz malum. Bu son olayı da metanetle karşılamanızı sadece dileyebiliyorum. Babacığım, bu olayda da annemin ve Yücel’in, senin tesellilerine ve desteklerine ihtiyaçları çok. Bunun için ne kadar metin olursan hem senin sağlığın için hem de onlar için o kadar iyi olur. Elbette ki yıllarca emek verip yetiştirdiğin bir oğlun bir günde öldürülmesi, kolay göğüslenecek bir olay değildir. Fakat siz benim ne için, kimlere karşı mücadele verdiğimi biliyorsunuz. Ben bu açıdan rahat ve vicdan huzuru içinde gidiyorum. Sizlerin de bu bakımdan rahat ve huzur içinde olduğunuzu ve olacağınızı biliyorum. Babacığım, annemi ve Yücel’in, senin desteklerine muhtaç olduklarını söylemiştim. Onları rahat ettirmek için bütün gücünü kullanacağından zaten eminim. Babacığım, burada şunu ilave edeyim ki Yücel’in hastalığından kendimi sorumlu hissediyorum. Yücel için her şeyinizi ortaya koyacağınız konusunda da kuşkum yok. Ablamlar için söyleyeceğim, fazla üzülmesinler, olayın sarsıntıları geçtikten sonra normal hayatlarını devam ettirsinler. Mehtap’a ne diyeyim. Benim için her zaman bol bol öpün. Babacığım, cezaevinde kalan arkadaşları ara sıra yoklarsan, hallerini hatırlarını sorarsan çok memnun olurum. Her birisi oğlun sayılır. Dışarıda bizler için uğraşan dostlarım ve dostlarını hiçbir zaman unutmayacağını biliyorum.
Mektubum burada biterken sizi, annemi, Yücel’i, ablamı, Aziz abiyi, hasretle kucaklarım babacığım. Sağlıcakla kalın.”
 
 
 
 

Sayı : 2012 05

Yayınlanma Tarihi: 2012-05-01 00:00:00