MASALLARIMIZ – Palavracının şansı

0
503

Bir zamanlar köyün birinde çok övünen ve palavra atan bir adam yaşarmış, “Ben istediğim zaman Allah’la konuşabilirim, istersem yağmur yağdırır, istersem kuraklık yaratırım” dermiş.
Büyük bir kuraklık baş gösterince köylüler gidip adama yalvarmış: “Ne olursun acı bize, Allah’la konuş da yağmur yağdır!” Palavracı adam bunu yapamayacağını bildiğinden, kurtulmak için bir çare düşünmeye başlamış. “Öyleyse yarın akşam köylülere soralım, uygun görürlerse yağdıralım, sığırtmacın dönüş vaktinden biraz önce tepeye çıkın da kendi aranızda konuşup anlaşın”.
Ertesi akşam üzeri köyün ileri gelenleri söylenen vakitte sığırtmacın yamacında toplanmış. Köylülere:
“Ey ahali, benden böyle bir ricada bulundular. Sizler de uygun buluyorsanız, yerine getirmeye çalışacağım. Hepiniz yarın yağmur yağmasını istiyor musunuz?”
Köyün yaşlıları kendi aralarında homurdanmaya başlamış: “Benim yarın ot çekmem gerekiyor” demiş biri. “Ben yarın yola çıkacağım. Aman ha yağmur yağmasın, yağacaksa da yarından sonra yağsın” demiş bir başkası. Palavracı adam bu durum karşısında: “Görülüyor ki herkes yarın yağmur istemiyor, öyleyse yarından sonra toplanıp bir karar verelim” demiş.
Kararlaştırılan gün herkes yine aynı yerde toplanmış. Palavracı ayağa kalkıp söz almış:
“Ey ahali, yarın yağmur yağdırmamı hepiniz istiyorsanız, ricanızı yerine getireyim” demiş.
Köyün yaşlıları yine kendi aralarında homurdanmışlar: “Yarın bizim düğünümüz var, aman ha yağmasın” demiş biri. Bir diğeri: “Yahu yarın bizimkilerin çamaşır günü. Yıkanan çamaşırların kuruması lazım, yarın kesinlikle yağmur istemeyiz, eğer yağdırırsan var ya ömür boyu bir daha konuşmam seninle” demiş bir başkası. Böylelikle köylüler yine fikir birliğine varamamış.
Palavracının istediği de zaten buymuş. Ayağa kalkıp, yağmur isteyenlere hitaben:
“Arkadaşlar! Kusura bakmayın, görüyorsunuz, bir kısmınız yağmur istiyor, bir kısmınız istemiyor; bu durumda benim yağmur yağdırmam doĞru olmaz, işi oluruna bırakalım” demiş ve palavracılığına bir zarar getirmeden işin içinden sıyrılmış, dönüp muzaffer komutan edasıyla şişine şişine evine gitmiş.
Anlatan: Xhut Yerecıb Biram oğlu, 60 yaşında, Cacehable Köyü’nden.
Derleyen: Xhut Şamseddin.
Derlendiği yıl: 1960.
(Çerkes Masalları, Türkçesi M.Yasin Çelikkıran-TEŞÜ, Kafkas Derneği Yayınları, 2001)

Sayı : 2012 07

Yayınlanma Tarihi: 2012-07-01 00:00:00